Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Almanya’nın başkenti Berlin’deki temaslarının ardından TRT Haber’in sorularını cevapladı.
Çavuşoğlu'nun açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
Almanya'ya Bosna'dan geldikten sonra önce İçişleri Bakanıyla görüştüm. Kendi arkadaşlarından bazılarında COVID şüphesi olduğu için fiziki planladığımız görüşmeyi video konferans aracıyla gerçekleşirdik ama tüm konuları ele aldık. Bir taraftan terörle mücadele, burada yaşayan toplum, diğer taraftan göçle mücadele de beraber ne yapabiliriz, yine sağlıklı turizm konsepti ile ilgili geçen seneki işbirliğimizi bu sene devam ettirme konusunda birlikte yapmamız gerekenler konular.
Bu sabah Heiko Maas'la da hem baş başa sonra heyetler arasında tüm ikili ilişkileri, Türkiye-AB ilişkilerini, bölgesel konuları değerlendirme imkanımız oldu.
Sayın Cumhurbaşkanı Steinmeier'a gittik öğleden sonra. Steinmeier'dan önce de Thomas Bareiss ile otelde bir görüşme gerçekleştirdik. O Ekonomi Bakanlığı'nda turizmden sorumlu arkadaşımız. En sonunda Armin Laschet ile görüştük. Kendileri biliyorsunuz CDU/CSU partilerinin şansölye adayı. Kendisi çok eski dostumuz. Burada yaşayan Türkler tarafından, Türkiye'de herkes tarafından, Türkiye tarafından sevilen Türkiye dostu olarak bilinen bir arkadaşımız.
Onunla da birçok konuları ele aldık ve biliyorsunuz işgücü anlaşmasının da 60 yılına girdik. Kendisinin burada Türk toplumuna verdiği destek için teşekkür ettik, entegrasyona da çok önemli katkıları var.
"İlişkiler geçtiğimiz yıllara göre iyi noktaya geldi"
Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkiler geçtiğimiz yıllara göre iyi noktaya geldi. Sayın Cumhurbaşkanımızın düzenli bir şekilde sayın Merkel'le video konferans yöntemiyle ya da telefonda görüşmeleri var. Bunu dün de aynı görüşmeyi gerçekleştirdiler. Heiko Maas'la da bizim temaslarımız, diyaloğumuz aynı şekilde devam ediyor. İçişleri bakanımız Süleyman Bey, İçişleri Bakanı Seehofer’la daha geçenlerde görüştüler.
"Şimdi bu pozitif atmosferde somut adımları atabiliriz"
Daha iyi noktada olduğumuzu söyleyebiliriz. Hatta ve Almanya'yla olan bu ilişkilerimizdeki gelişmenin Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerine de yansıdığını görüyoruz. Gerek Doğu Akdeniz konusunda gerekse Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinde Almanya'nın önemli bir rolü var, kritik bir rolü var. Doğu Akdeniz ve diğer konularda dürüst bir arabulucu görevini üstlendiğini daha önce de söylemiştim. Bunu bir kere daha vurgulamak isterim. Yine Türkiye ile Avrupa Birliği arasında daha pozitif bir atmosferin yaratılmasında da çok önemli katkısı oldu. Şimdi bu pozitif atmosferde somut adımları atabiliriz.
"40 milyar doları bu senenin sonunda aşacağız"
Türkiye-Almanya ilişkilerindeki bu pozitif atmosfer ekonomik yerimize de yansımış. Geçen sene pandemiye rağmen ikili ticaret hacmimiz arttı, 37,7 milyar dolar oldu. Bu sene ilk 4 ayda 14 milyar dolara yaklaştı ki trend devam ederse 40 milyar doları bu senenin sonunda aşacağız. Türk toplumuna etkisi var. Diğer konularda işbirliğimizi ve istişarelerimizi önümüzdeki süreçte de gerçekleştireceğiz. Geçen sene sağlıklı turizm konsepti işbirliğimiz bu sene tüm Avrupa'da yankı yarattı. Herkes bizden ve Almanlardan da öğreniyor. Bu işbirliğimizi devam ettirme konusunda da yine görüştüğüm muhataplarla da bu konuda mutabakatımız var. Tabii pandemiye göre adımlarımızı atacağız. Burada da kısıtlamalar var. Türkiye'de biliyorsunuz rakamları düşürmek için tedbirler aldık.
