Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İspanya'nın La Razon gazetesine makale yazdı.
Makalede, Türkiye'nin uluslararası hukuk çerçevesinde Doğu Akdeniz’deki deniz yetki alanları ile Kıbrıs Türklerinin eşit haklarının korunmasına yönelik tutumu karşısında bazı AB üyeleriyle yaşanan sorunlarda, İspanya’nın diyalog ve müzakereyi öne çıkaran yapıcı bir yaklaşım izlemesini takdir ettiklerini söyledi.
Çavuşoğlu, "Türkiye, AB ile ilişkilerini olumlu gündem temelinde geliştirme iradesini ve diyalog ile diplomasiden yana tutumunu sürdürecektir" sözlerini kullandı.
"Türkiye ve İspanya yakın iş birliği içinde hareket ediyor"
Türkiye ile İspanya'nın tarihe dayanan köklü ilişkilerinin olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, bugün Türkiye-İspanya ilişkilerinin mükemmel bir düzeye eriştiğini anlattı.
İspanya'nın Türkiye'nin en büyük ticaret ortaklarından biri olduğunu, salgın öncesinde yıllık 13 milyar euroluk ikili ticaret hacmi bulunduğu bilgisini veren Çavuşoğlu, bunu 20 milyar euroya yükseltmeyi hedeflediklerini vurguladı.
"Türkiye ve İspanya, dünyanın içinden geçtiği köklü değişim sürecinde çok kutuplu sistemde de yakın iş birliği içinde hareket ediyorlar. Bu çerçevede, bölgesel sahiplenmenin en güzel örneklerinden birini sergileyerek, Akdeniz’in bir barış, güvenlik ve dayanışma havzası haline getirilmesi yönünde çalışıyorlar. Akdeniz coğrafyasında İspanya’yla geçmişimiz, bugünümüz ve geleceğimiz ayrılmaz bir şekilde iç içe geçmiştir. Bu bilinç ve hedefle, bölgemizde barış ve refah için birlikte çalışmaya devam edeceğiz."
Çavuşoğlu, makalesinde İslam karşıtlığını da anlattı
"Günümüzde terör, etnik ve dini nefret, ayrımcılık, aşırılık, yabancı düşmanlığı, İslam karşıtlığı ve diğer dışlayıcı yaklaşımların yükselişe geçtiğine tanık olunduğunu" diyen Çavuşoğlu, makalesinde şunlara yer verdi:
"Pandemi maalesef bu sorunları daha da derinleştirdi. Özellikle Müslümanları rencide ve provoke eden hakaretler, karikatürler ve dini değerlere yönelik saldırılar, ifade veya sanat özgürlüğü kisvesi altında toplum içinde derin yaralara ve bölünmelere yol açıyor. Bazı Batılı hükümetlerin ise bu gelişmelere oy uğruna seyirci kaldığını, hatta aşırı sağcı söylemleri benimsediğini üzülerek görüyoruz.
Türkiye olarak, bu konular bağlamında her fırsatta karşılıklı hoşgörü ve saygının önemine dikkat çekiyor, çeşitliliğin bir zenginlik olduğunu vurguluyoruz. Bu çerçevede, medeniyetler arası iletişim ve anlayışa duyulan ihtiyaca dikkat çekiyoruz."
"Türkiye, dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülke konumunda"
Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile 2005 yılında dönemin İspanya Başbakanı Jose Luis Rodriguez Zapatero'nın ortak girişiminde kurulan ve Birleşmiş Milletler çatısı altında çalışan Medeniyetler İttifakı'nın bu dönemde her zamankinden daha önemli hale geldiğini söyledi.
Bakan Çavuşoğlu, küresel bir mesele haline gelen göç sorununa da yer verdi.
"Türkiye, dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülke konumunda. Bugün, kendi ülkelerindeki yıkımdan kaçmak zorunda kalan 3,6 milyonu geçici koruma altındaki Suriyeli olmak üzere, toplam 4 milyon yerinden edilmiş kişiyi misafir ediyoruz. Bunun yanında sınırlarımızın ötesindeki milyonlarca yerlerinden edilmiş ve ihtiyaç sahibi kişiye de yardım eli uzatıyoruz. Ayrıca, Türkiye insani yardım konusunda dünyanın en cömert ülkesi olmaya devam ediyor. Buna ilaveten, 18 Mart Mutabakatı çerçevesinde yükümlülüklerimizi yerine getirerek, AB’ye yönelen göçü büyük oranda durdurduk. Ancak maalesef, AB söz konusu mutabakattan kaynaklanan yükümlülüklerini halen yerine getirmedi.
Türkiye'nin AB üyelik sürecine destek veren başlıca ülkeler arasında olan İspanya’nın, Türkiye’nin stratejik ve küresel anlamda oynadığı kilit rolün yanı sıra AB’ye güvenlik ve göç alanlarında, ayrıca ekonomik dinamizm ve genç nüfusuyla yapacağı katkının farkında olması memnuniyet verici."
Türkiye-İspanya iş birlikleri ilerletilecek
İspanya ile Türkiye'nin uluslararası meselelere yaklaşımlarının benzerlikler taşıdığını söyleyen Çavuşoğlu, makalesinde şu sözlere yer verdi:
"İspanya ile Orta Doğu Barış Süreci, Suriye, Libya, Venezuela gibi önemli konularda birlikte çalışmaya devam edeceğiz. Terörle mücadelenin ancak uluslararası iş birliği çerçevesinde başarılı olabileceğini müdrik iki müttefikiz. Ayrıca çok taraflılığın önemine inanan iki ülke olarak NATO, BM ve G-20 gibi platformlarda da iş birliğimizi ilerleteceğiz. Ayrıca, Afrika ve Latin Amerika gibi iki ülkenin de aktif rol oynadığı ve yapıcı katkıda bulunduğu coğrafyalarda güçlerimizi birleştirmek ve birlikte çalışmak arzusundayız."