Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Türkevi'nde TRT Haber canlı yayınında gündemi değerlendirdi.
Bakan Fidan, BM Genel Kurulu'nun Türkiye açısından bu yıl oldukça verimli geçtiğini söyledi ve şöyle konuştu:
"Cumhurbaşkanımızın Genel Kurul'da yaptığı hitap inanılmaz derecede etki oluşturdu. Hitabın üçte ikisi Filistin meselesiyle ilgili oldu. Bu da son derece etkili oldu. Bizim için çok yoğun bir haftaydı.
Gazze meselesi bir turnusol kağıdı görevi gördü. BM sisteminin çalışmadığı ortada. Uluslararası sistemin ikiyüzlülüğü ortada. Uluslararası topluma biz canhıraş bir şekilde çağrıda bulunuyoruz. Küresel adaletsizliğin giderilmesinde BM etkisiz kaldı.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: BM Genel Kurulu bu yıl Türkiye açısından çok verimli geçti. Diğer heyetlerle kıyaslarsak, Türk heyetinin etkinliği oldukça öndeydi. Cumhurbaşkanımızın BM Genel Kurulu'nda yaptığı hitap inanılmaz derecede etki oluşturdu. pic.twitter.com/BH5iglHd8P
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) September 28, 2024
Çok farklı platformlarda birçok toplantı yaptık. BM çatısı altında yapılan toplatılar çok etkili oldu. Bağımsız bir Filistin devletinin kurulması vurgusunu yaptık. ABD'nin ayak diremesi sebebiyle oylama yapılmasına engel olunuyor. İşgalin kendisi unutturulmuş, zulmün kendisi unutturulmuş, İsrail'in illüzyonu içerisinde yaşıyordu uluslarlarası toplum. Bizim ilk hedefimiz bağımsız Filistin devletinin tanınması. Bu sağlanmadıkça Orta Doğu'ya barış gelmeyeceği herkesçe malum."
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: BM sisteminin çalışmadığı ortada. Uluslararası sistemin ikiyüzlülüğü ortada. Hem Cumhurbaşkanımız hem bizler canhıraş bir şekilde uluslararası topluma çağrıda bulunmaya devam ediyoruz. pic.twitter.com/dCPrDAYx69
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) September 28, 2024
Fidan, bir yıl önce söylediklerinin vuku bulduğunu, bunun böyle olmasını istemediklerini belirterek, "Yani İsrail durdurulmazsa Gazze'de, Filistin'de bu savaşı başka yerlere de taşıyacak diye söylemiştik." ifadesini kullandı.
İsrail'in Gazze'deki kendince hedeflerine, askeri hedeflerine ulaştıktan sonra şimdi cepheyi Lübnan'a taşıdığını kaydeden Fidan, "Bu birçok aktör için sürpriz olmadı. Gelecek sene bu operasyonu nereye taşıyacak? Hangi hedefleri yok etmek için bu momentumu kullanacak? Onu da hep beraber göreceğiz. Ama görünen o ki şu anda savaşın bölgeye yayılımı konusunda İsrail'de, Netanyahu ve ekibi içinde ciddi bir arzu var, bunu ilerletmeye çalışıyorlar." diye konuştu.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: BM çatısı altında yapılan toplantılar çok etkili oldu. Filistin devletinin tanınması meselesini uluslararası toplum kendi gündeminde bir sorun olarak çıkarttı fakat ABD'nin ayak diremesi Güvenlik Konseyi'nde oylanmasına engel oluyor. pic.twitter.com/2WXiiyWVeb
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) September 28, 2024
Fidan, Amerika ve uluslararası toplumun bu konudaki sessizliğinin de ürkütücü bir duruma geldiğini dile getirerek, İsrail'in, Hizbullah'a yönelik son iki haftada düzenlediği saldırılara istihbarata dayalı olarak uzun zamandır hazırlık yaptığına dikkati çekti.
