Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu A Haber televizyonunda soruları yanıtladı, gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye'nin, ülkelerin dışlanmasına, izolasyonuna ve iç işlerine müdahalesine karşı olduğunu belirten Çavuşoğlu, "Maalesef son zamanlarda özellikle bazı Latin Amerika ülkeleri ve ABD, sürekli Venezuela'nın iç işlerine karışmıştır." ifadelerini kullandı.
Venezuela'nın doğal zenginlikler bakımından dünyanın en güzel ülkeleri arasında yer aldığını dile getiren Çavuşoğlu, ancak bugüne kadar o zenginlikleri kullanma konusunda geri kaldığına işaret etti.
Ülkede şu anki gelişmelerin ciddi şekilde endişe verici olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, Türkiye'nin bu zor şartlarda Venezuela'nın ekonomisine de destek vermeye çalıştığını hatırlattı.
Çavuşoğlu, "Fakat şimdi seçimle gelmiş bir başkan var, diğer taraftan meclis başkanı kendisini de facto olarak başkan ilan ediyor. Bu çok garip bir durum yani burada başkan nasıl olunur belli. Bazı ülkeler de bunu tanıdı. Şimdi bu esasen bir kaosa yol açabilir." diye konuştu.
"Türkiye demokrasiye yönelik desteğini güçlü şekilde vurguladı"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dün akşam Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro'yu arayarak son gelişmeler hakkında bilgi aldığını söyleyen Bakan Çavuşoğlu, Türkiye'nin demokrasiye yönelik desteğini güçlü şekilde vurguladığını anlattı.
Çavuşoğlu, "İnşallah Venezuela sükunetle iç barışı sağlayarak bu süreci atlatır. Aksi takdirde vahim gelişmeler olabilir. Bundan da endişe duyuyoruz. Türkiye olarak üzerimize düşeni yapmaya çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.
Jeffrey Türkiye'ye geliyor
ABD ile Türkiye'nin görüşlerinin temel çerçevede Suriye'den çekilme, koordinasyon, boşluğu teröristlerin doldurmaması, (YPG/PKK'ya) verilen silahların toplanması konusundaki taahhütlerin yerine getirilmesi gibi hususlarda uyuştuğunu belirten Çavuşoğlu, ancak ABD'nin söz konusu iki örgütle bağını ne kadar koparacağı ve bu örgütlerin oluşturduğu SDG'den ne anladığı gibi konularda görüşmeye devam edileceğini dile getirdi.
Bu çerçevede Küresel Koalisyon Özel Temsilcisi James Jeffrey'nin bugün Türkiye'ye geleceğini ifade eden Çavuşoğlu, ABD ile her düzeyde görüşmeyi sürdüreceklerini söyledi.
Çavuşoğlu, ABD'nin Suriye'den çekilme kararına ilişkin, "Bu tabii birden alınan bir karar. ABD içinde de sürpriz oldu, herkese sürpriz oldu. Dolayısıyla ABD içinde farklı tutumlar var." diye konuştu.
Türkiye'nin kendi ulusal güvenliği ve çıkarlarıyla ilgili tutumunun belli olduğunu, gizli ajandasının bulunmadığını bildiren Çavuşoğlu, bu süreçte Münbiç yol haritasının bir an önce uygulanması gerektiğini vurguladı.
Çavuşoğlu, "Münbiç modeli Fırat'ın doğusuna da uygulansaydı Suriye'nin kuzeyinin önemli bir bölgesinin istikrara kavuşturulmuş ve göçmenlerin de dönmeye başlamış olacağını" anlattı.
ABD'nin YPG/PKK'ya verdiği silahları geri alacağına dair taahhütte bulunup bulunmadığının sorulması üzerine Çavuşoğlu, ABD Başkanı Donald Trump'ın daha önce de bu silahları geri alacağını söylediğini, ABD tarafının son görüşmelerde de bunu teyit ettiğini kaydetti.
