Puslu 5.1ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Gündem
TRT Haber 11.10.2024 15:25

Bakan Işıkhan: Hedefimiz işsizlik oranını tek hanede tutmak

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, işsizlik rakamlarının 16 aydır tek hanede seyrettiğinin altını çizerek, "Bu durumu sürdürülebilir hale getirmeyi hedefliyoruz" dedi.

Bakan Işıkhan: Hedefimiz işsizlik oranını tek hanede tutmak

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Bakanlığın çalışmaları ve gündeme dair konuları TRT Haber canlı yayınında değerlendirdi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Işıkhan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:

"16 aydır işsizlik oranımız tek haneli seviyelerde"

Ağustos TÜİK verilerini dün paylaşmıştık kendi web sayfamızda. Son dönemlerde de işsizlik ve istihdam verilerinde çok önemli hedeflere ve güzel haberlere kavuşmuş olduk. Burada işsizliğin azaltılması ve iş gücü piyasasında arz ve talebin eşleştirilmesi sürecinde biz bakanlık olarak bütüncül politikalar uyguluyoruz. Aslında elde ettiğimiz bu veriler de bütüncül politikalarımızın temel sonuçlarından bir tanesi. Bu veriler bizler için gerçekten çok sevindirici. İstihdam gittikçe artıyor, iş gücüne katılım oranımız artıyor. Sizin de ifade ettiğiniz gibi 16 aydır işsizlik oranımız tek haneli seviyelerde.

Ben de bu işsizlik verilerini istihdam verilerini kıymetli izleyicilerimizle de paylaşmak isterim. Dün açıklanan TÜİK verilerinde işsizlik oranı ağustos ayında önceki aya göre 0,3 puan azalışla yüzde 8,5 olarak gerçekleşti. İşsiz sayısı da 89 bin kişi azalarak 3 milyon 55 bin kişiye gerilemiş oldu. İstihdam oranımız ağustosta önceki aya göre 0,1 puan artarak yüzde 49,7 seviyesine, istihdam sayımız, burası çok önemli, 78 bin kişi artarak 32 milyon 776 bin kişiye yükselmiş oldu.

"İş gücüne katılım oranımız yüzde 54,9'a ulaştı"

İş gücüne katılım oranımız da geçtiğimiz yıla göre 1 puan artarak yüzde 54,9 seviyesine ulaşmış oldu. Genç istihdam ve kadın istihdamı noktasında elde ettiğimiz veriler de gerçekten çok bizi memnun edecek düzeyde. Genç istihdam oranımız önceki yıla göre 1,8 puan artarak yüzde 42,3 seviyesinde gerçekleşti. Gençlerin iş gücüne katılım oranında da 2,3 puan artarak yüzde 50,2 seviyesine ulaştı.

"Kadın işsizlik oranı yüzde 12 seviyesinde gerçekleşti"

Kadın işsizlik oranı bizim için çok önemli. Yüzde 1,1 puan azalarak geçen yıla göre yüzde 12 seviyesinde gerçekleşti. Kadın istihdam oranımız da 1,3 puan artarak yüzde 32,9 seviyesine de ulaşmış oldu. Kadınların iş gücü oranına katılım oranında da 1 puan artış sağlayarak yüzde 37,3 seviyesine ulaşmış olduk.

Aslında bu başarılar, biz rakamlarla ifade ediyoruz ama bu rakamların arkasında istihdama kattığımız bireyler, aileler ve toplumumuz söz konusu. Bu göstergeler bizim inşallah gelecekte uyguladığımız politikaların çok sağlam ve istikrarlı bir şekilde, bilimsel verilere dayandırarak da bu politikaları uyguladığımızın bir göstergesi olarak ben değerlendiriyorum. Tabii bu sonuca Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde uygulamış olduğumuz politikaların, istihdam politikalarımızın aynı zamanda ekonomi yönetimimizin ve uyguladığımız istihdam politikalarının da çok önemli etkisi olduğunu düşünüyorum.

Gerçekten sevindirici. Gelişmiş ülkelerde iş gücü arzında sıkıntılar yaşanırken bizde istihdam oranımızın artması, iş gücüne katılım oranlarımızın sürekli yükselen bir seyir halinde artması, uyguladığımız ekonomi politikalarımızın da nihai sonucu olarak değerlendiriyoruz. Maşallah diyelim ve bu şekilde de inşallah çalışmalarımıza devam edeceğiz.

