Parçalı Bulutlu 6ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Gündem
AA 29.06.2022 11:28

Bakan Bozdağ: Teröristlerin iadesi hususunu mutabakattan sonra hatırlatacağız

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Finlandiya'da 6 PKK'lı, 6 FETÖ'cü, İsveç'te 10 FETÖ'cü, 11 PKK'lının dosyaları bekliyor. Mutabakattan sonra bunların iadesi hususunu yeniden yazacağız ve hatırlatacağız" dedi.

Bakan Bozdağ: Teröristlerin iadesi hususunu mutabakattan sonra hatırlatacağız
[Fotoğraf: AA (Arşiv)]

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunca (TİHEK) The Ankara Hotel'de düzenlenen "İnsan Haklarının Korunması ve Geliştirilmesinde Ulusal İnsan Hakları Kurumlarının Güçlenen Rolleri Uluslararası Zirvesi"nin ardından, İspanya'nın başkenti Madrid'de Türkiye, Finlandiya ve İsveç arasında imzalanan "Üçlü Muhtıra"ya ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Türkiye'nin NATO'nun, Avrupa Konseyinin ve çok sayıda uluslararası örgütün üyesi olan bir ülke konumunda bulunduğunu ifade eden Bozdağ, NATO'nun bir güvenlik örgütü olduğunu vurguladı.

Türkiye'nin başta PKK, FETÖ, DHKP-C, PYD, YPG ve DEAŞ olmak üzere terör örgütleriyle mücadele ettiğini belirten Bozdağ, NATO'nun güvenliğinin üye ülkelerin güvenliğinin sağlanmasıyla temin edilebileceğini söyleyerek, şöyle devam etti:

"Görüyoruz ki Amerika Birleşik Devletleri, Almanya, Fransa, İsveç dahil olmak üzere pek çok ülke terör örgütlerine aleni bir şekilde destek veriyorlar uzunca bir zamandır. PYD ve YPG'nin, PKK'nın farklı versiyonları ve PKK olduğunu bildiği halde binlerce tır oraya silah aktardılar ve bunu gizlemeden yaptılar. Eğitimler, başka şeyler yapılıyor. Türkiye haklı olarak, 'Madem NATO üyesiyiz bizim aleyhimize yapılan bu terör faaliyetlerini sizin desteklemeniz bu çatının doğurduğu hukuka aykırıdır.' diye her defasında ifade etti. Onlar dinlediler, 'Gereğini yapacağız.' dediler ama bugüne kadar maalesef gereken yapılmadı."

"Türkiye, mutakabatta yer alan hususların takibini yapmada da kararlıdır"

İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğinin gündeme gelmesinin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Türkiye'nin hukukunu koruyan bir irade ortaya koyduğunu vurgulayan Bozdağ, Erdoğan'ın, "Türkiye'nin terör örgütleriyle yaptığı mücadeleye karşı NATO ve NATO'ya üye olmak isteyenler ortak bir irade ortaya koymazlarsa biz bu geçişe izin vermeyiz" dediğini aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, haklı bir sesi yükselttiğini belirten Bozdağ, Türkiye'nin bu noktadaki samimi ve haklı sesinin, Türkiye'nin geri adım atmayacağı değerlendirildiği için "Üçlü Muhtıra"nın imzalandığını bildirdi. Bozdağ, sözlerine şöyle devam etti:

"Bu mutabakat metni, Türkiye'nin dış politikada ortaya koyduğu iradenin nasıl netice aldığını, olumlu sonuçlandığını göstermesi bakımından son derece önemli olduğu gibi öte yandan PKK terör örgütü dışında uluslararası sözleşmelerde veya herhangi bir şeyde terör örgütü olarak nitelendirilmeyen FETÖ, PYD, YPG de terör örgütü olarak nitelendirilmiştir. Bu da fevkalade önemlidir. Türkiye, bundan sonraki süreçte bu mutakabatta yer alan hususların takibini yapmada da kararlıdır. Burada mutabakat metninde yer alan ifadeler kadar bu ifadelerin uygulanıp uygulanmayacağını izlemek ve gerekenleri yapmak üzere güvenlik, adalet ve istihbarat birimlerinden oluşan bir izleme kurulunun da oluşturulması son derece önemlidir. Bu şu demektir: Biz bunun yazıda yazılmasını kafi görmüyoruz, uygulamasını da denetleyeceğiz. Uygulamada da bunların bir bir hayata geçmesini takip edeceğiz."

