Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, 4 Aralık Dünya Madenciler Günü kapsamında 81 ilden gelen madencilerle Bakanlıkta görüştü.
İşçilerin çalışma şartlarının iyileştirilmesi için gerekli tüm adımların atıldığını söyleyen Dönmez, "Yasa ile linyit ve taş kömürü çıkarılan iş yerlerinde yer altında çalışan işçilerimize ödenecek ücreti, asgari ücretin en az 2 katı olarak belirledik. Zorunlu ferdi kaza sigortası yapılması mecburiyetini getirdik. İşçilerin çalışma saatlerini günde en fazla 7,5, haftada en fazla 37,5 saat olarak belirledik" dedi.
Dönmez, Türkiye'deki madenleri renk gruplarına göre az riskli, riskli ve çok riskli olmak üzere 3 sınıfa ayırdıklarını anlatarak, şöyle konuştu:
"Az riskli gruptaki madenlerimizi yılda en az bir, riskli grupta yer alan madenlerimizi yılda en az 2 ve çok riskli gruptaki madenlerimizi ise yılda en az 4 kez denetliyoruz. Madenlerimizde 2019'da toplam 7 bin 960 denetim gerçekleştirdik."
Madencilerin yüksek güvenlik standartlarında çalışması için gereken hassasiyeti gösterdiklerini vurgulayan Dönmez, "Madencilerimizin güvenliği konusunda özellikle son dönemde aldığımız tedbirlerle, maden kazalarında son 2 yılda yüzde 58'lik bir düşüş sağladık. Hedefimiz bu rakamı sıfırlamak" dedi.
Somalı madencilerin eş ve çocukları kamuda istihdam edilecek
Bakan Dönmez, insan hayatının her şeyin ötesinde olduğunu belirterek, "Madenlerimizde çalışırken iş kazası neticesinde şehit düşen kardeşlerimizin geride bıraktığı ailelerine, yakınlarına destek olmak ve acılarını bir nebze olsun dindirmek için gerekli yasal düzenlemeleri hayata geçirdik. Eş ve çocuklarının kamuda istihdamı için gerekli yasal düzenlemeler gerçekleşti" dedi.
Somalı madencilerin kıdem tazminatı konusundan da bahseden Dönmez, şunları söyledi:
"Son dönemde kamuoyunda sıkça gündeme gelen Somalı madenci kardeşlerimizin kıdem tazminatları konusunda müjdeli haberleri kendileriyle paylaştık. Eynez kömür ocağında hizmet alım sözleşmesi ile çalışan 2 binin üzerinde madenci kardeşimiz vardı. Çalıştıkları döneme ait kıdem ve ihbar tazminatını şirketleri mali açıdan acziyete düştüğü için Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) üstlendi. Yıl sonuna kadar dilekçelerini alacağız. Önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde bu ödemelerin tamamını yapmış olacağız. Öte yandan, yine bu mevkide çalışan Atabacası Maden Ocağı'nda çalışan işçilerimizin de benzer bir talepleri vardı. Bu konuda da hukuken bir çalışma yapılmaktadır."
"Petrol ve doğal gaz araması başlayacak"
Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de uzun zamandır sondaj ve sismik gemileriyle çalışmalar yürüttüğünü hatırlatan Dönmez, şu anda gerçekleştirilen 5'inci sondajın adanın biraz daha güneyinde yapıldığını söyledi.
Dönmez, Libya ile imzalanan muhtırayla, Doğu Akdeniz'de Türkiye'yi denklemin ve oyunun dışında tutmaya dönük çalışmaların engellendiğini vurguladı.
Uluslararası deniz hukukuna göre de anlaşmanın doğruluğuna dikkat çeken Dönmez, "Anlaşma kapsamında bize tanınan yetki alanlarında diğer bölgelerde olduğu gibi ruhsat vereceğimiz kuruluşlarımız, petrol ve doğal gaz araması ve üretimine ilişkin çalışmalarına başlayacaklar" dedi.
Söz konusu çalışmaların başlaması için öncelikle her iki ülkenin parlamentolarında anlaşmanın onaylanması gerektiğini vurgulayan Dönmez, "O süreç tamamlandıktan sonra da ruhsatlandırma çalışmaları yapılacak" diye konuştu.
"13 termik santralin 3'ünde sorun yok"
Dönmez, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın veto ettiği termik santrallere filtre takılmasının ertelenmesi düzenlemesine ilişkin ise şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu kapsamda 13 santral var, bunlardan 3'ünde sorun yok. Diğerlerinin de hepsi aynı seviyede değil. Bir kısmı yatırımlarına başladı ve dönüşümlerini yapıyorlar. Dolayısıyla hepsini aynı şekilde değerlendirmek doğru olmayacak."
Bu kapsamda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve tesis sahipleriyle de görüştüklerini ve eksikliklerin çevre uyumu açısından tamamlanmasını arzu ettiklerini anlatan Dönmez, şunları söyledi:
"İşin enerji arz güvenliği boyutu da var, ama hamdolsun bu santrallerden çalışamayacak olanlar olursa, bunların yerine çalışabilecek kurulu güçlerimiz var. Özellikle doğal gaz santrallerimizin potansiyel kapasitesi yüksek. Bu süreci enerji arz güvenliği açısından bir sıkıntı yaşamadan yürütmüş olacağız. Yıl sonuna kadar hangi santraller hazır, hangileri değil bunlar da netleşmiş olacak. Bacası olmayan ya da çalışamaz durumda olanlar yıl başı itibarıyla işletilemez hale gelecek. Bacaları olanların ise rehabilitasyona, yeni standartlara ve emisyon değerlerine göre bir uyum sürecine ihtiyacı var."
Kaynak: AA