Bakan Kurtulmuş, TRT Haber'de canlı olarak yayımlanan, TRT Haber ve Spor Yayınları Dairesi Başkanı Yaşar Taşkın Koç moderatörlüğündeki "Basın Kartı" programında, gazeteciler Serpil Çevikcan, Hakan Çelik ve Murat Çelik'in sorularını yanıtladı.
Zeytin Dalı Harekatı'na yönelik değerlendirmelerde bulunan Kurtulmuş, 3 bin 600'ün üzerinde teröristin bu kadar kısa bir sürede etkisiz hale getirilmesinin, sivil halka hiçbir zarar verilmeden operasyonun sürdürülmesinin çok önemli bir başarı olduğunu söyledi.
Kurtulmuş, Türkiye'nin bundan sonraki süreçte de Suriye'nin, Irak'ın toprak bütünlüğünü sağlamak ve yeni bir terör oluşumuna müsaade etmemek için bu operasyonları kararlılıkla sürdüreceğini kaydetti.
“Bölgedeki istikrarsızlığın kimseye faydası yok”
Münbiç ve Sincar'daki gelişmelere yönelik değerlendirmesi sorulan Kurtulmuş, savaşın bu kadar karmaşıklaşmasının, bölgedeki istikrarsızlığın ABD'nin Irak'ı işgaline kadar dayandığına dikkati çekti. Kurtulmuş, Irak, Rusya, İran ve bütün bölge ülkelerinin bölgedeki istikrarsızlığın kimseye faydası olmadığını görmesi gerektiğini belirterek, Türkiye'nin Rusya ve İran ile Astana sürecinde önemli bir inisiyatif aldığını vurguladı.
“Sahada olmayanın Orta Doğu’da masada olma ihtimali yok”
Kurtulmuş, "Türkiye düne göre bugün çok daha rahat inisiyatif alabilen bir ülkedir. Astana'da ve Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi'nin oylamasının bir şekilde etkisiz hale getirilmesi süreçlerinde Türkiye bunu gösterebildi. Ayrıca Türkiye sahadaki oldu bittilere de müdahale edebilecek bir kararlılık içerisindedir, en son Zeytin Dalı Operasyonu'nda gördüğümüz gibi. Hep söylediğimiz bir şey, sahada olmayanın Orta Doğu'da masada olmasının imkan ve ihtimali yok. Türkiye bunu bu kararlılıkla ispat etmiş vaziyette" dedi.
“Türkiye meşru bir operasyon yaptı”
Zeytin Dalı Harekatı'nda uluslararası alanda çok geniş anlamda bir meşruiyet sorunu yaşanmadığını aktaran Kurtulmuş, "Türkiye meşru bir operasyon yaptı ve meşru bir sonuç elde etmiş oldu." ifadesini kullandı.
Numan Kurtulmuş'un açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
"Amerikalı dostlarımızın önüne önemli bir ders olarak konulduğunu zannediyorum"
Amerika'nın karar vericilerinin kendi milli menfaatleri bakımından Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile bizim aziz milletimizle işbirliği yapmayı tercih edeceklerini ümit ediyorum. Akıl, kendi milli menfaatleri bunu söylüyor ve Afrin operasyonunun bence vermiş olduğu en önemli ders de bu. Az silah verilmedi, dağlarda gördük ancak bir ordunun sahip olabileceği korunaklara, silahlara, imkanlara sahip olabileceklerini gördük. Sonuçta Türk Silahlı Kuvvetleri Allah'a çok şükür bu meselede büyük bir başarı kazandı. Dolayısıyla bu sonucun bile, sadece askeri anlamda söylemiyorum, politik ve siyasi ilişkiler bakımından da Amerikalı dostlarımızın önüne önemli bir ders olarak konulduğunu zannediyorum. Artık öyle 'biz yaptık oldu, yaparız' bir takım vekalet savaşlarında 'şu terör örgütünü, bu terör örgütünü destekleriz' diyebilecekleri bir tablo yoktur.