İmzalanan ortak bildirinin üyelik sürecinin bittiği anlamına gelmediğini dile getiren Bozdağ, Türkiye'nin bu süreçte gerekli izlemeyi ve takibi yapacağını belirtti.

Bakan Bozdağ, "Bu ülkelerin terör örgütlerinin kuluçka yuvası olmaması için, Türkiye'nin istediği teröristleri Türkiye'ye iade etmeleri için, terör örgütlerine finans, eğitim ve silah desteğini kesmeleri için Türkiye mücadelesini sürdürmeye devam ettirecektir." diye konuştu.

Üçlü Muhtıra'nın, terör örgütlerine bakışta ilk defa bir değişiklik olduğunu gösterdiğini söyleyen Bozdağ, değişen bu makasın kapanmaması gerektiğinin altını çizdi.

Bozdağ, "Sayın Cumhurbaşkanımız, Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti adına çok büyük bir tarihi zafere imza atmıştır" dedi.

İki ülkeden 33 teröristin iadesi bekleniyor

Bir gazetecinin teröristlerin iadesi konusunda yeni bir adım atılıp atılmayacağına yönelik sorusu üzerine Bozdağ, iade dosyalarının daha önceki dönemlerde gönderildiğini hatırlatarak, şöyle konuştu:

"Onlardan bu mutabakat metni çerçevesinde bu başvurularımızın gereklerini yapmalarını isteyeceğiz. Zaten başvurularımız var. Onlara ayrıca bir yazı yazarak bu mutabakat çerçevesinde verdikleri sözlerin gereği, hem Finlandiya'da 6 PKK'lı, 6 FETÖ'cü terörist, İsveç'te ise 10 FETÖ'cü, 11 PKK'lı teröristin dosyaları, ilgili ülkelerin Adalet Bakanlıklarında bekliyor. Şimdi bu mutabakattan sonra biz de Adalet Bakanlığı olarak bunların iadesi hususunu yeniden kendilerine yazacağız ve hatırlatacağız. Yeniden bir dosya göndermemize gerek yok. Dosyalar orada, sözlerinin gereğini yerine getirmelerini bir kez daha isteyeceğiz."

Kadın hakları konusu içinde adımlar atılıyor

Türkiye'nin kadın hakları ve diğer haklar konusunda da önemli adımlar attığını ifade eden Bozdağ, Anayasa'ya kadın haklarıyla ilgili pozitif ayrımcılığın hüküm olarak konulduğunu hatırlattı.

Anayasa'da Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası insan haklarına ilişkin sözleşmeler ile iç hukukun çatışması halinde uluslararası sözleşme hükümlerine üstünlük tanıyan hükmün yer aldığını aktaran Bozdağ, bunun da önemli bir reform olduğunu vurguladı.

Bakan Bozdağ, "Taraf olduğumuz uluslararası sözleşmelerin her birini kendi iç hukukumuzun da birer parçası haline getirdiğimizi ifade etmek isterim" diye konuştu.

Bilgi edinme hakkının ve Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunulmasının sağlandığını anlatan Bozdağ, Anayasa Mahkemesinin, bireysel başvuru hakkının tanınmasının ardından insan hakları mahkemesi gibi çalıştığını dile getirdi.

Bozdağ, Türkiye'de Kamu Denetçiliği Kurumunun kurulduğunu hatırlatarak, idareyle ilgili şikayetleri olanların bu kurumlara başvurabildiğini söyledi.

Türkiye'nin, insan hakları kurumlarını, hak arama yollarını çoğaltarak vatandaşların hak ve hukuklarının korunmasında önemli adımlar attığını belirten Bozdağ, hukuk devletinin güçlendirilmesinde de önemli reformların yapıldığını söyledi.

"Yargı alanındaki ikiliği kaldırdık"

Askeri yargı ve adli yargı ayrımı kaldırılarak yargıda birliğin sağlandığına işaret eden Bozdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Askerlere ayrı hukuk, sivillere ayrı hukuk uygulamasına, askerlerin hakkında verilen kararların ayrı yüksek mahkemeler tarafından, sivillerin aleyhinde veya lehinde verilen kararların ayrı bir yüksek mahkeme tarafından incelenmesi uygulamasına son verdik. Yargı alanındaki ikiliği kaldırdık. Hem hukuk uygulamaları bakımından hem verilen kararların denetimi bakımından hepsini aynı hukuka tabi kılan son derece önemli tarihi bir adıma da imza attığımızı buradan ifade etmek isterim. Geçmişte bu konuda Türkiye pek çok eleştiri almıştı ama şu anda bunların tamamının ortadan kalktığını buradan bir kez daha ifade etmekte fayda görüyorum."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2019'da Yargı Reformu Strateji Belgesi'ni açıkladığını hatırlatan Bozdağ, bu konuda ciddi adımların atıldığını belirtti.

