Dönmez, Elektrik Üretim AŞ'nin düzenlediği "Hedef 2053: Termik Santrallerin Geleceği Çalıştayı"nda yaptığı konuşmada, geçen yıl meteorolojik dengesizlikler ve enerji piyasalarındaki sert dalgalanmaların fosil yakıtlara talebi artırdığına işaret etti.
Yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve nükleer enerji yatırımlarının yanı sıra mevcut santrallerin daha az emisyonla üretim yapması için gereken temiz enerji yatırımlarının devam ettiğini anlatan Dönmez, "Dışa bağımlılığın azaltılması açısından yerli kaynaklar kritik öneme sahip. Yerli kaynaklarla üretim yapan santrallerimiz bizim adeta güvenlik sigortamız. Jeopolitik gerilimlerin sürekli arttığı, ekonomik çalkantıların sürdüğü bir ortamda kendi öz kaynaklarımızı daha fazla kullanmak zorundayız. Termik santrallere bakış açımız da enerji arz güvenliğiyle yakından alakalı." değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Dönmez, yerli kömür santrallerine filtre takılmasını öngören kanunun kabul edilmesinin ardından, gerekli izleme ve takip için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığıyla birlikte hareket ettiklerini anımsatarak, "Bu süreçte belirlenen 13 termik santralimize gerekli çevre yatırımlarını yapmaları için süre tanıdık. Bugün geldiğimiz noktada söz konusu santrallerin üniteleri ve bacaları mevzuatta belirlenen şartlara uygun hale getirildi. Çayırhan'da yürütülen Kömür Gazlaştırma ve Hidrojen Üretimi Ar-Ge'si temiz kömür teknolojilerinin geliştirilmesi adına güzel bir örnek. Orta Doğu Teknik Üniversitesi ile iş birliği yaparak 10 megavat Termal Isı Girdili Kömür Gazlaştırma Tesisi Yapımı için proje çalışmalarına başladık. Tesis dört farklı prosesten oluşacak." diye konuştu.
"Yakında ilk yerli türbin üretimine geçeceğiz"
Yerli ve milli enerji teknolojilerinin geliştirilmesi adına EÜAŞ'ın önemli Ar-Ge faaliyetleri yaptığına dikkati çeken Dönmez, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin ilk yerli ve milli jeneratör üretiminin müjdesini daha önce kamuoyuyla paylaşmıştık. Bugün bu konuda bir müjde daha paylaşmak istiyoruz. Yerli ve milli jeneratör üretiminde artık seri üretime geçiyoruz. Elektrik üretiminin diğer iki önemli aksamı türbin ve kontrol sistemlerinin yerlileştirilmesinde de önemli bir mesafe kat ettik. Türbin tasarımlarımızı bitirdik. Yakında ilk yerli türbin üretimine geçeceğiz. İlk yerli türbinimizi ve seri üretimden çıkaracağımız ilk yerli jeneratörümüzü Sakarya Nehri üzerinde bulunan Hasan Polatkan Hidroelektrik Santralimizde kullanacağız. Santrallerimizin kontrol sistemlerini Elektrik Otomasyon Sistemi adını verdiğimiz EOS projesiyle yerlileştirmiştik. 2022 içerisinde inşallah 20 santralimizde uygulamasını gerçekleştireceğiz. Hasan Polatkan HES de bunlardan biri olacak. Şu ana kadar 8 santralimizdeki uygulamayı tamamladık. Kalan 12 santralimize de inşallah yıl sonuna kadar otomasyon sistemlerini yerleştirmiş olacağız."
Dönmez, maden alanında doğanın döngüsünü bozmadan, sorumlu bir üretim anlayışıyla adım attıklarını belirterek, "Madenler de bizim, çevre de. Bu kapsamda başlattığımız 'Bir Enerji Bir Nefes' projemizle son 5 yılda 2,7 milyon fidanı toprakla buluşturduk. Ancak ağaçlandırma işine sadece ağaç dikelim, alan yeşillensin gözüyle bakmıyoruz. İşletme sonrası maden sahalarımızı tarımsal üretime kazandırıyoruz. Zeytin, üzüm, kayısı, badem, ceviz ya da aromatik bitkiler gibi gelir getiren ürünlerle rehabilite edilen alanları yeniden üretime açıyoruz. Bizim bütün gayretimiz yerli kaynaklarımızı milletimizin hizmetine sunmak." ifadelerini kullandı.