Cumhurbaşkanı Erdoğan, Karadeniz'deki sondajda 320 milyar metreküp doğalgaz rezervinin keşfedildiğini açıkladı.
Türkiye tarihindeki en büyük gaz keşfenin yapıldığını belirten Erdoğan, "Hedefimiz, 2023 yılında Karadeniz gazını milletimizin kullanımına sunmaktır" dedi.
Fatih sondaj gemisinin çalışmaları ve bundan sonraki süreçte yaşanacak gelişmelerle ilgili Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, TRT Haber canlı yayınında merak edilenleri cevapladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan müjdeyi verdi, Türkiye tarihinin en büyük doğal gaz keşfi gerçekleşti. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Karadeniz'deki büyük keşfe dair soruları @trthaber özel röportajında cevaplıyor. https://t.co/5B3pNVi7zD
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) August 21, 2020
Çalışmalar kapsamında yerin binlerce metre altının röntgeninin çekildiğini dile getiren Dönmez, uzmanların değerlendirmeleri ışığında çalışmaların devam ettirilmesi sonucu başarının elde edildiğini belirtti.
Dönmez, bölgede deniz derinliğinin 2 bin 100 metre civarında olduğuna dikkati çekerek, "1500 metre civarında bir kazıdan sonra 2 tane gaz rezervuarı kestik. Bir tanesi yaklaşık 100 metre, diğeri 400 metre civarında. Gaz akışı gelmeye başladı buradan. Teknik ekip burada gazları test etti. Basınç okumaları yapıldı. Gaz keşfi olduğu kararına varmış olduk. Sayın Cumhurbaşkanımıza arz ettik ve teknik ekiple de kendisine konuyu detaylı sunumla anlattık. Aslında bugün 83 milyonla değil, bölgede yaşayan, yaşamayan herkesin merakla beklediği bu haberi paylaşmış olduk." diye konuştu.
"İleride yeni keşif kuyuları da açacağız"
Karadeniz'de 2004'ten bu yana yabancı şirketlerle ortaklıklar kurularak 6 derin deniz sondajının gerçekleştirildiğini belirten Dönmez, şöyle devam etti:
"Maalesef keşif yakalayamadık. Keşif yapılan saha ise daha önce sismik araştırması yapılmamış yeni bir sahaydı. 3-4 sene önce de Romanya'da, nispeten yakın bir sahada miktarı bugüne göre daha düşük bir keşif oldu. İlk etapta 2 bin kilometrekarelik bir sismik çalışma yaptık. İlk sondajı da potansiyeli en yüksek sahada yaptık. Tamamı 8 bin kilometrekare olan bir alan. Buralarda da sismik çalışmalara başlayacağız. Aşağıda kalan formasyon benzer nitelikte. İleride yeni keşif kuyuları da açacağız. Rakam biraz daha netleşecek ama beklentimiz bu rakamın yukarı yönlü revize edilmesi."
#SONDAKİKA
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) August 21, 2020
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dönmez: Yeni kaynak bulamasak bile bu gaz 7-8 yıllık ihtiyacı karşılar.https://t.co/GGpXN4gxZY pic.twitter.com/2dZ69n4Rtk
"Keşif, 7-8 yıllık tüketime karşılık geliyor"
Bakan Dönmez, Türkiye'nin yıllık doğal gaz tüketiminin 45-50 milyar metreküp olduğuna işaret ederek, "Bu keşif, hiçbir yerden kaynak almamış olsak ülkemizin yaklaşık 7-8 yıllık ihtiyacını karşılayabilecek ancak tabii keşifler devam edecek, belki bu rakam daha da artacak" ifadesini kullandı.
İlk gazın kıyıya ulaştırılması için 2023 yılının hedeflendiğini söyleyen Dönmez, sahadan gerçekleştirilecek üretim için planlama yapılacağını dile getirdi.
Dönmez, bu tip sahalarda ilk üretimin görece düşük olabileceğini ancak bu aşamaların hepsinin planlanarak sektör ve kamuoyuyla paylaşılacağını belirtti.