"Kadınlarda arzu ettiğimiz noktada değiliz"

Ortaya koyduğumuz politikalar, aktif iş gücü programlarımız ve politikalarımızla birlikte hedefimiz kadın istihdamını artırmak. Şimdi erkek istihdamında bir sorunumuz yok. Yüzde 70'lerin üstünde bir erkeklerin iş gücüne katılımı söz konusu. Ancak kadınlarda arzu ettiğimiz noktada değiliz. Bu yüzden uyguladığımız politikalarla hedef grubumuza kadınları aldık. Kadınları özellikle ülkemizin kalkınmasında ve sürdürülebilir büyüme sürecinde de bakanlık olarak kadın istihdamına ayrı bir önem veriyoruz. Nasıl veriyoruz? Uyguladığımız politikalarla. Örneğin şubat ayında Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi'nin teşrifleriyle, sizin de bilginiz malumdur, kadınların çalışma hayatına daha aktif katılımını sağlamak amacıyla ve kayıtlı kadın istihdamını artırmak amacıyla "İş Pozitif" adı altında bir programı hayata geçirdik. Bu programla birlikte aslında hem iş gücünde kadın iş gücünde ve istihdamda çok önemli hedefler planlamaktayız. Bu hedeflerimiz doğrultusunda inşallah 3 yıllık süreçte istihdam oranımızı 34 milyon kişiye ulaştırmayı hedefliyoruz.

"Her meslekte 'Kadın Eli' projesini hayata geçirdik"

Aynı zamanda iş gücüne katılım oranlarında da belirli oranlarda artış bekliyoruz. Ama esas hedefimiz işsizlik oranımızın özellikle 2025 yıllarında tek haneli seviyeye getirerek bunu sürdürülebilir hale getirmeyi hedefliyoruz. Bu, bu noktada kadın iş gücünün yetiştirilmesinde de aktif iş gücü politikalarımızla, programlarımızla özellikle istihdam politikalarımızın, daha doğrusu iş gücü politikalarımızın ihtiyaç duyduğu nitelikler nelerdir? Kadınlar hangi alanlarda aktif çalışıyor ya da katılıyor ya da katılamıyor? Bunların analizini de İŞKUR aracılığıyla bizler gerçekleştirdik.

Burada bakın kadınların iş piyasasına piyasasında hiç yer almadığı ya da çok az yer aldığı alanları belirledik. Bu doğrultuda her meslekte "Kadın Eli" projesini hayata geçirdik. Şimdi örnekleri vereceğim siz de şaşıracaksınız. Özel sektörde yaptığımız ve yapacağımız iş birlikleriyle forklift operatörlüğü, kepçe operatörlüğü, kule vinç operatörü, bilgisayarlı makine operatörü, merkezi kumanda operatörü, kantarcılık ve ambarcılık gibi kadın istihdamının çok az olduğu yerlerde iş birliklerimizi geliştiriyoruz.

"İş Pozitif kapsamında önemli bir rakama ulaştık"

Burada hazırladığımız kurslarda eğitim gören kadınlara da İŞKUR aracılığıyla cep harçlıklarını veriyoruz ve bu cep harçlıklarını da sürekli artırıyoruz. Bunun yanında "İş Pozitif" kapsamında önemli bir rakama ulaştık. 600 bine yakın kadın iş piyasasına girmiş durumda, şubat ayından bu yana. Çok önemli bir rakam bu da kadın iş gücünde ulaştığımız noktayı göstermesi açısından bence çok önemli.

Bunun yanında İŞKUR aracılığıyla 2 yöntemimiz var. Bir mesleki eğitim kursları düzenliyoruz. Aynı zamanda işbaşı eğitim programlarımızı geliştiriyoruz. Bu çerçevede mesleki eğitim kurslarında herhangi bir mesleği olmayan ya da mesleği olup bunu geliştirmek isteyen kadınları mesleki kurslar aracılığıyla becerilerini geliştirmesine destek veriyoruz. Burada da cep harçlıklarını ve desteklerini veriyoruz. Ama esas önemli gördüğüm program ise işbaşı eğitim programı. Benim Türkiye Çalışma Hayatı Buluşmaları'nda ziyaret ettiğim tüm illerde işbaşı eğitim programlarının ne kadar işlevsel olduğuna birebir tanıklık eden bir bakanınızım.

