Çukurçayır Hami Yıldırım İlkokulu'nun açılış töreninde konuşan Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, kürsüye söz almak için geldiği sırada öğrencilerin "Mahmut hoca" şeklinde slogan atması üzerine teşekkür etti.
Trabzon'da bulunmaktan duyduğu mutluluğu dile getiren Özer, master ve doktorasını Karadeniz Teknik Üniversitesinde yaptığını, Trabzon'un kendi hayat hikayesi içerisinde önemli yer teşkil ettiğini söyledi.
Özer, memleketi Tokat haricinde iki şehre vefa borcu olduğunu belirterek "Birisi Zonguldak, 16 yılımı geçirdiğim, rektörlük yaptığım. Diğeri de Trabzon. Onun için önce Zonguldak'ta bulundum, şimdi de sizlerle birlikteyiz" sözlerini kullandı.
"Okul öncesinde okullaşma oranı yüzde 90'lar seviyesine geldi"
Türkiye'de son 19 yılda eğitimde büyük dönüşümün yaşandığına işaret eden Özer, 2000'li yıllarda okullaşma oranlarının yüzde 40'larda olduğunu vurguladı. Özer, 81 şehirde okul öncesi, orta eğitim ve yüksek eğitime kadar devasa yatırımların yapıldığına dikkati çekerek şöyle devam etti:
"2000'li yıllarda okul öncesinde 5 yaştaki okullaşma oranı yüzde 14'ler seviyesinden yüzde 90'lar seviyesine geldi. Orta öğretimdeki okullaşma oranı yüzde 44'ler seviyesinden yüzde 90'lar seviyesine geldi. 2000'li yıllarda yüksek öğretimlerdeki net okullaşma oranı yüzde 14 seviyesinden bugün yüzde 45'e geldi. Ülkemizin çocuklarının, gençlerinin eğitime erişimi artırılırken aynı zamanda derslik başına düşen öğrenci sayısı, öğretmen başına düşen öğrenci sayısı da OECD ortalamalarına ulaştı. 2000'li yıllarda eğitim sistemimizde 500 bin civarında öğretmen varken bugün 1,2 milyon öğretmenin olduğu devasa bir eğitim sistemine sahibiz."
"Ülkemiz eğitimdeki dönüşümü yeterince algılayamıyor"
Eğitime bütçeden en büyük payı ayıran Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sayesinde önemli dönüşümlerin yaşandığını kaydeden Bakan Özer, şunları söyledi:
"Ülkemiz hakikaten eğitimdeki bu dönüşümü yeterince algılayamıyor. Çünkü iki şey bir arada başarıldı bu dönemde. Bir taraftan eğitim sisteminin her kademesindeki öğrenci sayısı artırılırken, yani çağın nüfusunun hemen hemen tamamı eğitim sistemine dahil edilirken normalde derslik başına düşen öğrenci sayısının artması beklenir, öğretmen başına düşen öğrenci sayısının artması beklenir, tam tersi oldu. Yani son 19 yıldaki eğitimdeki bu dönüşüm kalite odaklı, kalite merkezli bir dönüşüm oldu. Elbette eğitime bütçeden her zaman büyük pay ayıran Sayın Cumhurbaşkanı'mız gibi bir lider olmasaydı bu dönüşümün yapılabilmesi mümkün değildi."
"Bu yapılan işler öyle kolay işler değil"
Özer, gelişmiş OECD ülkelerinin eğitimdeki bu dönüşümü 1950'li yıllarda gerçekleştirdiğini belirterek "Yani 2. Dünya Savaşı'ndan sonra hemen hemen eğitimin tüm kademelerindeki okullaşma oranlarını yüzde 100'e ulaştırdılar. 70 yıldan beri eğitimin kalitesinin artırılmasıyla ilgili büyük çaba sarf ediyorlar. Biz bu dönüşümü sağlayabilmek için bu yavrularımızın hepsinin eğitime erişimini sağlayabilmek için 70 yıl beklemek durumunda kaldık. Hakikaten bunu iyice idrak etmemiz lazım. Bu yapılan işler öyle kolay işler değil. Ben Sayın Cumhurbaşkanı'mıza tüm eğitim camiamız, tüm öğrencilerimiz ve velilerimiz adına en içten şükranlarımı arz ediyorum" diye konuştu.