"Gazın ekonomik değeri 65 milyar dolar"
Bakan Dönmez, rezervin ekonomik değerine ilişkin, "Bundan sonraki gaz ve petrol fiyatlarını bilmeden geleceğe dönük tahminde bulunmak zor. Dünyada küresel ölçekte gaz fiyatları petrole endeksli gerçekleşiyor. Geriye dönük 3-5 yıllık perspektifle bakarsak bu miktardaki gazın ekonomik değerinin 65 milyar dolar olacağını söyleyebiliriz" dedi.
#SONDAKİKA
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) August 21, 2020
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dönmez: İthal ettiğimiz gaza göre daha az maliyetli olacak.https://t.co/GGpXN4gxZY pic.twitter.com/HhY7iI42SW
Türkiye Petrolleri'nin (TP) son yıllarda ciddi birikim ve tecrübe kazandığını vurgulayan Dönmez, şunları ifade etti:
"Bundan sonra sondaj ve sismik çalışmaları kendi imkanlarımızla yapacağız. Kıyıya boru hattı çekimi bir defa yapılacak bir iş. Muhtemelen ihale etmek suretiyle uluslararası ölçekte yapılacak. Onun dışında işletme tamamen TP üzerinden olacak. Kıyıya geldikten sonra da sisteme bağlamak suretiyle yerli, milli imkanlarla ve kendi personelimizle bu gazı işletip evinize kadar getireceğiz. Biz doğal gaz ve petrole yıllık 40 milyar dolar seviyesinde ödeme yapıyoruz. Bunları da azaltacağız ve cari açığa pozitif katkısı olacak."
Doğu Akdeniz'deki arama çalışmaları
Doğu Akdeniz'deki çalışmalara da değinen Bakan Dönmez, dünya örneklerinin Türkiye'nin tezlerini destekler nitelikte olduğunu söyledi.
#SONDAKİKA
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) August 21, 2020
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dönmez: İşletmesi tamamen Türkiye Petrolleri üzerinden olacak.https://t.co/GGpXN4gxZY pic.twitter.com/14J4dOZy85
81 ilimizde doğalgaz kullanıyoruz. Dünyada bu şekilde şebeke genişleten başka bir ülke yok. Birçok malzemeyi yerli sanayi üzerinden yürütüyoruz.
Doğalgaz ve petrole 40 milyar dolar seviyesinde ücret ödüyoruz. Bunları azaltacağız ve cari açıkta pozitif katkı sağlayacağız.
İki yıl içerisinde bir ambargo ile karşı karşıya kaldık. AB'nin Türkiye Petrolleri'nde çalışanlara ve yöneticilere yönelik bir takım yaptırımları oldu. Yabancı uyruklu çalışanlarımıza tacizde bulundular.
Doğu Akdeniz'de son durum
2012 yılında kıta sahanlığımızı Birleşmiş Milletler'e bildirdik. Kıta sahanlığı ne demek; ana karada yer alan ülkenin deniz altında yer alan uzantısıdır. Bunu sınırlandıracak şey nedir karşı kıyıdaki ülke.
#SONDAKİKA
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) August 21, 2020
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dönmez: İki yıl içerisinde bir ambargo ile karşı karşıya kaldık. AB'nin Türkiye Petrolleri'nde çalışanlara ve yöneticilere yönelik bir takım yaptırımları oldu. Yabancı uyruklu çalışanlarımıza tacizde bulundular.https://t.co/GGpXN4gxZY pic.twitter.com/xQ8BKXEhLl
Dönmez, bölgede "Türkiye'yi oyunun dışında tutalım" anlayışı olduğuna dikkati çekerek şunları kaydetti:
"Buradan geri adım atmadık, son derece haklıyız. Türkiye eski Türkiye değil. Sahada kazanıp masada kaybeden bir ülke değil. Diyaloğa da açığız. Bunu da defaatle söyledik. Son dönemde AB girişimiyle Yunanistan ile aramızda bir diyalog başlamıştı ama aradan birkaç hafta geçmeden Yunanistan gitti Mısır ile bu anlaşmayı yaptı. Yunanistan bugüne kadar da masaya gelmekten çekinmiş, kazanımlarını da sahada değil masada kazanmış bir ülkedir. Haklı görünmeye çalışıyor. Artık Türkiye'de buna 'evet' diyecek yönetim de lider de yok. Evet diyaloğa açığız ama kendi yetki alanımızı da kimseyle paylaşmaya razı değiliz."