Burada işbaşı eğitim programlarında teorik olarak alınan bilgilerin iş ortamında uygulamalı bir şekilde gerçekleşmesi ve ihtiyaç duyulan iş gücünün de işverenlerle birlikte çalışılarak yetiştirilmesi hedeflenmekte. Burada da gerçekten istihdama çok önemli katkılarda bulunuyoruz. Örneğin Ocak-Ağustos ayında 26 bine yakın kadın bu işbaşı eğitim programlarından faydalanmış ve bu süreçte de istihdama girme noktasında destek verdiğimiz bir grup olmuştur. Bakanlık olarak tabii ki hedefimiz istihdamı artırmak, işsizliği minimum seviyelere çekmek, aynı zamanda iş gücüne iş gücüne katılımı daha da artırmayı hedefliyoruz. Tüm bu politikalarımızın somut sonuçlarını da çalışma hayatında görebiliyoruz.

İş gücü Uyum Programı

Yeni bir çalışma modelimiz. Bunu da yeni aktif iş gücü programı olarak uygulamaya başladık. Özellikle işsizlerin ve özel politika gerektiren gruplar örneğin kadınlar, engelliler, eski hükümlüler gibi grupların yanında gençlerin iş gücü piyasasına girmelerini kolaylaştırıcı çalışmalar yapıyoruz. Bu programın özünde de bu var. Programın özünde aynı zamanda eğitim vererek bu vatandaşlarımıza istihdama geçişlerini kolaylaştırıyoruz.

Şimdi çalışmayan, işsiz olan, atıl durumda bulunan vatandaşlarımızı iş dünyasına katmak, üretken hale getirmek bizim en önemli görevlerimiz arasında. Bunun yanında İUP olarak özetlediğimiz iş gücü uyum programı kapsamında bu kişilere bakın ilk 1 ayda haftada 5 gün 37,5 saat, sonrasında da haftada 3 gün 22,5 saat olacak şekilde bir program planladık. Burada günlük 7-7,5 saat için günlük 666 lira ödeyeceğiz İUP kontenjanına giren vatandaşlarımıza ve kısa süreli sigorta kapsamına alıyoruz.

Tabii ilk uygulamaya başladığımızda bu rakam biraz düşük geldi. Vatandaşlarımızın birtakım tepkileriyle karşılaştık ama şimdi burada yönetmelikte bir değişiklik yapıyoruz. Bu rakamı da haftada 3 gün çalışma şartıyla kamu kurum ve kuruluşlarında çalışıyorlar bunlar. Aynı zamanda 3 gün burada çalıştıktan sonra özel sektörde de başka alanlarda da çalışabileceksiniz. Bu aynı zamanda inanılmaz derecede iş verimini artıran bir program. Bu çerçevede özellikle program devam ederken başka bir yerde örneğin ev kadınları, öğrenciler okuluna gidebilir, ev kadınları işlerini yapabilirler. Ama bizim hedefimiz bu özel politika gerektiren grupları istihdama katmak olacaktır.

"Hedef grubumuzda öğrenciler ve ev kadınları var"

Bu çerçevede bu bazı alanları belirliyoruz. Vatandaşlarımızın İUP'a başvuracak vatandaşlarımız için şu alanları ben size paylaştığımda vatandaşlarımız belki İUP'a katkıları daha fazla olacak, "Ben de çalışmak istiyorum" diyeceklerdir belki. Bakın, yeşil dönüşümü destekleme programları kapsamında ağaçlandırma, geri dönüşümü destekleme faaliyetlerinde bulunabilecekler. Aynı zamanda sosyal hizmetleri destekleme faaliyetlerinde, çocuk bakımında sorumluluklar alabileceklerdir. Engelli yaşlı hasta bakımına yönelik faaliyetlerin desteklenmesi sürecinde görev alabileceklerdir.

Tarımsal üretim uygulamaları ve hayvancılık faaliyetlerinin desteklenmesinde aktif roller üstlenebilecekler. Tarihi ve kültürel faaliyetlerin gerçekleştirmeleri aklınıza gelebilecek yani tüm kamu kurum ve kuruluşlarının icraat alanına gelen alanlarda da İUP kapsamında istihdam edebilecek edebildiğimiz bu vatandaşlarımız çalışabilecekler. Özellikle hedef grubumuzda öğrenciler ve ev kadınları var.

