Duman 7.6ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Gündem
TRT Haber 12.04.2022 02:26

Bakan Bozdağ: Kaşıkçı davasının Suudi Arabistan'a devri tamamen yasaya uygun

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayeti davasının Suudi Arabistan'a devrine ilişkin, "Davanın durdurulması ve yargılamanın Suudi Arabistan'a nakledilmesi tamamen yasaya uygundur" dedi.

Bakan Bozdağ: Kaşıkçı davasının Suudi Arabistan'a devri tamamen yasaya uygun
[Fotoğraf: AA (arşiv)]

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, bir televizyon kanalında soruları yanıtladı. Gündeminde Cemal Kaşıkçı davası ve stokçulukla mücadele vardı.

Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğunda öldürülmesine ilişkin 26 sanığın yargılandığı davanın Suudi Arabistan adli makamlarına devrine ilişkin eleştirilere yönelik soru üzerine Bozdağ, siyasi nitelikli eleştirilerden öte hukuka bakılması gerektiğini belirtti.

Bozdağ, Kaşıkçı cinayetinin tasvip edilecek bir şey olmadığını ve bu konuda en etkin, kararlı ve onurlu davranışı koyan tek ülkenin Türkiye olduğunu vurgulayarak, "2018'den bu yana geçen süre içerisinde yargılamada bir milim ilerleme sağlanamadı. Çünkü 26 sanık var, bu sanıkların yargılanabilmesi için Türk mahkemesinin huzuruna getirilmesi lazım ve bunlar Suudi Arabistan vatandaşı oldukları için bugüne kadar mahkeme huzurunda hazır bulundurulamadılar." diye konuştu.

"Davanın Suudi Arabistan'a devri tamamen yasaya uygun"

Bugüne kadar adli yardım taleplerine de cevap verilmediğini aktaran Bozdağ, şöyle devam etti:

"Davanın durdurulması ve yargılamanın Suudi Arabistan'a nakledilmesi tamamen yasaya uygundur. 6706 sayılı yasanın 24'üncü maddesi, '1 yıldan daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlarda soruşturma ve kovuşturma sırasında eğer şüpheli veya sanığın yabancı devletin vatandaşı olması nedeniyle mahkeme huzurunda bulundurulamıyorsa ya da adli yardım yoluyla savunması alınamıyorsa soruşturmanın veya kovuşturmanın nakline karar verilebilir. Bu kanun burada böyle dururken ve bu kadar açık yazarken, Adalet Bakanı nasıl hayır diyebilir buna?"

Bozdağ, Suudi Arabistan'ın alacağı karara göre Türkiye'deki davanın seyrinin belirleneceğine işaret ederek, "Burada Türkiye'nin yargı yetkisini devretmesi diye bir şey söz konusu değildir. Yargı yetkisi Türk milleti adına Türk yargısına aittir. Bunun devri kesinlikle söz konusu değildir, hiçbir zaman da olamaz ama sanki Türkiye yargı yetkisini devretmiş gibi haksız bir algı oluşturulduğunu buradan ifade etmek isterim. Böyle bir şey söz konusu değil." değerlendirmesini yaptı.

"Cezaların caydırıcılığına önem verildiği kadar önleyici hukuka da önem verilmeli"

Şiddetle mücadelede pozitif ayrımcılık uygulamasıyla ilgili soru üzerine Bozdağ, şiddet olaylarının önlenmesi için cezaların caydırıcılığının çok önemli olduğunu ancak cezanın suç işlendikten sonra devreye girdiğini belirtti.

Bozdağ, cezaların caydırıcılığına önem verildiği kadar önleyici hukuk denilen, "fiillerin işlendiği iklimin, ahlakın, kültürün oluşmasına, bunların hoş görülmesine izin vermeyen bir ortamın oluşturulmasına" da önem verilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Cezaevlerinin doluluk oranlarıyla ilgili soru üzerine Bozdağ, "Cezaevlerinde yüksek bir doluluk oranımız var. Kapasitemiz yaklaşık 280 bin ama şu anda onun üzerinde bir doluluk oranımızın olduğunu ifade etmek isterim" dedi.

Bozdağ, bu oranın azaltılması için ciddi tedbirler alıp önemli adımlar attıklarını belirterek, "Şu anda cezaevlerinde kapasitenin dolu ve makul olduğu yerler var ama cezaevlerimizdeki kapasitenin makul olduğunu ifade edebiliriz." açıklamasını yaptı.