“Afrin için de aynı durum söz konusu olacak”
Kurtulmuş, Türk askerinin Afrin'de ne kadar süre kalacağı ve orada bir işgal olup olmayacağına yönelik tartışmaların sorulması üzerine, bu sorunun cevabının Fırat Kalkanı Harekatı'nda olduğuna işaret etti. Fırat Kalkanı'nda da başta El Bab olmak üzere yerleşim birimlerinin teröristlerden temizlendikten sonra yerel halktan sivil otoritelerin kurulduğunu ve 140 bini aşkın insanın evlerine dönmenin mutluluğunu yaşadığını belirten Kurtulmuş, Afrin için de aynı durumun söz konusu olduğunu söyledi.
"Bir sinerji ortaya çıkmaz"
Kültür ve Turizm Bakanı Kurtulmuş, AK Parti-MHP ittifakının nasıl ilerleyeceğine yönelik soru üzerine, bunun Türkiye'nin geleceğine ilişkin, milli menfaatler noktasında ve iki partinin de seçmen kitlesinin istediği şekilde ortak hareket etme kararlılığı olduğunu aktardı. Kurtulmuş, bunun asla iki partinin birleşmesi anlamına gelmediğini vurguladı.
"Cumhur ittifakında Saadet Partisi'nin tutumu ve bu ittifaka karşı blokta net bir karar oluşturulamamasının nedeni sorulan Kurtulmuş, "Dolayısıyla birbirine taban tabana zıt olan partilerin sadece yukarıda parti yöneticileri istiyor diye sandıkta birleşmeleri mümkün değildir. MHP ile AK Parti'yi yakınlaştıran şey terörle mücadele, cumhurbaşkanlığı sistemi, 16 Nisan referandumu, FETÖ ile mücadele, Türkiye'nin beka sorunu gibi temel meselelerde zaten AK Parti ile MHP seçmeni aynı şeyi düşünüyor. Bahse konu olan diğer iki partinin seçmenleri bakımından temel konularda fikri yakınlık olmadığını çok iyi bilenlerden birisiyim.
Yukarıda istediğiniz kadar siz bir ittifak arayışı içerisinde olun rakamları alt alta topladığınızda bir sinerji ortaya çıkmaz.
“SP’ye oy veren geniş kitle cumhur ittifakının yanında yer alacak”
İnsanlar nihayetinde gönlüne ve zihnine danışarak oy veriyor, içeriye girdiği zaman kapalı kapının ardında, perdeyle çevrilmiş yere girdiği zaman herkes kendi vicdanıyla baş başa kalarak oy veriyor. Ben bu anlamda birbirine benzemeyen, dünya görüşleri, siyasi yaklaşımları, gelecek perspektifleri, tahayyülleri, tasavvurları hiç birbirine benzemeyen iki partinin seçmeninin bir blokta toplanacağını hiç de zannetmiyorum. Sandık günü seçmen ittifakı yapar. Saadet Partisi'ne oy veren çok geniş kitlenin önümüzdeki dönemde cumhur ittifakının yanında yer alacağını düşünüyorum.
"MESAM'a kayyum atandı" iddiaları
MESAM'a müdahale etmedik, kayyum atanmadı. Bunu bir kere tasfiye etmek lazım. MESAM'da devam eden bir soruşturma çerçevesinde kongrenin yenilenmesi sürecinin yürütülmesi bakımından MESAM'a Bakanlık tarafından yasanın bize vermiş olduğu yetki kullanılarak bir heyet geçici yönetim kurulu olarak tayin edildi kongre yapılana kadar, üç ay sonra kongresini yapacak. Kayyum değil, yönetmeyecek orayı, geçici yönetim kurulu kongre sürecine götürecek.
Aynı sürecin TÜRSAB'da yaşandığını anımsatan Bakan Kurtulmuş, burada da meslek kuruluşlarının kendi kararını vereceğini ve MESAM'a yeni yönetimi seçeceğini söyledi.