"Bütçenin yüzde 15,7'si Milli Eğitim Bakanlığına ayrıldı"
Eğitime ayrılan bütçenin önemine değinen Bakan Özer, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eğitimde bu yıl da bütçenin yüzde 15,7'si Milli Eğitim Bakanlığına ayrıldı. Her zaman eğitime, en kriz anlarında bile eğitime en büyük bütçeler ayrıldı. Çünkü ülkemizin en kalıcı ve sürdürülebilir sermayesi, beşeri sermayesidir. Beşeri sermayeyi şekillendiren de eğitimdir. Biz ne kadar güçlü bir eğitim sistemine sahip olabilirsek Türkiye o kadar güçlü olur. İnşallah bundan sonraki yatırımlarımızda da artık erişim problemini çözdükten sonra eğitimin kalitesini bölge, il, ilçe farkı gözetmeden aynı seviyeye çıkarmak için, beşeri sermayemizin niteliğini artırabilmek için Milli Eğitim Bakanlığının tüm imkanlarını seferber edeceğiz."
Özer, Trabzon'un bu yılki eğitim yatırım tutarını 550 milyon liraya çıkardıklarını anımsatarak "Bugün 'Hakikaten Trabzon'a ne yapabiliriz, Trabzon'un eğitim kalitesini nasıl artırabiliriz, erişimle ilgili problemlerini nasıl çözebiliriz?' bunun için kafa yorduk. Mevcut 200 milyon liralık yatırımı 550 milyon liraya çıkardık. İnşallah bir sonraki gelişimizde bu yeni vermiş olduğumuz yatırımların gerçekleştiğini görüp yeni yatırımlarla Trabzon'umuzu çok daha iyi noktalara taşırız. Bugünkü yapmış olduğumuz yatırımların Trabzon'a hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum" dedi.
Okulun yapımını sağlayan Hami Yıldırım'a da teşekkürlerini ileten Özer, "Ülkemiz aşklar, sevdalar ülkesi. O kadar güzel insanlarımız var ki eğitim denilince akan suları durduran, devletine milletine kriz anında her türlü fedakarlığı yapan güzel insanlarımız var. O güzel insanlarla biz ayakta duruyoruz. Güzel insanlarımızdan bir tanesi de Hami Yıldırım beyefendi. Ben kendilerine Trabzon'umuza böyle güzel bir okul kazandırdıkları için buradaki cıvıl cıvıl öğrencilerimiz, onların aileleri adına ve burada eğitim veren öğretmenlerimiz adına en içten şükranlarımı sunuyorum. Bu okulumuzda okuyan sevgili öğrencilerimize başarılar diliyor, öğretmenlerimizi kutluyorum" ifadesini kullandı.
Bakan Özer, konuşmasının ardından ilkokulu yaptıran Hami Yıldırım'a teşekkür belgesini sundu, okulun açılış kurdelesini kesti.
Açılışa, Vali İsmail Ustaoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu, AK Parti Trabzon Milletvekilleri Muhammet Balta, Bahar Ayvazoğlu ve Salih Cora, Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, İl Milli Eğitim Müdürü Burak Fettahoğlu, AK Parti İl Başkanı Sezgin Mumcu, öğretmenler ve öğrenciler katıldı.
Açılışın ardından Bakan Özer, okul kütüphanesini ziyaret ederek öğrencilerle bir araya geldi. Bir kız öğrencinin getirdiği Trabzonspor maskesini takan Özer, teşekkür etti.
Daha sonra bir öğrenci ile resim yapan Bakan Özer, okulun girişinde yer alan sıfır atık kütüphanesi hakkında da bilgi aldı.