"Stokçulukta cezaları artıran bir adım atacağız"

Stokçulukla ilgili yeni çalışma yapılıp yapılmayacağıyla ilgili soru üzerine, konuya ilişkin kanundaki ilgili maddeleri paylaşan Bozdağ, şu bilgileri verdi:

"Şimdi normalde bu cezaların artması lazım. Bizim yeni çalışmamızda bu cezaları artıran bir adım atacağız. Hem yalan yanlış haberlerle piyasada fiyatların artmasına, daha yüksek fiyatla malların ve hizmetlerin satılmasına neden olan kişilerle ilgili hem de bile isteye stokçuluk yapanlarla ilgili cezayı artıracağız. Şu anda tutuklanamıyorlar da. 2 yıldan alttaki suçlarda tutuklama yasağı var, 2 yıl olduğu için böyle bir şey de yok. Onun için hem bunun üst sınırını hem alt sınırını değiştiren bir adım atmayı düşünüyoruz ve bu adımdan sonra da stokçuluk yapanlarla ilgili eğer tespit edilirse adliye olarak da delillendirilirse onlarla ilgili gerekli hukuki süreçler işletilecektir."

Bozdağ, ikinci kez Adalet Bakanı olması dolayısıyla yeni dönemde yapmayı hedeflediği çalışmalara yönelik soru üzerine, bu çerçevede yargıya güven, yargıda memnuniyet endekslerinin Türkiye lehine değiştirilmesi, adaletin vaktinde tecelli etmesi, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in ve pek çok teröristin Türkiye'ye iadesi gibi konulara öncelik vereceklerini aktardı.

Süresiz nafaka kaldırılacak mı?

Süresiz nafakanın kaldırılıp kaldırılmayacağının sorulması üzerine Bozdağ, Adalet Bakanlığının uzun zamandır gündeminde olan bu konunun çok tartışıldığını söyledi.

Nafakanın 1988'e kadar süreli olduğunu, bu dönemden sonra değişiklikle nafakanın süresiz talep edileceğinin Medeni Kanun'da yer aldığını hatırlatan Bakan Bozdağ, bu alandaki Yargıtay içtihatlarına işaret etti.

Anayasa Mahkemesinin de bunun anayasaya aykırı olmadığına hükmettiğini ifade eden Bozdağ, "İçtihat değişikliğiyle süresiz nafaka süreli hale dönebilir" demenin "bunlardan haberi olmamak ya da haberi olduğu halde farklı şekilde değerlendirmek" anlamına geldiğini vurguladı.

Bekir Bozdağ, 2021'de 279 bin 700 boşanma davası açıldığını, bunun 180 bininde boşanmaya hükmedildiğini, 30 bin civarında da nafakaya karar verildiğini aktardı.

Sosyal devlet ilkesinin gözetilmesi ve toplumda yaşanan sorunun büyüklüğünün ölçülmesi gerektiğini belirten Bozdağ, bütün bunların değerlendirildiğini bildirdi.

Adalet Bakanlığına getirildikten sonra bu konunun medyada yer aldığını anımsatan Bozdağ, şöyle devam etti:

"Sanki bakanlık medyaya bilgi vermiş. Bu konu medyada yer aldı. Bizim böyle bir bilgi vermemiz söz konusu değil. Ben de medyadan takip ettim. Bir sürü ahkam kestiler, bakanlık şöyle, böyle yapıyormuş diye. Bize de bir sürü eleştiri yaptılar. Yapmadığımız bir işten yapmış gibi muamele ettiler, çok üzüldüm. Şu anda bakanlığımız bu sorunu görüyor, böyle bir sorunu Türkiye'nin var. Bu sorunla ilgili çalışmaları da bakanlığın var. Şu anki önceliklerimiz arasında bu soruna ilişkin adım atmak yok. Önceliklerimiz arasında yok."

Bozdağ, şu anda sorunun dengelenmediğini, çözüm için zamana ihtiyaç olduğunu vurguladı.

"Bir ay evlilikte ömür boyu nafakayı adil de doğru da hiç görmedim"

"Bir ay evli kalınıyor uzun süre nafaka ödeniyor" tartışmalarının hatırlatılması üzerine Bozdağ, "Bir ay evlilikte ömür boyu nafakayı adil de doğru da hiç görmedim, görmüyorum da. Bunun adil olması ve hakkaniyete uygun olması son derece önemlidir. Bu konularda bakanlığın hazırlığı var, o hazırlıklar sürüyor, çözüm önerileri de var, onlar da somuta dönmüş durumda ama bu adımın zamanlaması konusunda zamana ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

"Bir gün evli kalana ömür boyu nafakayı benim vicdanım da kimsenin vicdanı da kabul etmez. Bunu haklı gören biri olduğunu da zannetmiyorum" diyen Bozdağ, boşanan çiftlerin, nafakayı düşünerek hareket ettiğini düşünmediğini kaydetti.

Sıradaki Haber
Muhsin Yazıcıoğlu'nun düşen helikopterinin askeri jetle takip edildiği iddia edildi
Yükleniyor lütfen bekleyiniz