O maddede bağımlılıkla mücadeleyle eğitimi var. Gerçekten yeni bir model, vizyon niteliğinde, reform niteliğinde bir program. Biz bunun yaygınlaştırılmasını sağlayacağız. Bakın, iş arama becerisinin geliştirilmesi. Çünkü işsiz, çalışma motivasyonu yok ve çalışma hayatına hiç girmemiş, bu deneyimi kazandırmaya gayret ediyoruz.

Bilgisini, becerisini geliştireceğiz, çalışma alışkanlığı ve disiplinini kazandıracağız bu eğitimlerle. Örneğin iş ahlakı, motivasyon, stres yönetimi, finansal okuryazarlıkla ilgili. Çünkü paranın yönetimi o kadar önemli ki… Maaş alıyorsunuz, belli bir oranda ama bunu nasıl yöneteceksiniz? Bunun yanında iş sağlığı güvenliği eğitimi gibi bir takım eğitimlerle biz vatandaşlarımızı, özellikle kişiler arası ilişkiler, halkla ilişkiler ve etkili iletişim konularında da İUP'a giren bu kursiyerlerimize bir ay boyunca bu eğitimi veriyoruz. Bu eğitimden sonra da çalışma hayatına uyumunu sağlayacak şekilde artık çalışmaya başlıyorlar. Ama dediğim gibi haftada 3 gün çalışırken, geri kalan zamanda da 4 gün özel sektörde ya da kendi işiniz, özel işiniz olabilir. Orada çalışabilirsiniz. Şunu özellikle ifade etmek isterim ki, aktif iş gücü politikalarımızdan ve programlarımızdan yararlanan vatandaşlarımız da İUP'tan faydalanabileceklerdir.

"Sosyal yardıma olan bağımlılığı azaltmamız lazım"

Tabii burada sosyal yardım konusu da çok önemli. Sosyal yardıma olan bağımlılığı da azaltmamız lazım. Çünkü üretmek ve Türkiye ekonomisini geliştirmek zorundayız. Sosyal hizmet hocası olarak tabii bizim dersimizde özellikle ifade ettiğimiz konu bu. Çok kolaydır balık vermek ama insanların tüm yaşamları boyunca ayakta kalabilmelerini sağlayacak, ekonomik ve sosyal, kültürel alanda yetişmelerini ve özünde olan potansiyellerinin ortaya çıkartılması işte burada biz devreye gireceğiz.

"İŞKUR hazır"

İş gücü piyasalarına girecek şekilde kolaylaştırıcı icraatlarımızı gerçekleştiriyoruz. Böylece bu yeni bir model ve reform hareketimizle de aslında işsizliği azaltmış olacağız, atıl durumda olan, çalışmak isteyen ya da motivasyonu sıfıra gelmiş olan vatandaşlarımızı da iş dünyasıyla, üretimle, alın teriyle, para kazanmanın ne kadar önemli olduğunu göstermek açısından da iş gücü piyasalarını biz bu vatandaşlarımızı bekliyoruz.

İŞKUR hazır. İl müdürlüklerine, hatta ona da gerek yok, İŞKUR web sayfamızdan bu programdan faydalanabilecekler. Üniversite öğrencileri için çok iyi bir fırsat. Niçin? Haftada 3 gün çalışacaklar. Nerede çalışacaklar? Kütüphanede çalışacaklar örneğin üniversitede. YÖK'e 50 bine yakın kontenjan tanıdık. Yeter ki öğrencilerimiz gelsin burada spor salonlarında, kütüphanede, yemekhanede destek versinler.

"Sosyal boyut da çok önemli"

En önemli konu şu, bireyleri, vatandaşlarımızı iş hayatına kattığımızda büyük bir deneyime sahip oluyorlar. En büyük eksikliğimiz de bu. İş hayatında bir yerden başlamamız gerekiyor. 10 ay süreyle uyguladığımız bir program. İş gücü piyasasına girmiş olacak, ilişkileri görmüş olacak, etkileşimleri görecek. Hani ekonomik boyut değil ki önemli olan. Aynı zamanda sosyal boyut da çok önemli.

Biz bu gençlerimizi, kadınları yetiştirmek ve iş gücü piyasasına hazırlamak zorundayız. Ki iş gücü piyasası sürekli değişim içerisinde. Eğer bu değişimlere uyum sağlayacak şekilde biz vatandaşlarımızı yetiştiremezsek, bu noktada da ciddi anlamda ileride sıkıntılarla karşı karşıya kalırız. Dikkat edin, gelişmiş birçok ülkenin uygulamış olduğu politikalar arasında da bu yeni nesil iş modelleri söz konusu. Saat başı, part-time çalışma, uzaktan çalışmadan söz ediyoruz. Bu konuda artık bir revizyona ihtiyaç var, reforma ihtiyaç vardı.

Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımızın teşrifleriyle bu programı açtık. Yaklaşık 1-1,5 ay oldu. Şimdi başvuruları alıyoruz ve bu başvuruların giderek arttığını görüyoruz. Bizim hedefimiz burada daha önceki programlarda ayırdığımız bütçeyle bir kişi çalışırken aynı bütçeyle 3 vatandaşımızı İUP kapsamında istihdam edebileceğiz inşallah.

Çalışma izni kriterleri güncellendi

Yakın zamanda yayınlanan ve yayınlanacak olan bir kriter güncellemesi söz konusu. Özellikle bu çalışmamızla hem ülkemizde çalışan yabancıları hem de çalışmak için ülkemize gelen yabancıları kapsayan ve onları ilgilendiren çalışma izni değerlendirme kriterlerini biz masaya yatırdık. Burada bunu bu yönetmeliğin daha da esnek hale getirilmesi, daha kolay uygulanabilir noktaya getirmemiz açısından da bizim için çok önemli bir başlangıç oldu. Çünkü Türkiye bu çalışma hayatı buluşmalarında işverenlerimizin en önemli sıkıntıları arasında bu konu yer almaktaydı.

"Artık bu koşulları daha da esnek hale getirdik"

Bu yönetmelik değişikliğinde özellikle istihdam, ücret ve mali yeterlilik gibi 3 boyutta güncellemeler ve reform çalışmalarına girdik. Yabancıların kayıtlı çalışmalarının artırılması amacıyla, çalışma ilişkilerine ilişkin bir reform taslağı hazırladık. Örneğin mevcut durumda ülkemizde çalışan her bir yabancı için 5 Türk vatandaşı istihdamı şartı söz konusuydu. Bunu daha kolaylaştırıcı hale getirdik. Yani artık bu koşulları daha da esnek hale getirdik. Çünkü üretimde bulunsun insanlar, bu yönde de çalışmalarımızı devam ettiriyoruz.

Bu revizyon aracılığıyla özellikle bilişim, turizm, sağlık, sağlık turizmi, evde bakım, ev hizmetleri gibi ve ileri teknoloji gerektiren alanlarda ve sektörlerde bu yabancıların çalışma izinlerinin kolaylaştırılmasını sağlıyoruz. Çünkü bunun yanında özellikle kamu kurumlarında çalışan çok nitelikli ve stratejik projelerde görev yapan yabancı yatırımcılar ve girişimciler ve çalışanlar da söz konusu. Bunun bu ihtiyacı karşılamak amacıyla da böyle bir değişiklik gerçekleştirdik.

"Yabancı yatırımcıları ve girişimleri ülkemize çekmiş oluyoruz"

Özellikle şunun altını çizmek isterim. Bizim burada uluslararası iş gücü politikamızın temelinde özellikle iş gücü ihtiyacımızı öncelikle yerli iş gücümüzden karşılanmasını hedefliyoruz. Yani vatandaşlarımızdan karşılanmasını arzu ediyoruz. Ancak sizler de haberlerinizde sık sık gündeme getiriyorsunuz. İşte işverenlerimiz sektör temsilcileri çalışacak personel bulamıyorum. Tarımda, sanayide, imalat sektöründe, bu çok önemli bir eksiklik. Ama biz bir yanda istihdamı artırırken, bir yanda iş gücüne katılımı artırırken, çalışacak insan bulamadığımız takdirde sektör ciddi anlamda sıkıntılarla karşı karşıya kalıyor.

Çok önemli projeleri hayata geçirdik. Yaklaşık bir ay önce Sanayi ve Teknoloji Bakanımızla Türkiye Tek Vize programını hayata geçirdik. Burada da özellikle ülkemize start-up girişimi kurmak isteyen girişimcilere, yabancılara hızlandırılmış ve istisnai usule tabi çalışma izin süreçlerini sunuyoruz ve ilk başvuruda da 3 yıla kadar çalışma izni tanıyacağız. Böylece yabancı yatırımcıları ve girişimleri ülkemize çekmiş oluyoruz.

