Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Çelik, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile mücadele kapsamında KHK ile 733 kişinin Bakanlıktan ihraç edildiğini belirterek, "458 kişi de şu anda açığa alınmış bulunmakta. İnceleme devam ediyor." dedi.
Terör örgütlerinin aynı amaca hizmet ettiğini belirten Bakan Çelik, "FETÖ, PKK, PYD, DAEŞ... Hepiniz aynı amaca hizmet ediyorsunuz. Türkiye üzerinde hesaplarınız var. Türkiye üzerinde hesabı olanlara maşa görevi görüyorsunuz." ifadelerini kullandı.
"Terörle mücadelede içimizdeki hainler yüzünden sonuca ulaşamadık"
Fırat Kalkanı operasyonu da dikkate alındığında FETÖ'nün geçmişte terörle mücadeleyi sekteye uğratıp uğratmadığının sorulması üzerine Çelik, geçmişte birçok şeyin yaşanmasının doğal olduğunu belirtti.
Çelik, "Bir örgüt düşünün ki 'ben paralel devlet kuracağım' diyor. O halde siz düzenin işleyen sistemine çomak sokacaksınız demektir. Paralel yapının Türkiye'nin çok kritik noktalarda netice alması konusunda engel teşkil etmesi mantıken doğru bir şeydir. Diyelim ki terör örgütü elebaşlarını sıkıştırdınız, imha etmeniz gerekiyor, o kritik noktada paralel yapının Türkiye'nin aleyhine tavır aldığını söylemek için kahin olmaya gerek yok." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin uzunca bir süredir terörle mücadele ettiğine dikkati çeken Çelik, "Bu şekilde bir mücadelede aradığımız ve istediğimiz neticeye varamamışsak, burada içimizdeki alternatif devlet kurmaya çalışanların dahlinin olmaması söz konusu değil." dedi.
"Bir terör koalisyonu ile karşı karşıyayız"
Çelik, bölgede bir terör koalisyonu ile karşı karşıya olduklarını vurgulayarak, bölge halkının barıştan yana olduğunu kaydetti.
Terör örgütünün en büyük zararı bölge halkına verdiğinin altını çizen Çelik, "PKK ve FETÖ dayanışma içerisinde bölgede zafiyetin oluşması için gayret gösteriyorlar ama ne milletimiz ne de güvenlik güçlerimiz buna fırsat verecek. Bölge halkının yıldığı bu ortamdan bölgeyi kurtaracağız." değerlendirmesinde bulundu.
"Darbeciler başarılı olsalardı, Türkiye uydu devlet olacaktı"
Darbecilerin 15 Temmuz gecesi Türkiye'nin "bir ileri karakol görevi" görmesi noktasında bir senaryo yazdığı anlatan Çelik, "Bu millete karakolluk görevi yaptıracaklardı eğer başarılı olsalardı, böyle bir senaryoyu yazmışlardı, uydu bir devlet, uydu bir yönetim olacaktı. Çizilmesi istenen Ortadoğu'daki haritalarla ilgili de 'Bu haritaya biz şu şekilde neşter attık, yeni çizgiler bu şekilde olacak. Türkiye de 'pekala, emredersiniz' diyecekti. Böyle bir ileri karakol arzusu emperyalist emeller uğruna burada yerleştirilmeye çalışıldı ama milletimiz buna da 'dur' dedi." diye konuştu.
"Hayvan varlığımızla ilgili bir sorun yok"
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Türkiye'nin küçükbaş ve büyükbaş kurbanlık potansiyeline ilişkin, "Hayvan varlığımızla ilgili bir sorun yok. Aksi tüm değerlendirmeler spekülatif değerlendirmelerdir." şeklinde konuştu.
Çelik, gıda fiyatlarının enflasyona etkisinin de görüşüldüğü Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesi çalışmalarına ilişkin, "Önümüzdeki perşembe günü Bakanlar düzeyinde bir toplantı gerçekleştirmeyi düşünüyoruz." dedi.
"Et kalitesiyle ilgili sınıflandırma yapacağız"
Kaliteli et tartışmasının hatırlatılması üzerine Çelik, Türkiye'deki besi hayvanların ithal olduğunu söyledi. Et kalitesiyle ilgili sınıflandırma yapacaklarını belirten Çelik, "Bakanlık olarak o çalışmayı yapıyoruz. Vatandaş, hangi eti aldığını bilecek. Yani hem hayvanın bünyesindeki ette farklılık var, hayvanlar arasındaki ette farklılık var. Bu sınıflandırmayı yapıp, ona göre piyasaya arz edeceğiz. Onun da son aşamasına gelmiş bulunuyoruz. Onun için İstanbul'a gelecek et ile Anadolu'daki et arasında bir farklılık var, değerlendirmesi kesinlikle doğru değil." ifadesini kullandı.
"Tarladan çıkış ile pazar fiyatları arasındaki fark rahatsız edici durumda"
Bakan Çelik, "Tarımsal ürünlerin tarladan çıkış ile pazar fiyatları arasındaki fark rahatsız edici durumda." değerlendirmesinde bulundu.
Çelik şunları kaydetti:
"Tarımsal ürünlerin tarladan çıkış ile pazar fiyatları arasındaki fark rahatsız edici durumda. Bakanlık olarak bu noktada müdahaleden yanayız. Bir ürünün pazara girişteki uğrayacağı yerler bellidir. O alanlardaki kar marjlarının, mutlaka genel anlamda sınırlanmasında gereklilik olduğu inancı içerisindeyim."