İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 48. Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı kapsamında Pakistan'ın başkenti İslamabad'da gelen Çavuşoğlu, AA ve TRT muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Çavuşoğlu, Ukrayna ile Rusya arasındaki savaşta ateşkesin ve savaşı durdurmanın herkesin birinci amacı olması gerektiğini vurgulayarak, "Bu konuda herkes sorumlu davranmalı ve yapıcı davranmalı. Yapıcı derken Rusya'nın yaptıklarına yanlışlıklarına göz yummak anlamında söylemiyorum. Savaşı durdurmamız lazım. Ateşkesin tesis edilmesi lazım." diye konuştu.
Taraflar arasında yapılacak ateşkesin ardından atılacak adımların olduğuna işaret eden Çavuşoğlu, "Güven artırıcı adımlar var. İlişkilerin normalleştirilmesi var. Her savaş beraberinde barışı da getirebilir. Savaşın kazananı barışın kaybedeni olmaz." dedi.
Çavuşoğlu, Batı ülkelerinin Rusya'ya yönelik tedbirler aldıklarını ve yaptırımlar uyguladıklarını belirterek, bundan sonra savaşın nasıl durdurulacağına dair kafa yorulması gerektiğini söyledi.
NATO'da birlik beraberlik ve caydırıcılık gösterilmesi gerektiğini vurgulayan Çavuşoğlu, "Devam eden savaşın bedelini Ukrayna ve masum insanlar ödüyor. Türkiye olarak biz çabalarımızı aralık vermeden devam ettiriyoruz. Ukrayna ve Rusya tarafıyla Belarus'ta müzakere eden arkadaşlar ile görüşmeler yaptık. Son gelişmeler hakkında bilgiler alıyoruz. Bazen pozisyonlar değişiyor. Bazen anlaşıyorlar bir sonraki gün farklı durumlar ortaya çıkabiliyor." ifadesini kullandı.
Çavuşoğlu, Türkiye'nin hem arabulucu hem de kolaylaştırıcı olarak katkılarını devam ettireceğini ifade ederek, "6 madde içinde hangi unsurlar konusunda ne yapabiliriz. İki tarafın da kabul edebileceği fikirler üretebiliriz. Hem arabulucu hem de kolaylaştırıcı olarak katkılarımızı devam ettireceğiz. Çabalarımız devam ediyor. Bazı somut gelişmelerin olması lazım. Tekrar iki tarafı bir araya getirmek için planlamalar yapıyoruz." diye konuştu.
"Son bir aydır yoğun çalışıyoruz"
Son bir aydır yoğun şekilde çalıştıklarına değinen Çavuşoğlu, bir taraftan Ukrayna'da savaşın sona erdirilmesi için çaba sarf ettiklerini, diğer taraftan da Türkiye'ye gelen konuklarla ilgilendiklerini söyledi.
Çavuşoğlu, Japon mevkidaşı Hayaşi Yoşimasa ile görüşmesine atıfta bulunarak Japonya'nın Türkiye için önemli bir ülke olduğunu dile getirdi.
Birleşik Arap Emirlikleri'nde büyükelçiler konferansına onur konuğu olarak davet edildiğini kaydeden Çavuşoğlu, bu ülkede Türkiye'nin değişik alanlar ve güncel konulardaki vizyonunu paylaşmaya çalıştığını aktardı.
Türkiye ile Suudi Arabistan birlikte çalışma konusunda mutabık
Pakistan'daki ziyaretine ilişkin değerlendirmeler yapan Çavuşoğlu, "Bir taraftan ikili görüşmeler, diğer taraftan bakanlar toplantısında konuşmamızı gerçekleştirdik. Temas grupları var. Avrupa'daki Müslümanlar, Cammu Keşmir, Rohingyalar ve değişik konularda temas gruplarımız var. Onların da toplantılarına katıldık." dedi.
Çavuşoğlu, Gine Dışişleri Bakanı Morrisande Koyate ile görüştüğünü ifade ederek, "Orada bir darbe olmuştu. Ülkede özellikle bir an önce anayasal sürece geçmeleri ve geçiş sürecinin hızlı olması konusunda Türkiye olarak düşüncelerimizi tavsiyelerimizi paylaştık." diye konuştu.