Bürokrasiyi azaltmak lazım. Biz de bunu yapıyoruz ve bu yönde de idari bir süreç izleyeceğiz inşallah. Türkiye tek vize programıyla birlikte bir yanda yeni girişimleri ve yeni yetenekleri ülkemize kazandırıyoruz ancak bununla da yetinmiyoruz. Bu yeteneklerden yerli iş gücümüzün faydalanmasına yönelik eğitimlerle ve diğer çalışma alanlarımızla inovasyon ekosistemizi destekliyoruz. Çünkü yabancı iş gücü geliyor, girişimci geliyor ama bunun yanında yatırımlarda bulunurken, bizim ekosistemimiz, inovasyon ekosistemizi güçlendiriyoruz. Onlardan faydalanıyoruz.

"Hedefimiz yabancıların kayıt dışı çalışmalarını engellemek"

Şimdi Uluslararası İş Gücü Kanunu Uygulama Yönetmeliği yakında gündeme gelecek. Müsaade ederseniz bu konuda yaptığınız çalışmalar hakkında da hem sizlere hem de kamuoyuna bilgi vermek isterim. Bu yönetmelik değişikliği halihazırda ülkemizde bulunan yabancıların iş gücü piyasasına erişimi ile ilgilidir. Mayıs ayında Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımız Cevdet Yılmaz başkanlığında Dolmabahçe'de Maliye Bakanımız, İçişleri Bakanımız ve benim katıldığım toplantı sonrasında belli bir noktaya getirdik. Hedefimiz burada kayıt dışı yabancıların kayıt dışı çalışmalarını engellemek.

Bu çerçevede biz burada özellikle geçici koruma sağlanan ve insani ikamet izni sahibi yabancıları çalışma izni muafiyeti kapsamına alıyoruz. Bunlardan herhangi bir çalışma izni olmayacak. Rahatlıkla çalışabilecekler. Tabii İçişleri Bakanlığımız tarafından bize bildirilecek listeler çünkü güvenlik çok önemli, biliyorsunuz. Çalışma izni muafiyet bilgi formu düzenleyerek yabancıların kayıtlı bir şekilde istihdamda yer almalarına katkı sağlamış olacağız. Bu noktada Sayın İçişleri Bakanımıza ve ekibine de ben huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum.

Aynı zamanda eğer biz bu yabancıların kayıt dışı istihdamını desteklersek, ciddi anlamda sorunlarla karşı karşıya kalırız. Bir, adaletsizliğe yol açmış oluruz. Çünkü bir yanda hem haksız rekabet ortaya çıkar çıkarıyoruz çünkü kayıt dışı çalışıyor. Aynı zamanda çalışan yabancıların da sosyal güvenlik hakkını bir kenara itmiş oluyoruz ki çok önemli bir risk de bu. Bunu özellikle gözeterek çalışsın ama kayıt dışı çalışmasın. Kayıt altına alalım, ülkemizin ekonomisini katkı vermesi için vergi versin, SGK primini ödesin, sonrasında da sosyal güvenlik hakkı, sonrasında emeklilik hakkı olacaksa da bu hakka kavuşsun diyoruz. Bu bizim için gerçekten çok önemli bir mücadele.

"Kayıt dışılık, çok önem verdiğimiz konular arasında"

Ülkemizde bulunan yabancıların bir kısmı için bu düzenlemeyi gerçekleştiriyoruz. Hani burada yabancıların kayıt dışı çalışmalarını azaltmaya yönelik aslında temelinde baktığımızda, aynı zamanda yabancıların da sosyal yardıma olan bağımlılığın azaltılması sürecine de bir destek vermiş olacağız. Biraz önce söylemek istediğim şu, evrensel işçi hakları ve çalışma hayatında insani standart açısı açısından da çok önemli. Kayıt dışılığı, zaten Bakanlığımızın çok önem verdiği konular arasında. Bunun yanında bahsettiğim bu yönetmelik değişikliği ile birlikte ülkemize gelen yabancı basın mensupları, profesyonel sporcular, tur operatörü temsilcileri, ülkemize önemli hizmet ve katkı sağlayabilecekleri kamu kurumları tarafından bize bildirilen yabancılar için çalışma izni muafiyetleri ve prosedürlerini uyguluyoruz.

Şurası da çok önemli. Özellikle ülkemizin strateji kalkınmasında ve sürdürülebilir kalkınmada önemli bir destek veren petrol ve doğalgaz arama ve çıkarma işinde, uçak ve gemi inşası, afetlerle mücadele, ülkemizin tanıtımı, ülkemize film, belgesel çekimi gibi durumlarda uluslararası sanatçılara ve nitelikli yabancılara daha önceden biz 6 ay bir muafiyet tanıyorduk çalışma izni noktasında. Bu yönetmelik değişikliği ile birlikte bu süreyi 3 yıla kadar çıkarabilmeyi hedefliyoruz. Bence bu da çok önemli.

