Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, 56 ülkenin sağlık bakanları ve üst düzey yöneticilerinin yer aldığı "İslam İşbirliği Teşkilatı 6. Sağlık Bakanları Konferansı'nda tüm Müslümanların ve insanlığın sağlığı, huzuru, güvenliği ve refahı için hayırlı bir geleceğe vesile olması temennisinde bulundu.
Müslümanların ilk kıblesi Mescidi Aksa'ya karşı düzenlenen kundaklama eylemi sonrasında ulvi bir amaç için temelleri atılan İİT'nin çatısı altında birleştiren bağın, diğer uluslararası örgütleri oluşturan bağlardan çok farklı olduğunu vurgulayan Demircan, "Bu bağ, din-i mübin-i İslam'dan kaynaklanan ortak inancımız ve kardeşliğimizdir. Bu kardeşlik ırk, dil veya bölge temelinde değildir. Ferdi çıkarlar temelinde bir kardeşlik hiç değildir. İman ekseninde, yüce değerler ve yüksek idealler etrafında şekillenen İslam kardeşliğidir. Müslümanlar, aynı bütünün parçalarıdır, birbirinin tamamlayıcılarıdır. Müslümanlar, aynı bedenin organları, aynı binanın tuğlaları gibidir." dedi.
Demircan, Müslümanın, Allah'a ve onun emirlerine itaat eden ve Allah'ın yarattığı bütün mahlukata şefkat nazarıyla bakan, kendisi için istediğini kardeşi için de isteyen insan olduğunu dile getirerek, Müslümanın, kardeşine sırt çeviremeyeceğini, sıkıntılı anında ona destek olarak üzüntüsü paylaşması gerektiğini söyledi.
"Kudüs davası müşterek davamızdır"
Bakan Demircan, Filistin'in, işgal ve abluka şartlarında ciddi sıkıntılar içinde tüm Müslümanlar adına varlıklarını devam ettirmeye ve özellikle Kudüs'e sahip çıkmaya çalıştığının altını çizerek şöyle devam etti:
"Mescid-i Aksa ve Kudüs davası, İslam İşbirliği Teşkilatının kuruluş gerekçesidir. Filistin devletinin 1967 sınırları içinde başkentinin Kudüs olarak kurulması Ortadoğu'da ve barış ve istikrarın sağlanmasının temeli olduğu gibi tüm İslam aleminin müşterek ideali ve davasıdır.
Amerika Birleşik Devletleri yönetimince, Kudüs'ün İsrail'in sözde başkenti olarak tanıma ve büyükelçiliğini bu kutsal şehre taşıma niyetinin artık açık edilmesi büyük bir kaygıyla takip edilmektedir. Bunu kesinlikle kabul etmiyoruz ve kabul etmeyeceğiz. Böyle bir adım uluslararası hukukun ve Birleşmiş Milletler kararlarının açık ve ağır bir ihlalidir. Tüm İslam alemi derinden yaralanmakta, barış sürecinin başarı şansı yok edilmektedir. Kudüs İslam aleminin kırmızı çizgisidir. ABD yönetiminin bu vahim hatadan dönmesini temenni ediyoruz."
Rohinga Müslümanlarının da ağır zulüm ve şiddet karşısında vatanlarını, evlerini terke zorlandığını hatırlatan Demircan, Bangladeş'in onlara kucak açtığına ancak kamplarda sağlık, barınma ve beslenme ihtiyaçlarının büyük olduğuna dikkati çekti.
AA