Guyana Maliye Bakanı Ashni Singh ile bir araya geldiğini belirten Çavuşoğlu, "Son zamanlarda ekonomisi güçlenen çok ciddi sayıda rezervler bulan bir ülke. Latin Amerika'da İİT üyesi 2 ülkeden biri. Maliye Bakanı ile verimli bir görüşme gerçekleştirdik. Önümüzdeki süreçte ekonomik alanda iş birliğimizi güçlendirme konusunda mutabıkız." diye konuştu.
Çavuşoğlu, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan ile son derece faydalı ve yapıcı görüşme gerçekleştirdiklerini anlatarak, ilişkilerin normalleşmesi ve eskisinden daha iyi olması için birlikte çalışma konusunda mutabık kaldıklarını ifade etti.
İslam dünyasında ciddi sorunlar var
İslam coğrafyasında ciddi sorunların varlığına işaret eden Çavuşoğlu, şunları söyledi:
"Bu sorunlara bakış açısında Batı'nın terörle mücadelede, savaşta ve diğer konulardaki bakış açısında çifte standart var. Ayrıca İslam düşmanlığı Avrupa'da değil başka ülkelerde de sürekli yükselişte. Bunlarla mücadele etmemiz lazım. Başkalarını suçlamak yerine İİT olarak önce kendimize bir çeki düzen verip ondan sonra bu sorunların çözümü konusunda birlikte hareket etmemiz lazım. Birlikte hareket edemezsek bunun üstesinden gelemeyiz."
Çavuşoğlu, Batılılardan İslam düşmanlığına karşı tedbir almasını beklemenin zor olduğunu belirterek, "Türkiye ile ufak sorunu olan Kıbrıs meselesinde veya batı Trakya Türkleri konusunda geri adım atmaya çalışıyor. Veya bir konuda destek veren ülkeler başka yerdeki Müslümanların sorunu olunca duyarsız kalıyor hatta tersine hareket ediyor. İnşallah birlik beraberlik içerisinde var olan sorunları çözme konusunda önemli adımlar atabiliriz." ifadesini kullandı.
Afganistan'ın çökmesinin etkisi büyük olur
Afganistan konusuna da değinen Çavuşoğlu, Türkiye'nin Taliban yönetimini tanımadığını ancak aşamalı şekilde angajmana girilmesini herkese tavsiye ettiğini kaydetti.
Çavuşoğlu, Afganistan'ın çökmesinin etkisinin büyük olacağını ifade ederek, "Sadece ekonomik değil. Terör, istikrarsızlık, komşu ülkelere ve bizlere etkisi. Coğrafyanın güvenliği açısından önemli." dedi.
Türkiye'nin bir taraftan Afganistan'a ekonomik yardım yaptığını ve diğer yandan eğitime destek verdiğini dile getiren Çavuşoğlu, "Daha önce askeri ardım amaçlı ayırdığımız bütçe vardı. Onun bir kısmını Birleşmiş Milletler Kalkınma Programının oluşturduğu fona, diğer kısmını da Türkiye Maarif Vakfı ve Türk Kızılay'a aktardık." diye konuştu.
Çavuşoğlu, Afganistan'a insani yardımların sürdüğünü vurgulayarak, "Üç trenimiz İran ve Türkmenistan üzerinden Afganistan’a ulaştı. Yaklaşık 2 bin 650 tondan bahsediyoruz. İçişleri Bakanlığımız son derece güzel şekilde koordine ediyor. Şimdi 4. treni de gönderiyoruz." dedi.
Taliban geçici hükümetinin Dışişleri Bakanı Vekili Emirhan Muttaki'ye kadınların hakları ve kızların eğitimi konusunda dostane tavsiyeleri olduğunu aktaran Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Fakat sadece tavsiyede bulunmak yetmez. Türkiye Maarif Vakfı okulları ile Afganistan'daki eğitime katkı sağlamaya çalışıyoruz. Toplamda 46 okul ve eğitim merkezimiz var. Bunlardan 14'ü kızlar için eğitim veren okullardı. Bunlardan 12'sini açabildik. Yeni eğitim yılına kadar tüm okullar açık olacak. Kabil'deki 2 kız okulu da açık olacak. Antalya Diplomasi Forumu'nda Muttaki de bize söz verdi. Bir sorun var ancak ülkenin çökmesinin maliyeti çok daha fazla."