"Yabancı çalışanlar yerli iş gücünü doğrudan da etkilememektedir"

Yabancılar, yabancı çalışanlar yerli iş gücünü doğrudan da etkilememektedir. Doldurmadığımız alanlarda tamamlayıcı bir role sahiptir yabancı iş gücü. Özellikle bunun altını çizmek isterim. Yoksa vatandaşlarımız içerisinde çalışmak, istihdama girmek isteyen, üretimde katılmak isteyen vatandaşlarımız için de asla bir risk oluşturmamaktadır.

Biraz önce giriş de söyledim, Almanya, Hollanda, Belçika gibi ülkelerde doğum oranının neredeyse sıfıra, eksiye düştüğü alanlarda durumlarda, iş gücünü nasıl karşılayacak bu ülkeler? Yabancı iş gücünü kullanarak aslında Almanya büyümesini gerçekleştiriyor. Ama nitelikli iş gücünü seçip istihdama yönlendiriyor.

Böylece sosyal güvenlik sistemi için gerekli olan primlerin toplanması, sonrasında emekli olacakların da emekli aylıklarının ödenmesi noktasında çok büyük gelir elde etmiş oluyor. Yani yabancı iş gücünü kullanın. Ben de katıldığım ve ziyaret ettiğim birçok ülkede, en son Belçika'da bakıyorsunuz Nijeryalı vatandaşların hizmet sektöründe çalıştığını görüyoruz.

Birçok ülkede bu tür örnekler var. Ama bizim hedefimiz tabii ki özellikle evde bakım hizmetleri ve kritik alanlarda stratejik alanlarda özellikle akraba topluluklarımıza, yani bizim kültürümüze, geleneklerimize yakın olan ülkelerden biz bu vatandaşlarımızı yabancı iş gücünü karşılamayı da hedefliyoruz. Özbekistan, Kırgızistan, Azerbaycan ve diğer bize yakın olan ülkelerden biz bunu sağlamaya gayret edeceğiz.

"Dünyada artık göç durdurulamayan bir noktaya geliyor"

Bunun yanında da Uluslararası İş Gücü Danışma Kurulu çünkü bilimsel çalışmalar da bizim için çok önemli. Dünyada artık göç durdurulamayan bir noktaya geliyor. İşte savaşlar, çatışmalar sizler de görüyorsunuz, ekranlarda gece gündüz bizlerle paylaşıyorsunuz. Yeni göç dalgaları, yani çok ciddi sosyal sorunlar arasında yer alacak sadece ülkemizle ilgili, tüm dünyada inanılmaz bir mobilite var.

İnsanlar çatışmalardan, işte iklim değişikliğinden, Allah korusun ileride bunlarla da karşılaşacağız. İklim değişikliğinin yarattığı sıkıntılardan göç ediyorlar daha yaşanabilir yerlere ulaşma noktasında. Biz bu noktada da attığımız her adımı da ülkemizin çıkarları doğrultusunda attığımızı özellikle vurgulamak istiyorum.

Son olarak sığınmacılar konusu. Biz bu yönetmelik ve kanun değişikliğini gündeme getirdiğimizde mutlaka eleştiriler olacaktır. Ancak sığınmacılar konusu, Türkiye'de maalesef en sık çarpıtılan ve istismar edilen bir konu niteliğinde. Kamuoyunda da yanlış bilgi ve belgeler gerçekmiş gibi yayılmakta ve ne yazık ki halkımız da kasıtlı olarak yanıltılmaktadır. Bu, bununla hep birlikte mücadele etmemiz gerekiyor. Özellikle yabancılarla ilgili komplo teorileri üreten, halkımızı yanıltan ve bunlardan siyasi menfaat sağlayan kişiler, gruplar, siyasi partiler olabilir. Ben size ayrıca teşekkür ediyorum. Bu Uluslararası İş Gücü yönetmeliğimiz ve yasa değişikliğini sizinle ekranda kamuoyuyla vatandaşlarımızla paylaşma fırsatımız oldu. Doğru bilgileri bakanlığımızdan almalarını özellikle istiyorum.