İnsan Hakları Eylem Planı'nda yer alan 393 faaliyetin yaklaşık yüzde 58'inin tamamlandığını bildiren Bozdağ, diğer faaliyetlere yönelik çalışmaların sürdüğünü söyledi. Adalet Bakanı Bozdağ, şöyle devam etti:

"Türkiye'nin insan hakları konusunda attığı adımların doğru değerlendirilmesi ve Türkiye'nin bu yöndeki gelişmelerinin takdir edilmesi bizim uluslararası aktörlerden beklediğimiz bir husustur. Bunun altını özellikle çizmek isterim. Çünkü Türkiye, gerçekten dünün Türkiye'si değil. 2002'den bu yana yaptığımız reformlarla çok büyük değişiklikleri hayata geçirdik. Bundan sonra da geçirme konusunda kararlı olduğumuzu buradan ifade etmek isterim. Türkiye, bir yandan hukuk devletini güçlendirmek öte yandan insan haklarını daha güvenceli hale getirmek için adımlar atarken bir yandan da ülkemizin diğer sorunlarını çözmek için adımlarını kararlı bir şekilde atmaya devam etmektedir. Türkiye hakkında uluslararası alanda çok ciddi bir olumsuz algı yaratma çabası ile karşı karşıyayız. Yalanların, iftiraların Türkiye'nin gerçeği gibi bazı uluslararası örgütler tarafından, hatta bazı uluslararası Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi gibi örgütlerin temsilcileri tarafından da kabul gördüğünü üzülerek buradan belirtmek isterim."

"Kapıda 60 yıldır oturuyoruz"

Türkiye'ye karşı tarafsız, objektif ve adil davranılmasının beklendiğini vurgulayan Bozdağ, kimseden bir imtiyaz ve ayrıcalık beklemediklerini söyledi.

Bakan Bozdağ, "Türkiye, 1960'lardan beri Avrupa Birliğine üye olmak için müracaat etmiş bir ülke. 60 yıl bir süre geçmiş. Düşünün biz Avrupa Birliğinin kapısına gitmişiz, randevu almışız kapıda 60 yıldır oturuyoruz. 1970'te randevu alan gelip geçmiş, 1980'de randevu alan gelip geçmiş, 1990'da randevu alan gelip geçmiş, 2000'de randevu alan gelip geçmiş, 2010'lardan sonra randevu alanların hepsi o kapıdan içeri girmiş" şeklinde konuştu.

Türkiye'nin Kopenhag ve Maastricht kriterlerini yerine getirdiğine işaret eden Bozdağ, buna rağmen Türkiye'nin kapıda hala oturduğunu söyledi.

Kopenhag kriterlerini, Maastricht kriterlerini yerine getirmeyen ülkelerin üye yapıldığına dikkati çeken Bozdağ, "Süreç adil, tarafsız, objektif işliyor mu, işlemiyor mu?" sorusunu yöneltti.

"Bizimle hiçbir konuda boy ölçüşemeyecek, Avrupa Birliğinin benimsediği kriterlerin çoğunu yerine getirmemiş ülkelerin neredeyse tamamı alındı." diyen Bozdağ, vize serbestisi konusundaki şartların Türkiye tarafından yerine getirildiğini, daha sonra başka şartların gündeme getirildiğini aktardı.

Bekir Bozdağ, "Biz Türkiye olarak bize adil davranın, haksızlık yapmayın, objektif olun deme hakkına sahip değil miyiz? Sahibiz. Bunu sonuna kadar da söylemeye devam edeceğiz" dedi.

Türkiye, istediğini aldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö, İsveç Başbakanı Magdalena Andersson ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in katıldığı dörtlü görüşmenin ardından Türkiye, Finlandiya ve İsveç arasında "Üçlü Muhtıra" imzalanmıştı.

 

İspanya'nın başkenti Madrid'de NATO Zirvesinin yapıldığı IFEMA Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen dörtlü görüşmenin ardından hazırlanan "Üçlü Muhtıra"ya Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Finlandiya Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto, İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde imza atmıştı.

Sıradaki Haber
Cumhurbaşkanı Erdoğan Macron ile görüştü
Yükleniyor lütfen bekleyiniz