Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, gündeme ilişkin değerlendirmede bulundu.
Almanya'daki seçim sonuçlarının "Türkiye karşıtlığının oy getirmediğini" ortaya koyduğunu dile getiren Çavuşoğlu, aksine bu tutumu gören Türklerin sosyal partilere oy vermediğini ifade etti.
"Şimdi sen AfD (Demokrasi için Alternatif) çizgisine gidersen bizim vatandaşlarımız oy verir mi, vermez. Sadece bizim vatandaşlarımızdan dolayı değil, yanlış politikalarından dolayı oyu azaldı." diyen Çavuşoğlu, mevkidaşı Sigmar Gabriel ile yaptığı telefon görüşmesinde, artık seçimin bittiğini ve ikili ilişkileri gerçekçi bir şekilde nasıl yürüteceklerine odaklanmaları gerektiğini konuştuklarını aktardı. Bakan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Kendisiyle bugün, yarın yine telefonda görüşeceğiz. Yani bu diyaloğun devam etmesi önemli. Bazen alt düzeyde teknik, hassas konuların görüşülmesi de önemli ama tabii esas adımların atılması için üst düzey temaslar da önemli. Bunun hazırlıkları yapıldıktan sonra bu adımlar da atılır. Biz her zaman söylüyoruz; Almanya'ya hiçbir zaman negatif bakmadık, bakmamız için de bir sebep yok. Almanya ne kadar güçlü olursa bizim için iyidir. Oradaki 4 milyona yakın vatandaşımız için de iyidir, Türkiye için de iyidir. Almanya bizim birinci ticaret ortağımız ve yatırımları ortada. Yine birçok alanda Almanya ile ciddi iş birliğimiz var. Almanya’nın kötülüğünden bize ne fayda olur. Biz böyle bakıyoruz ama Almanya'nın da bizi rekabet edecek bir ülke olarak değil, ortaklık yapacak bir ülke olarak görmesi lazım. Yani ekonomik savaşın Almanya’ya da bize de bir faydası yok. Almanya’nın ekonomik iş birliğini ön planda tutması lazım."
Mevlüt Çavuşoğlu, Almanya'nın artık Türkiye'yi eşit bir ortak olarak görmeyi kabullenmesi gerektiğini belirtti.
"Yakın zamanda iki ülke arasında bir zirve söz konusu olur mu" sorusuna karşılık Bakan Çavuşoğlu, "Neden olmasın?" yanıtını verdi. Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Almanya Başbakanı Angela Merkel'in zaten her fırsatta görüştüklerini vurguladı.
Bakan Çavuşoğlu, Almanya'da kurulacak hükümetin Türkiye ile ilişkilere etkisinin sorulması üzerine, Avrupa'da koalisyon kültürünün Türkiye'deki koalisyon kültüründen daha iyi olduğunun altını çizdi. Yine de Merkel'in partisiyle diğer partiler arasında çok ciddi görüş ve politika farklılıkları olduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, bu nedenle üçlü koalisyonu oluşturmanın zorluğuna değindi. Üçlü koalisyon kurulsa bile işlemesinin çok zor olacağına işaret eden Çavuşoğlu, söz konusu partiler arasında temel politikalarda ciddi görüş farklılıkları bulunduğunu ancak yine de ne olacağının belli olmadığını söyledi.
"ABD, bireysel silahlanmaya sınırlama getirmeli"
Las Vegas'ta yaşanan terör saldırısını da değerlendiren Çavuşoğlu, bunun ABD'deki ilk saldırı olmadığını hatırlattı. Eski Devlet Başkanı Barack Obama yönetiminin bireysel silahlanmayla ilgili bazı tedbirleri olacağını söylediğini ancak Cumhuriyetçilerin bu tür önlemlere karşı çıktıklarını hatırlatan Çavuşoğlu, bireysel silahlanmanın ABD için çok ciddi bir tehdit olduğunu, dolayısıyla bu konuda bir sınırlama gerektiğini dile getirdi.
Bakan Çavuşoğlu, bir süre önce ABD'ye gerçekleştirdiği ziyarete değinerek, ABD'deki dostlarına anti-Amerikancılık tehdidinden bahsettiğini söyledi. Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Bunun iki ana sebebi var, YPG ve FETÖ. 'Bunları da aşmamız gerekir' diyoruz. Şimdi Rakka operasyonu bitiyor. Göreceğiz bakalım bu seri numaralarını aldıkları silahları geri toplayabilecekler mi? Daha önce Irak'ta bunu yapamadıklarını Sayın Cumhurbaşkanımız, Trump'a çok net şekilde en son görüşmemizde de anlattı. Bunun sadece ekonomik külfetini düşünmemesi lazım Amerika'nın. Onlar daha çok bu kadar silah ne kadar para vermeye değer mi değmez mi... Bir de bu silahların verilmesi esasen Suriye'nin geleceği için de çok önemli bir risk. Niye Suriye'deyiz hep beraber? Bir taraftan savaşı durdurmaya çalışıyoruz ilk günden bu yana, diğer taraftan terörü durdurmaya çalışıyoruz. Burada YPG'ye silah verdiniz. YPG ülkeyi bölmeye çalışacak. Bu sefer merkezi hükümet ile, hükümet kim olursa olsun çatışmalar devam edecek. Çatışmalar devam ettiği zaman başka bölgelerinde de yine kaos oluşacak, riskler var. Aynı şekilde, bu ortamdan kim faydalanacak, radikal gruplar, yine terör örgütleri ortaya çıkacak, kısır döngü devam edecek."
Irak'ta şu anda yaşanan sorunların en büyük sebebinin ABD'nin ayrılırken buranın yönetimini, defalarca uyarmalarına rağmen, yanlış kişilere vermesi olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, aynı hatanın Suriye'de de yapıldığını belirtti. ABD ve diğer ülkelerin, Suriye'nin sınır bütünlüğünü desteklediğini ve bölünmeye karşı olduğunu dile getirdiğini aktaran Çavuşoğlu, "Bu konuda samimiyseniz bile attığınız adımlarla esasen bunun tersini yapıyorsunuz ya da bu duruşunuzun tersinde bir Suriye'nin oluşmasına yardımcı oluyorsunuz." ifadelerini kullandı.