Bakan Kurum, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı himayelerinde Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) ve Esenler Belediyesince YTÜ Davutpaşa Kampüsünde düzenlenen "Kentsel Dönüşüm Sempozyumu"nda yaptığı konuşmada, sürdürülebilirlik konusunun önemine dikkati çekti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 1994 yılında İstanbul'da başlattığı sosyal konut uygulamalarıyla, 1999 depreminin ardından 2002 yılında Türkiye sathında yaygınlaştırılan yapı denetimleri, deprem yönetmeliğinin değişmesi, güvenli, sağlıklı afet konutu projeleri, TOKİ eliyle yapılan sosyal konut hamlelerinin bu konuda en önemli adımları oluşturduğunu hatırlatan Kurum, dönüşüm çalışmalarının bir seferberlik anlayışıyla başlatıldığını kaydetti.
"250 bin konutun dönüşüm çalışmaları devam ediyor"
1999 Büyük Marmara ve 2011 Van depremlerinde yaşanan kayıpların, kentsel dönüşümün çok daha hayati önem kazandığını gösterdiğini belirten Kurum, "Üstelik iklim değişikliğinin yol açtığı sel ve yangın gibi afetler de kentsel dönüşümü hızlandırmamız gerektiğini tekrar gözler önüne serdi. Bu anlamda özellikle son 20 yılda dönüştürdüğümüz riskli yapılar ve alanlar, ürettiğimiz sosyal konutlar ve etkin bir şekilde yürüttüğümüz yapı denetim sistemiyle ülkemizde güvenli yaşam alanları sağlamak için epeyce bir yol kat ettik.
Türkiye'nin dört bir yanında 3 milyon konutumuzu dönüştürdük. Bugün 81 ilimizde dönüşüm çalışmalarımızı canla başla sürdürmeye devam ediyoruz. Şu an halihazırda sahada 250 bin konutun dönüşüm çalışmaları devam ediyor. İlan ettiğimiz sosyal konut kampanyamızla da ülkemize 2028 yılına kadar 500 bin sağlam ve güvenli sosyal konutumuzu kazandıracağız." diye konuştu.
"Depremi ve deprem dönüşümünü siyaset üstü görmek zorundayız"
Bakan Kurum, İstanbul'un deprem riskine dikkati çekerek, şunları söyledi:
"Bugün maalesef, 'deprem dönüşümünü siyaset üstü bir konu olarak görüyorum' denip bütçelerde bu depreme ayrılan payın azaltılmasını, hele hele dönüşüm sürecinin tıkanması için her türlü girişimlerde bulunulmasını üzülerek takip ediyoruz. Depremi ve deprem dönüşümünü siyaset üstü görmek zorundayız. İnsanımıza karşı sorumluluk duygusu taşıyan herkes, ivedilikle meselenin aciliyetinin farkına varmalıdır.
Aksi takdirde en büyük zararı da bu aziz şehir İstanbul'umuz görecektir. O yüzden milli güvenlik meselesidir. Allah göstermesin İstanbul'da yaşayacağımız büyük bir depremde sadece İstanbul veya evini kaybeden vatandaşımız değil, tüm Türkiye, tüm Türkiye ekonomisi etkilenecektir. Binlerce kardeşimizi yitireceğimiz bir depremi bekliyoruz. Böylesi bir süreçte de herkes üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmelidir."
Hem alt hem de orta gelirli vatandaşlara destek olmaya devam edeceklerini ifade eden Bakan Kurum, "İlk etapta 250 bin sosyal konutumuzu yaptık. Ardından 2023-2028 yılları arasında toplamda 500 bin yapacağımızı ifade ettik. 1 milyon sosyal konut amaçlı arsamızın tahsisini yaptık. 50 bin iş yeri projemizin ilk etabı olan 10 bin iş yerimizi vatandaşımıza sunduk ki en büyük başvuru da kıymetli gençlerimizden geldi. 2 milyonun üzerinde başvuruyu gençlerimiz yaptı. Bu projelerimizi kararlı bir şekilde sürdüreceğiz. Amacımız, 2035 yılına kadar da Türkiye'de bu manada dönüşüme girmemiş alan kalsın istemiyoruz." dedi.