"Nasrallah bölgenin önemli figürüydü. Lübnan için önemli bir figürdü. Onun yokluğunun bıraktığı boşluğun zor doldurulacağını ben açıkçası düşünüyorum. Hem Hizbullah için hem İran için Nasrallah'ın ölümü büyük bir kayıp oldu. Kendisiyle savaş başladıktan 10 gün sonra Lübnan'da görüşmüştük. Çok zor şartlar altında, gerçekten zor şartlar altında bir görüşme imkanımız oldu." ifadelerini kullanan Fidan, görüşmeler sonrası Hizbullah'ın var gücüyle bir savaş içine girmeyeceğini öngördüğünü aktardı.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: Şu anda bir sene önce ne söylediysek maalesef o vuku buluyor. İsrail Gazze'de durdurulmazsa bu savaşı başka yerlere taşıyacağını söylemiştik. Görünen o ki savaşın bölgeye yayılması konusunda İsrail'de, Netanyahu ve ekibinde bir arzu var. pic.twitter.com/DdgFhsLUQq
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) September 28, 2024
Bakan Fidan, şunları kaydetti:
"İsrail, Gazze'deki hedeflerine ulaştıktan sonra şimdi Lübnan'a geldi. Lübnan'dan sonra nereye gider? Hangi hedefler üzerinde çalışır? Buna ilişkin birtakım öngörülerimiz var, şimdilik o öngörüler bizde kaldı.
ABD sistemi bir çaresizlik içinde. Amerikan siyasetinde siyonizm kök salmış durumda. Bunun üzerinden kariyerler ve networkler yapılıyor. Kongre üyesi yapılıyorlar, senatör yapılıyorlar. Lobinin etkisiyle İsrail aklına hizmet eden kabul edilmiş bir gerçek var. Bazı Amerikalılar bu durumdan rahatsızlık duyuyor. ABD'nin bütün gücünün İsrail'in emrinde olması rahatsızlık verici. Netanyahu'nun stratejilerine baktığımızda hem kendi ülkesini hem müttefiklerini büyük bit ateşin içine çekiyor.
Başta Gazze olmak üzere bölgesel konuları ele aldık. ABD'nin Suriye'de PKK'ya desteğinin bitmesini ele aldık.
Beklentimiz ABD'nin müttefiklik ruhuna uygun hareket etmesi. Yakın zamanda somut bir adım gelir mi, bekleyip göreceğiz.
Türkiye bir kimlik arayışında değil. Tarihi kimliğinden emin bir millet olarak yolumuzu sürdürüyoruz. Türkiye olarak ne Doğu ne Batı ekseninde sıkışmış değiliz. BRICS'i bir potansiyel olarak görüyoruz ve 4 milyara yakın insanın içinde yaşadığı bir platform.
Normalleşme ile birlikte o ülkelerin de rahatladığını görüyoruz. Dostları ve hasımları için büyük bir ülkeyiz. Türkiye bölgede yapıcı ve olumlu bir ilişki geliştirme içerisinde. Cumhurbaşkanımızın yapıcı dili ve barış dili çok önemli.
Bizim genel perspeftimiz tarihi ve gönül coğrafyamızda barışın hakim olması. Türkiye bölgenin köklü bir ülkesi olarak Afrika ülkelerine yardım desteğini uzatmak zorunda. Etiyopya ve Somali ile ciddi ilişkilerimiz var. İki ülke arasında arabulucu olduk. Geldiğimiz noktada meselenin esasına inmiş durumdayız. Ben inanıyorum ki yakın zamanda bir sonuca ulaşacağız.
Cumhurbaşkanımız bizim için tarihi bir fırsat. Bizim uygun yöntemlerle halk tarafından oluşturulmuş bu iradeyi kullanmamız gerekiyor. Sistemli çalışarak bu iradenin oluşturduğu alanda çalışmamız gerekiyor. Birden fazla kuruluşumuz birçok noktada meseleleri çözmeye çalışıyor. Oluşturulan mekanizmayla meseleleri bulunduğu yerde çözüyoruz. Dışişleri Bakanlığımızı son 1 yıl içerisinde ciddi bir şekilde reforme ettik. Dış politidaki uygun mesajları alıp üstün bir koordinasyon şeklinde az zamanda nitelikli iş yapma potansiyelindeyiz.