Sosyal medyada gerçek dışı konular gündeme gelebilir. Asla dikkate almamalarını özellikle rica ediyorum. Çünkü çok kolay sosyal medyada ve her alanda aslında istismar edilebilecek bir konu. Ben teşekkür ediyorum tekrar size bu doğruları halkımızla paylaşma fırsatı verdiğiniz için.

Asgari ücret

Aslında asgari ücret süreci erken başlamış oldu. Kamuoyunun gündemine getirmiş olduk ama biz Sayın Cumhurbaşkanımızın sıklıkla ifade ettiği gibi vatandaşlarımızın hayat standartlarını yükseltmeyi hedefleyen politikalar uyguluyoruz. Burada geçici refah sağlamak yerine refahı kalıcı kılacak politikaları ve stratejileri hayata aktarıyoruz. Bu doğrultuda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Elbette asgari ücret çalışanlarımızın refah düzeyini belirleyen minimum ücreti ifade etmekte. Bu çok önemli. Ancak asgari ücrette sizin de bildiğiniz gibi hükümet olarak tek başımıza karar verdiğimiz bir konu değil. Asgari Ücret Tespit Komisyonumuz toplanmakta. Şimdi aralık ayının başında inşallah işçi, işveren temsilcileriyle birlikte bir süreci başlatacağız.

Asgari Ücret Tespit Komisyonumuz işçi temsilcilerinden, işveren temsilcilerinden, hükümet temsilcilerinden oluşan bu komisyon bir araya gelecek. Bir araya geldiği zaman da bu asgari ücret tespit komisyonu özellikle ülkemizin ekonomik koşullarını, makro düzeyde uygulanan politikaları, enflasyon oranlarını ve kapsamlı bir şekilde iş gücünün taleplerini, ihtiyaçlarını karşılayacak oranı ne olacağı konusunda hep birlikte istişarede bulunarak bizim gündemimize getiriyorlar.

Biz de hükümet olarak süreci adil, şeffaf bir şekilde yönetiyoruz. En son kararı dediğim gibi Asgari Ücret Tespit Komisyonu bize belirledikten sonra maksimum fayda, tüm tarafların, işçimizin, işverenimizin de maksimum faydayı elde edecek noktada asgari ücreti tespit etmeyi hedefliyoruz.

"Asgari ücreti reel olarak 4 katına nominal olarak da 90 katına çıkardık"

2002'de iktidara geldiğimizden bu yana da asgari ücreti reel olarak 4 katına nominal olarak da 90 katına çıkardık. Aynı zamanda biliyorsunuz asgari ücretle ilgili destek veriyoruz. Onu da 700 liraya çıkardık. Bu rakam da çok önemli. İnşallah önümüzdeki dönemde de aralık ayı başında tüm sosyal paydaşlarımızla bir araya gelerek sendikalarımızla, bir araya gelerek, yine ifade ettiğiniz gibi Sayın Cumhurbaşkanımızın söz ettiği gibi vatandaşımızı enflasyona ezdirmeme ilkesi bizim için önemli. Bunun yanında hayat seviyelerinin yükseltilmesi ve korunması noktasında da bir asgari ücret elbette belirlenecektir.

Ama buradan sizin aracılığıyla da daha süreç başlamadan aralık ayında yine esnaf, bazı marketlerde fiyatları, etiketlerin değiştirilebileceği konularını sık sık siz de haber yapıyorsunuz. Bu konuda özellikle istirham ediyorum. Asgari ücreti biz satın alma gücünü geliştirmek için veriyoruz. Orada gerçekleşen fiyat artışları da hem piyasayı hem de vatandaşlarımızın satın alma gücünü olumsuz yönde etkileyebilecektir. Bu yollara gidilmemesini de vatandaşlarımızdan rica ediyoruz. Zaten bu konuda Ticaret Bakanlığımız gerekli tasarruflarda bulunabilir. Ama bizim hedefimiz, maksimum faydayı elde etmek, işçi işveren kesimi tarafından belirlenecek olan bu asgari ücreti de inşallah Aralık ayında süreci başlatacağız ve sonunda da kamuoyuyla paylaşıp 2025 yılında geçerli olacak asgari ücreti de kamuoyuyla inşallah sizlerin aracılığıyla da paylaşmış olacağız.

Sıradaki Haber
Emine Erdoğan, Belgrad'daki Türkiye Maarif Vakfının anaokulu öğrencileriyle bir araya geldi
Yükleniyor lütfen bekleyiniz