Dönmez, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) ev sahipliğinde düzenlenen Petrol Endüstrisinde Milli Teknolojiler (PEMT'22) Toplantısı'nın açılışında, yurt dışından ithal edilen ürünlerin yerli üretimle tedariki için uzun zamandır altyapı ve insan kaynağı yatırımı yaptıklarını ve bu çabaların meyvelerini almaya başladıklarını söyledi.
Yenilenebilir enerji teknolojilerinin bunun en güzel örneklerinden biri olduğuna değinen Dönmez, "Bugün güneş enerjisinde yüzde 75, rüzgar ve biyokütle enerjisinde yüzde 60 ve üzeri, jeotermal enerjide ise yüzde 55 oranında yerli teknoloji üretimine sahibiz" dedi.
Dönmez, madencilikte de uç ürün odaklı bir teknolojik dönüşüm başlattıklarını anımsatarak, "Bugüne kadar uç ürün odaklı altın, gümüş, demir-pelet, bakır ve alüminyum entegre izabe tesislerini devreye aldık. Bu sene içerisinde tam kapasite çalışacak iki yerli lityum fabrikamızın temelini de atmayı hedefliyoruz" diye konuştu.
Nükleer enerjide de know-how transferiyle Türkiye'ye özgü bir teknoloji hikayesi yazmak için gayret gösterdiklerini dile getirerek, "Yurt dışında nükleer teknoloji alanında eğitim gören gençlerimiz inanıyorum ki nükleer teknolojinin yerlileştirilmesinde önemli görevler, roller üstlenecek. Bu alanda geliştireceğimiz yerli teknolojilerle önce kendi santrallerimizi yapacağız. Belki daha sonra bu mühendislik ve teknoloji birikimini yurt dışına taşıyacağız" değerlendirmesinde bulundu.
Petrol ve doğal gaz teknolojilerinde yerlileştirme çalışmaları
Petrol ve doğal gaz sektöründe de uzun zamandır teknoloji yerlileştirilmesi konusunda önemli çalışmalara imza attıklarına dikkati çeken Dönmez, "2019'dan bu yana toplam 113 yerlileştirme projesiyle 123 milyon liralık tasarruf elde ettik." dedi.
Dönmez, son dönemde enerji bağımsızlığının yanına, teknoloji bağımsızlığını da kilit bir hedef olarak koyduklarını ifade ederek, "Kaynak ve teknoloji entegrasyonuyla enerjinin her alanında alamet-i farikamızı, nev-i şahsına münhasır yaklaşımımızı ortaya koyacağız. Enerji teknolojilerinde başkalarının ürettiğini alan ya da kullanan değil, kendi üreten, geliştiren ve ihraç eden bir Türkiye'ye ihtiyacımız var. Başka bir ifadeyle, al-tak değil, yap-tak modeline geçmek durumundayız" şeklinde konuştu.
Sondaj, üretim ve deniz operasyonlarında yerli teknoloji ürünlerinin kullanıldığını belirten Dönmez, muhafaza borusu, üretim borusu, kuyu başı ekipmanları, yüzey üretim ekipmanları, kondüktör boruları, kompresör sistemleri, sondaj kulesi gibi pek çok ekipmanın artık Türkiye'de üretildiğini kaydetti.
Dönmez, yerli sondaj kulesi Koca Yusuf'un 5 bin metre derinliğe kadar inerek sondaj yapabildiğini ifade ederek, kulenin Diyarbakır'daki sondajda kullanıldığını ve milli sondaj yazılımının da tamamladığını söyledi.
"Karadeniz gazında her gün yeni bir aşama kaydediyoruz"
Cumhuriyet'in 100. yılında devreye alınacak projeler için çalışmaların devam ettiğini dile getiren Dönmez, şu ifadeleri kullandı:
"Akkuyu Nükleer Güç Santrali, Tuz Gölü Yer Altı Doğal Gaz Depolama Tesisi, Bor Karbür Tesisi gibi projelerimizle birlikte yürüttüğümüz Karadeniz gazının kullanıma sunulmasıyla ilgili her gün yeni bir aşama kaydediyoruz. Sahada bugüne kadar 10 derin deniz sondajı tamamlandı. On birinci kuyumuzda sondaj operasyonumuza da devam ediyoruz. Daha önce Karadeniz gazının ilk alevini yaktığımız Türkali-2 kuyusunda günlük 2,1 milyon metreküp, Türkali-1 kuyusunda ise günlük 1,7 milyon metreküp gaz üretimini test etmiştik. Testlerimiz sonucu kuyu başına günlük ortalama 3 milyon metreküp üretime çıkacağımızı öngörüyoruz."
Dönmez, doğal gazı karaya taşıyacak ve orada işleyecek deniz tabanı sistemleri, deniz altı boru hattı ve kara işleme tesislerinde mühendislik ve inşa faaliyetlerinin de planlandığı şekilde devam ettiğini söyledi.
Sakarya sahasına proje bazlı devlet desteği verileceğini anımsatan Dönmez, "Bu kapsamda projemiz gümrük vergisi muafiyeti, KDV istisnası, KDV iadesi ve vergi indirimine tabi olacak. Öngörülen teşvik tutarı yaklaşık 145 milyar lirayı bulacak. Destekler 2021'den başlayarak 11 yıl süreyle geçerli olacak." diye konuştu.
Gemi boyama ve kontrollerden sonra sondaja başlayacak
Dönmez, dördüncü sondaj gemisine ilişkin, "Dördüncü Sondaj Gemimiz inşallah 19 Mayıs günü Türkiye'de olacak" bilgisini paylaştı.
Geminin yaklaşık iki aylık seferini tamamlamak üzere olduğunu belirten Dönmez, "Birkaç gün önce Akdeniz'e girdi. Şu anda Mersin Taşucu'na doğru yaklaşıyor. Sondaj hazırlıkları için bu limanımızda yaklaşık 2 ay kadar kalacak." diye konuştu.
Dönmez, dördüncü geminin boyama işlemi ve diğer kontrollerden sonra ilk sondajına başlayacağını söyledi.
Dördüncü geminin yedinci jenerasyon derin deniz sondaj gemisi olduğunu kaydeden Dönmez, "Teknoloji olarak bundan daha üst seviyede gemi yok. Diğer gemilerimiz altı plus dediğimiz sınıfa aitti. Ancak dördüncü gemimiz onların bir seviye üstü, yedinci sınıfa ait bir gemi. Gemimizin sondaja hazırlanması işlemlerini bir an önce bitirmeyi ve ilk görevine inşallah en kısa sürede uğurlamaya hedefliyoruz." dedi.
"Geçen yıl 112 kuyunun sondajını tamamladık"
Sadece denizlerde değil, karada da hummalı bir çalışma içerisinde olduklarını belirten Dönmez, şöyle devam etti:
"Geçen yıl 112 kuyunun sondajını tamamladık. 2022 hedefimiz 150 kuyunun sondajını tamamlamak. Kara alanlarımızda yaptığımız çalışmalarda son 3 yılda toplam 138 milyon varil petrol eşdeğeri yeni rezerv ekledik. Türkiye Petrolleri'nin günlük yurt içi üretimi 60 bin varili geçti" diye konuştu.
Grafik: Şeyma Özkaynak