Bu silahların belli bir bölümünün kaybolduğunu, bazılarının kullanıldığını, bazılarının ise PKK'nın elinde yakalandığını dile getiren Çavuşoğlu, YPG/PKK'nın bu silahların belli bir bölümünü de DEAŞ ve sahadaki diğer gruplara sattığını belirtti.
Adana Mutabakatı
Adana Mutabakatı'yla ilgili bir soru üzerine Çavuşoğlu, Türkiye ile Suriye arasında 1998'de imzalanan Adana Mutabakatı uyarınca Suriye'nin, toprakları içinde terörle mücadele etmesi, Türkiye'ye yönelik tehdit oluşmasını engellemesi ve teröristleri Türkiye'ye vermesi gerektiğini vurguladı.
Çavuşoğlu, mutabakatın, eğer Suriye bunları yapamazsa Türkiye'nin buraya müdahale hakkı olmasını öngördüğünü söyledi.
"Rusya'nın Kürtlerin Şam yönetimiyle diyaloğunu önemsediği" şeklindeki açıklamasının sorulması üzerine Bakan Çavuşoğlu, burada Kürtlerin mi yoksa YPG/PKK'nın mı kastedildiğinin önemli olduğunu bildirdi.
Çavuşoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Suriye rejimi de biliyor ki YPG/PKK Suriye'yi bölmek istiyor. Buna Suriye rejimi de karşı, Rusya da karşı, İran da karşı, biz de karşıyız. Batılı ülkelerin tutumlarını biliyorsunuz, onlar ikircikli bir tutum içindeler. Dolayısıyla burada Suriye vatandaşlarının Suriye içinde, yani terör dışında sisteme entegre edilmesiyse eyvallah."
Kürtlerin "Suriye'ye dönmek için Türkiye'yi bekliyoruz." şeklindeki açıklamalarının esasen herkesin terör örgütü YPG/PKK'dan bıktığının göstergesi olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, teröristlerle diğer Kürtlerin ayırt edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
"1 milyona yakın insanın ölümüne sebep olan kişi Suriye'yi birleştiremez"
Suriye'de siyasi çözüm konusuna değinen Çavuşoğlu, "Bir milyona yakın insanın ölümüne sebep olan bir kişi artık Suriye'yi birleştiremez. Yani biz gerçekleri söylüyoruz. Bir milyon kişiyi öldüren kişiye hiçbir şey olmamış gibi göz yumup 'Hadi devam et.' demek bizim vicdanımıza sığmıyor işin doğrusu. Gerçekçi de değil. Suriye'yi birleştirmek istiyoruz." dedi.
Çavuşoğlu, Suriye'ye Türkiye'nin ulusal güvenliği açısından baktığını dile getirdi.
Türkiye'nin (Rusya ve İran'la) Astana'da, Soçi'de, Cenevre'de üçlü olarak attığı adımlar sayesinde Suriye Anayasa Komisyonu'nun kurulmasının konuşulabildiğini vurgulayan Çavuşoğlu, bu süreci Birleşmiş Milletlerle (BM) yürüttüklerini ve sürecin meşruiyetinin çok önemli olduğunu belirtti.
Çavuşoğlu, "Biz diyoruz ki Suriye için bir anayasayı Suriyeliler otursun, çalışsın, müzakere etsin ve birlikte karar versinler." şeklinde konuştu.
"Suriye rejimiyle Suriye ve İran üzerinden dolaylı temaslarımız var." ifadesini kullanan Çavuşoğlu, verilmesi gereken mesajların verildiğinin, kendilerinin rejimle doğrudan teması olmadığının altını çizdi.
Çavuşoğlu, mevcut durumda Suriye'nin sınır güvenliği ve toprak bütünlüğünü korumak için atılması gereken adımlar olduğunu kaydederek, "Suriye'nin kuzeyini sadece Suriye'deki rejimden korumak değil amaç." dedi.
