Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, The Economist dergisinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı kapak yapmasına ilişkin "The Economist dergisinin yaptığı çok büyük bir saygısızlıktır." dedi.
Bozdağ, Etimesgut ilçesindeki bir restoran girişinde gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
"The Economist dergisinin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı kapak yapmasını ve Twitter hesabında kullanmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Bozdağ, şunları söyledi:
"The Economist dergisinin yaptığı çok büyük bir saygısızlıktır. Basın ilkelerine riayetsizliktir ama öte yandan da çok büyük bir özensizlik de yapıyorlar çünkü Almanlar biliyorsunuz Türkçe manşet attılar. Hiç olmazsa diyorum Türkçe manşet atsalardı, amaçlarına daha çok ulaşırlardı."
Batı'daki birtakım televizyonların Türkiye ile ilgili Türkçe haber ve programlar yaptığını belirten Bozdağ, The Economist'in bu konuda akılcı davranmadığını ifade etti.
Bozdağ, Türkiye'de yapılacak halk oylamasında Türk halkının İngiltere'nin hükümet sisteminin değiştirilmesi için oy kullanmayacağını dile getirerek şöyle konuştu:
"İngilizler de Türkiye'deki hükümet sisteminin değişmesi için oy kullanmayacak. Türk halkı kendi ülkesinin hükümet sistemini değiştirip değiştirmeyeceğini belirleyecek. İngiltere'deki medyanın ve Avrupa'nın bazı ülkelerinin Avusturya, Hollanda, Almanya başta olmak üzere, Türkiye'deki halk oylamasından ve sistem değişiklinden bu kadar rahatsız olmalarını anlamakta zorlanıyorum. Onları ne ilgilendiriyor bu konu? Neden rahatsız oluyorlar? Neden telaş içindeler? Neden korkuyorlar? Onu açıklamış olsalar, Türk halkı da bunları öğrenmiş olsa. Türk halkı pazar günü yapılacak halk oylamasında The Economist'e kapak olacak bir cevabı sandıkta verecektir."
Yeni sistemin Türkiye'ye kalıcı ve güçlü iktidarı tesis etmesinden dolayı Batı'nın olaya bu kadar müdahil olduğunu aktaran Bozdağ, Türk halkının pazar günü bu değişikliği onlara rağmen yapacağının altını çizdi.
Bozdağ, Batı'da Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı düşmanlık besleyen çevreler olduğuna işaret ederek, "Cumhurbaşkanımız ve Türk halkı demokrasi kahramanıdır. Tayyip Bey'e diktatör iftirasını atanlar, Tayyip Bey'in Türkiye'de ve bütün dünyada verdiği demokrasi ve insan hakları mücadelesini görmezden geliyor." dedi.
"Bunun düşünülmesini dahi kabul edemem"
Bozdağ, "CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun 15 Temmuz gecesi havalimanındaki görüntülerinin ortaya çıkması ve Kılıçdaroğlu'nun 'Adalet Bakanlığı benim maillerimi takip mi ediyor' açıklamasına ilişkin ne diyeceksiniz?" sorusunu yanıtlarken şunları söyledi:
"Adalet Bakanı olarak benim veya Adalet Bakanlığının herhangi bir şekilde Sayın Kılıçdaroğlu'nun maillerini takip etmesi söz konusu değil. Bu hem gayri ahlakidir hem de hukuk dışıdır, suçtur. Bunun düşünülmesini dahi kabul edemem. Bunu kim söylüyorsa ispat etmesi lazım. Sayın Kılıçdaroğlu ve bazı vekillere FETÖ terör örgütünün darbe teşebbüsünün senaryo olduğuna dair bilgiler iletildi mi, iletilmedi mi? Ben bunun sorularını soruyorum."
Eğer bu konuda, kendilerine gelen bir bilgi varsa bunun kimin tarafından verildiğinin açıklanması gerektiğine dikkati çeken Bozdağ, şu değerlendirmeyi yaptı:
"CHP Milletvekili Aytun Çıray, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına gelen bir maili götürüp veriyor. FETÖ terör örgütünün daha önce attığı iftiralar gibi, bunun ekinde de Adil Öksüz'ün MİT ajanı olduğuna dair sahte belgeler var. Sayın Kılıçdaroğlu'na soruyorum, siz bu darbenin senaryo olduğuna, Adil Öksüz'ün MİT ajanı olduğuna dair kanaatinizi bu mailler geldikten sonra mı verdiniz, yoksa vardı da bu maillerle teyit mi ettiniz? Yoksa elden birileri size birtakım bilgiler getirdi de ona göre mi kanaat sahibi oldunuz? Bunu açıklamalarını istiyorum. Bunlar da kalkıyor, 'Bizim maillerimizi mi takip ettiriyorsunuz' diyor?"
"Elindeki delilleri milletten gizleme, ne varsa ortaya koy"
"Kontrollü darbe" söyleminin FETÖ'nün iftirası olduğunu bildiren Bozdağ, iftiranın Türkiye'deki avukatlığını da Kılıçdaroğlu'nun yaptığını söyledi.
Bakan Bozdağ, Kılıçdaroğlu'nun havaalanındaki görüntülerine açıklık getirmesi gerektiğine işaret ederek şunları kaydetti:
"Kılıçdaroğlu geliyor oraya, sonra tekrar içeri giriyor. Belli bir süre duruyor, dışarıdakilerle bir temas var, gözüküyor o da. Ayrıca başka bir temas var mı, yok mu bilemiyorum? Şimdi kamuoyu merak ediyor, dışarıdaki darbecilerle bir konuşma yapıldı mı, yapılmadı mı? Telefonla bir görüşme yapıldı mı? Konuşulduysa kiminle konuşuldu? Görüntüler gösteriyor ki orada bazı işler yapılmış, konuşmalar var. Buna bir açıklık getirilmesini istiyoruz. 'Otelde yer bulamadık, o yüzden belediye başkanın evine gittik.' Hangi otele gittiniz de yer bulamadınız. Yani bir otele gittiniz mi? Gittiyseniz deyin ki biz şu otele gittik. Bunları da açıklamıyor. Onun üzerine herkesi itham ediyor. Elindeki delilleri milletten gizleme, ne varsa ortaya koy."