"Bizim kastımız gayet açık net"
Güvenli turizmle ilgili biliyorsunuz önemli bir konseptimiz var bunu değerlendiriyoruz. Bugün hatta bu konudaki bir açıklamam da biraz Türkiye'de yanlış yorumlanmış onu da gördüm. Fakat bizim kastımız gayet açık net. Sektörel bazda aşılamalarımız var. Tabii turizm sektöründe çalışan tüm vatandaşlarımızı da aşılıyoruz.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: Turizm sektöründe çalışan tüm vatandaşlarımızı da aşılıyoruz. Turistin gördüğü derken turistin uzaktan gördüğü değil, turistin geldiği otellerde ve tesislerde çalışan vatandaşlarımızı kastettiğimiz açık ve net. pic.twitter.com/s7gTppoH1r
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) May 6, 2021
Bunu sadece turisti korumak için değil kendi vatandaşımızı da aynı şekilde korumak için bu aşıyı yapmamız lazım. Diğer taraftan 'turistin gördüğü' derken uzaktan gördüğü değil, turistin geldiği, yani otellerde ve turistik tesislerde çalışan vatandaşlarımızı kastettiğimiz gayet açık ve net. Ayrıca sadece turisti korumak için bu aşılama yapılıyor demek yanlış.
"Bunu yapanlar ancak kötü niyetli olanlardır"
Bugün Türkiye'de yüzde 26'ya ulaştık. Yani hem çift doz hem tek doz ikisini beraber vatandaşımızı korumak için yapıyoruz, çalışanlarımızı da korumamız lazım. Bir de yerli turist dediğimiz kendi vatandaşlarımız da havalar ısındıkça tatile çıkacaklar. Kendi vatandaşlarımızın da aynı şekilde güvenli bir ortamda, sağlıklı bir ortamda tatillerini geçirmesi için bu tedbirleri alıyoruz.
Bunu alıp da aşılamayı başka bir yere çekmenin hiçbir anlamı yok. Bunu yapanlar ancak kötü niyetli olanlardır. Bunu da buradan açıkça söylemek isterim. Bizim söylediklerimiz tüm cümle okunduğu zaman gayet sarih, net ve güvenli turizm için söylediklerimiz. Yoksa turist için vatandaşımızı heba etme veya feda etme gibi bir şey yok. Aşının da yanlış bir şeyi yok. Aşı vatandaşlarımızı korumak için, COVID'den korunmak için yapılmaktadır.
"Pozitif bir atmosfer içinde görüşmeler yapıldı"
Daha önce Bakan Yardımcımızın başkanlığında Sedat Bey'in başkanlığında bir heyetimizin Mısır'ın daveti üzerine Kahire'ye gideceğini duyurmuştuk. Dün ve bugün arkadaşlarımız oradaydı. İskikşafi niteliğinde görüşmeler gerçekleştirildi. Ortak açıklamada vurgulandığı gibi pozitif bir atmosfer içinde görüşmeler yapıldı. İkili ilişkilerde neler yapılabilir? Bunu ele aldı arkadaşlarımız. Ayrıca her iki ülkeyi ilgilendiren bölgesel konuları da ele aldılar.
[Mısır ile normalleşme süreci] Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu: Görüşmeler pozitif bir ortamda gerçekleşti. pic.twitter.com/goactXUKNU
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) May 6, 2021
Libya, Suriye, Irak, Doğu Akdeniz konusu hepimiz için önemli, Mısır için de önemli. Her zaman söylüyoruz. Mısır ile burada yapabileceğimiz bir işbirliğinden Mısır da çok karlı çıkacaktır. İlişkiler o noktaya geldiğinde bunları da elbette görüşürüz.
"Görüşmeyi her iki taraf da değerlendirecek"
Bu iki günlük görüşmeyi her iki taraf da değerlendirecek. Arkadaşlar döndükten sonra konuşacağız. Daha sonra hangi adımlar atılabilir bu konularda da yine birlikte görüş alışverişinde bulunacağız. Şimdi Kahire'de bir görüşme oldu. Dışişleri Bakanı Semih Şükrü ile biz zaten geçmiş dönemlerde de New York marjında, Uluslararası Suriye Destek Grubu Toplantıları marjında, İslam İşbirliği Toplantıları marjında, Türkiye'de yaptığımız, gerçekleştirdiğimiz bazı toplantılara da katılmıştık. Zaten bu anlamda her zaman görüştüğümüz bir arkadaşımız.
En son Ramazan tebriği için de beni aramıştı. Bu gemi kazasında ben kendisini aramıştım, yapabileceğimiz bir şey var mı diye. Önümüzdeki süreçte tabii ilişkileri normalleştirmek için atılabilecek adımlar konusunda görüşmeler devam edecektir.