Güvenli bölge
Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarıyla sağlanan başarılara dikkati çeken Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
"Biz tek başımıza bu güvenli bölgeyi oluştururuz. ABD ve diğerleri iş birliği yapmak istiyorsa bunu da hiçbir zaman dışlamayız. Buralar Suriye'nin toprakları ve biz Suriye'nin toprak bütünlüğünü tanıyoruz. Burada kimseyle de rekabet içinde değiliz. Bizim kendi endişelerimizin dışında Suriye'nin de geleceğini düşünerek bu adımları atıyoruz ama biz tek başımıza da bu güvenli bölgeyi oluştururuz, gerekli tedbirleri alırız. Almak da durumundayız zaten."
Çavuşoğlu, Fırat'ın doğusuna yapılacak operasyona ilişkin ABD'nin çekilme kararından sonra bir süre bekleme kararı aldıklarını anlatarak, "Şu anda harekata ilişkin başkomutandan ilave bir talimat gelmedi. Sayın Cumhurbaşkanımız bir süre bekleyeceğimizi söyledi." şeklinde konuştu.
Rusya ile varılan İdlib mutabakatının başarılı şekilde uygulandığının altını çizen Çavuşoğlu, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in de dün Moskova'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmede özellikle bu konuya vurgu yaptığını hatırlattı.
Çavuşoğlu, İdlib mutabakatının bozulmasını isteyen ülkeler olduğu değerlendirmesini yaparak, şöyle devam etti:
"Biz Rusya ile kararlıyız. Rejim, siyasi çözüm yerine askeri çözüme inanıyor. Daha önce kuşatılmış Hama, Doğu Guta, Dara gibi bölgeleri ele geçirdikten sonra rejimde kendine aşırı güven oluştu. Suriye'nin kuzeyinde de bu aşırı güven hissediliyor ama biz Rusya ile beraber rejimin buraya saldırmasının önüne geçtik. Radikal gruplar bundan huzursuz olduğu için ılımlı muhalefete ve Özgür Suriye Ordusu'na saldırmaya başladı. Türkiye'nin müdahalesiyle birlikte bir ateşkes anlayışı çıktı. İdlib mutabakatı siyasi çözüm için son bir fırsat penceresi sunmuştur."
"ABD, FETÖ'nün karanlık faaliyetlerini görmeye başladı"
Gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin son derece şeffaf bir süreç yürüttüklerini belirten Çavuşoğlu, bu cinayetin sorumlularının bulunmasının önemini vurguladı. Çavuşoğlu, bu cinayetin uluslararası boyuta taşınması yönünde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimat verdiğini söyleyerek, BM Yargısız ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörü Agnes Callamard'ın bu ay sonu Türkiye'yi ziyaret edeceği bilgisini paylaştı.
FETÖ'nün iadesi konusunda ABD'ye yapılan taleplerin sonuçsuz kaldığını hatırlatan Çavuşoğlu, "ABD, FETÖ'nün ülkeleri içinde karanlık faaliyetlerini görmeye başladığını bize detaylı şekilde anlatmaya başladı. Bu örgütün ne kadar profesyonel olduğunu, teknoloji ve insanları nasıl kullandığını ortaya çıkardılar. FBI'ın ciddi bir soruşturması var." diye konuştu.
Çavuşoğlu, Romanya'nın Avrupa Birliği (AB) Dönem Başkanlığı döneminde diyaloğun sürdürülmesinin önemine değinerek, Romanya'nın daveti üzerine ay sonu Bükreş'te yapılacak Gyminch Toplantısı'na katılacaklarını bildirdi.
Taraflar arasında Gümrük Birliği, vize serbestisi ve göç konusunda mutabakatın karşılıklı çıkar çerçevesinde yürütülmesi gibi öne çıkan gündem maddeleri olduğunu anlatan Çavuşoğlu, "Zor şartlarda bile AB ile bu süreci yönetmemiz lazım. AB ve AB Konseyi ile ilişkilerimizi belli bir düzeyde yürütmek bizim de, onların da yararına." ifadesini kullandı.
Kaynak: AA