Çavuşoğlu, Polonya'da düzenlenen AGİT 29. Dışişleri Bakanları Konsey Toplantısı'ndaki konuşmasında, toprak bütünlüğüne, egemenliğe ve siyasi bağımsızlığa saygının Birleşmiş Milletlerin (BM) özünde yer aldığını ve AGİT'in kurucu ilkelerinden biri olduğunu ifade etti.
AGİT'in daha kutuplaşmış bir Soğuk Savaş döneminin ürünü olduğunu anımsatan Çavuşoğlu, "Helsinki Nihai Senedi'nden neredeyse yarım yüzyıl sonra AGİT, çatışma döngüsünü yönetme konusunda deneyim kazandı. AGİT'in kapsamlı güvenlik yaklaşımının özü olan bu doğal güçleri yeniden etkinleştirmeliyiz. Ayrıca bu Teşkilatın temelinde uzlaşı ilkesinin yattığını da unutmamak gerekir." dedi.
"Türkiye'nin acil durumlarda kolaylaştırma çabaları sürüyor"
Bakan Çavuşoğlu, geçen yıl, AGİT'in Stockholm toplantısında katılımcı devletler arasındaki güven eksikliğini gidermenin önemine değindiğini hatırlatarak, Polonya'yı bu "hayati" noktaya odaklandığı için tebrik etti.
Güvenin ilkeli politikalar üzerine inşa edilebileceğini vurgulayan Çavuşoğlu, "Türkiye'nin acil durumlarda kolaylaştırma çabaları sürüyor. Bunlar arasında tahıl anlaşması, Uluslararası Atom Enerji Ajansı ve Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu'nun (Rosatom) Zaporijya Nükleer Santralinin güvenliği için buluşması ile esir değişimi bulunuyor." diye konuştu.
Çavuşoğlu, AGİT'in Dışişleri Bakanları Konsey Toplantısı'nın bu yıl Ukrayna'daki savaş nedeniyle olağanüstü koşullar altında gerçekleştiğini vurgulayarak, "Diplomasiye şans verildiğinde müzakere edilmiş bir çözüm mümkündür. Bu hayati platformu baltalamak kimsenin çıkarına hizmet etmeyecektir. Türkiye, AGİT'in çalışmalarını aktif olarak desteklemeye devam edecektir çünkü AGİT kadar kapsayıcı başka bir platformumuz yok." ifadelerini kullandı.