Bozdağ, depremden etkilenen Diyarbakır'da yaptığı incelemelerinin ardından Adli Tıp Kurumunda açıklamalarda bulundu.
Diyarbakır'da enkaz kaldırma, arama, kurtarma, tarama çalışmalarının devam ettiğini, yıkılan 7 binadan 3'ünün enkazının tamamen kaldırıldığını bildiren Bozdağ, enkaz altında kalan 316 kişinin vefat ettiğini, yaralanan 810 kişinin tedavisinin yapıldığını, 92 kişinin tedavisinin ise hastanede devam etiğini aktardı.
Hasar tespit çalışmalarının ve evleri yıkılan veya hasarlı olanların barındırılmasıyla ilgili çalışmaların sürdüğünü dile getiren Bozdağ, 200 bin civarında depremzedenin kapalı mekanlarda barındırıldığını, her türlü ihtiyaçların karşılandığını söyledi.
Adalet Bakanı Bozdağ, depremin etkilediği illerde adli soruşturmaların başlatılması, delilerin toplanması, şüphelilerin gözaltı ve diğer tedbir işlemlerinin uygulanması, adli süreçlerin sağlıklı şekilde işletilmesi amacıyla Cumhuriyet Başsavcılıklarının yoğun çalışma sürdürdüğünü ifade etti.
Depremden etkilenen bölgelerdeki tüm Cumhuriyet Başsavcılıklarında deprem soruşturma büroları kurulduğunu hatırlatan Bozdağ, 10 ildeki Başsavcılıkların soruşturma işlemlerini resen ve derhal başlattıklarını anlattı.
Bakan Bozdağ, "Bugüne kadar Cumhuriyet Başsavcılıklarımız tarafından gözaltı ve yakalamaya ilişkin kararlar, isimlere ulaştıkça gecikmeksizin çıkarılmıştır. Sorumluluğu olduğu değerlendirilen 134 şüpheli hakkında yıkılan binalarla ilgili işlem yapılmış. Bu şüphelilerden 3'ü tutuklandı, 7'si gözaltında, 7 şüpheli hakkında yurt dışı çıkış yasağı kondu." dedi. Bozdağ, diğer kişilerle ilgili gözaltı çalışmalarının sürdüğünü bildirdi.
Ayrıca bu binaların sorumlularının tespitinin, kolluk ve savcılıkların ilgili birimlerle işbirliği ve dayanışma içerisinde süratle yapıldığını aktaran Bozdağ, "Bütün vatandaşlarımız şundan emin olsunlar, soruşturmalar, hukukumuz neyi emrediyorsa bu çerçevede yürüyecek, ihmali, kusuru olanlar değerlendirildiğinde, tespit edildiğinde onlarla ilgili hukukun emrettiği bütün adli işlemler gecikmeksizin yerine getirilecektir." diye konuştu.
Yağma ve hırsızlık olayları
Yağma ve hırsızlıklara ilişkin son günlerde artan şikayetler ve olayların da göz önüne alındığını söyleyen Bozdağ, OHAL kapsamında yargı alanındaki Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile bu suçlara ilişkin gözaltı sürelerinin uzatıldığını hatırlattı.
Bu suçlara ilişkin hem kolluk hem de Cumhuriyet Başsavcılıklarının etkin bir soruşturma yürüttüklerini belirten Bozdağ, "Şu ana kadar bu bölgelerde 75 ayrı olayda, 64 şüpheli hakkında işlem yapıldı. Bunlardan 57 şüpheli tutuklandı, 7 şüpheli hakkında da adli kontrol tedbir kararına hükmedildi." ifadesini kullandı.
Bakan Bozdağ, savcılıkların dolandırıcılık suçuyla ilgili de etkin bir soruşturma yürüttüklerini kaydetti.
Yardımların koordinesi ve ihtiyaç sahiplerine ulaşması için herkesin yardım yapanlarla işbirliği içerisinde, hassas olmasını isteyen Bozdağ, aksi takdirde hiç arzu edilmeyen kötü örneklerin ortaya çıkabileceğini vurguladı.
Bakan Bozdağ, Cumhuriyet Başsavcılıklarının ve kolluğun, yardım malzemelerinin kötü kullanımına ilişkin de çalışma yürüttüğünü ve takipleri artırdığını bildirdi.
OHAL kapsamında yargı alanındaki Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi
Bozdağ, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından 10 ilde ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında yargı alanındaki tedbirlere ilişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'yle ilgili de bilgi verdi.
Kararnameye göre, depremden etkilenen 10 ilde yargı alanındaki sürelerin durmasına ilişkin geniş kapsamlı bir kurallar silsilesinin ortaya konduğunu belirten Bozdağ, dava açma, icra takibi, başvuru, şikayet, itiraz gibi bazı sürelerin, 6 Şubat'tan itibaren 6 Nisan 2023'e kadar durdurulduğunu hatırlattı.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Sadece bunun istisnası, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanı Seçimi bakımından ilgili kanunlarda öngörülen sürelerdir. Yani seçime ilişkin sürelerde durdurma yoktur. Bu süreler kanunlarda öngörüldüğü şekilde işleyecek. Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanı seçimlerine ilişkin süreler durdurma kapsamının dışındadır." şeklinde konuştu.
Bozdağ, kararname ile ayrıca adli sürelerin deprem bölgesindeki avukatlar için 2 ay, deprem bölgesinde yakınları bulunan avukatlar için 1 ay süreyle durdurulduğuna işaret etti.
Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile bölgedeki hırsızlık ve yağma suçlarıyla etkin mücadele için bu suçlarda 24 saat olan gözaltı süresinin 4 gün uygulanacağını belirten Bozdağ, tutukluluğa itiraz, tahliye talepleri ve tutukluluğun incelenmesinin dosya üzerinden yapılacağını, tahliye taleplerinin, tutukluluğun incelenmesiyle birlikte karara bağlanabileceğini aktardı.
Bozdağ, yine kararnameye göre, Ceza Muhakemesi Kanunu'nca 30 günde bir resen yapılması gereken tutukluluğun incelenmesinin bölgede, bir defaya mahsus olmak üzere 60 günde bir yapılabileceğini anlattı.
Adalet Bakanı Bozdağ, Hakimler ve Savcılar Kurulunun da bugün OHAL ilan edilen il sınırlarında yer alan adli ve idari yargı mercileriyle, bölge adliye ve bölge idare mahkemeleriyle sınırlı olmak üzere, acil işler, otopsi işlemleri, dava zaman aşımı yakın olan soruşturma ve kovuşturma dosyaları, yürütmenin durdurulması işlemleri, ivedi sayılacak diğer iş ve işlemler haricindeki ilk derece adli ve idari yargı mercileriyle, bölge adliye ve bölge idare mahkemelerine ait duruşma, müzakere ve keşiflerin 6 Nisan 2023'e kadar ertelenmesi kararı aldığını bildirdi.
"Soruşturmalar durmayacak"
Bozdağ, bu süreçte soruşturmaların hiçbirisinin durmayacağını vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Bundan soruşturmalar istisnadır. Her suçun soruşturması deprem öncesi nasıl yapılıyorsa aynı şekilde yapılacaktır. Tedbir işleri, delil toplama işleri, dava açma iş ve işlemleri aynı şekilde devam edecektir. Vatandaşlarımızın herhangi bir suç işlendiğine ilişkin ihbar ve şikayetleri, deprem öncesinde hangi usulde, hangi titizlikle yapılıyorsa aynı usulde aynı titizlikle yapılmaya devam edecektir. Bu durma, soruşturmaları durdurmamaktadır. Suçla ve suçluyla mücadeleyi durdurmamaktadır. Onlara ilişkin iş ve işlemler etkin ve süratli bir biçimde devam etmektedir, devam edecektir. Davaların da açılması aynı şekilde temin edilecektir. Her türlü tedbir kararları da bu durma kapsamı dışındadır."
Adalet Bakanı Bozdağ, tutuklu ve acil işlere ilişkin soruşturma faaliyetleri, deprem suçları soruşturma bürolarınca yürütülen tüm işlemler, hırsızlık, yağma ve dolandırıcılık suçlarına ilişkin iş ve işlemlerin büyük bir hassasiyetle yürütüldüğünü ve yürütüleceğini bildirdi.
Bu konulara ilişkin herhangi bir durma, ertelemenin söz konusu olmadığını dile getiren Bozdağ, şunları kaydetti:
"Bunu çarpıtmak isteyenler olabilir. Bunun bir kez daha altını çiziyorum, bölgedeki soruşturmalar deprem öncesi nasıl devam ediyorsa şimdi de aynen devam etmektedir, daha da büyük bir titizlikle, ivedilikle, hassasiyetle, dikkatle bu soruşturmalar yürütülecektir. Tedbir kararları bakımından bu süre durdurmalar uygulanmayacaktır. Delillerin toplanması ve diğer işlerin yapılması bakımından davaların açılması, ihbar ve şikayetlerin değerlendirilmesi bakımından da uygulanmayacaktır."
Adli Tıp Kurumunun faaliyetleri
Adli Tıp Kurumunun da bölgede büyük bir faaliyet gösterdiğini, çok sayıda personeliyle seferberlik durumunda çalıştığını anlatan Bozdağ, Diyarbakır Adli Tıp Kurumu Başkanlığının, kimliklendirme işlemleri konusunda büyük hassasiyetle çalıştığını aktardı.
Yakınlarından alınan referans örneklerin, cenazeden alınan numune örneklerle karşılaştırıldığını, verilerin karşılaştırılmasının ardından kesin olarak kimliklendirme işlemlerinin tamamlandığını ve cenazelerin yakınlarına teslim edildiğini söyleyen Bozdağ, DNA kimliklendirme raporu verme çalışmalarının cenazeden alınan örneklerin vasfına göre, minimum 5 saat ile maksimum 3 gün içinde tamamlandığını da bildirdi.
Bozdağ, kamuoyunda bu çalışmaların, 1-2 haftada tamamlandığı yönünde gerçek dışı değerlendirmeler yapıldığını bildirerek, "Ne olursa olsun en geç 3 gün içinde bu raporlandırma yapılmaktadır. Bunun 1 hafta sürmesi söz konusu değildir. Şu ana kadar gelenlerin çoğunda da 1 gün içerisinde bu raporlandırmayı arkadaşlarımızın yaptığını görüyoruz." dedi.
Bakan Bekir Bozdağ, Adalet Bakanlığı, Hakimler ve Savcılar Kurulu ve diğer ilgili birimlerden vefat edenlerin bulunduğunu da belirterek, şu ana kadar 70 personelin depremler nedeniyle hayatını kaybettiğini, 36 personelin de enkaz altına olduğunun değerlendirildiğini bildirdi.