Milli Eğitim Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, OECD Genel Merkezindeki görüşmede, Özer, Cormann'a Türkiye'de eğitim alanında yürütülen çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Özer, "OECD, üye ülkelere politika deneyimlerini karşılaştırabilecekleri, ortak sorunlarına çözüm olarak arayabilecekleri en iyi uygulama örneklerini paylaşabilecekleri bir platform sağlamaktadır." ifadelerini kullanarak, OECD çatısı altında yürütülen öncelikli faaliyet alanlarından birisinin eğitim olduğuna dikkati çekti.
"Bildiğiniz gibi son 20 yılda Türkiye tüm alanlarda olduğu gibi eğitim alanında da gerçekten çok büyük bir dönüşüme tanıklık etmekte" diyen Özer, çoğu OECD ülkesinin 1950'li yıllarda üretimdeki küreselleşme, evrenselleşme süreçlerini tamamlamasına rağmen Türkiye'nin bu süreci 70 yıl gecikmeyle son 20 yılda tamamladığını söyledi.
"2000'li yıllardan bugüne eğitim çağı nüfusunun yüzde 90'ı eğitime katıldı"
Özer, 2000'li yıllardan bugüne okul öncesinde 5 yaştaki okullaşma, ortaöğretimdeki okullaşma ve yükseköğrenimde de net okullaşma oranlarının yükseldiğini kaydederek, "Yani Türkiye, son 20 yılda her eğitim kademesinde eğitim çağı nüfusunun yüzde 90'nın üzerinde eğitime katıldığı çok ciddi bir süreci yaşadık" dedi.
Bakan Özer, geriye bakıldığında, birincisi sosyoekonomik seviyeleri düşük olan ve eğitime erişimde zorlanan kesimlerin, ikincisi ise kız çocuklarının bu sürecin en büyük kazananı olduğunu aktardı.
Son 20 yılda ikinci boyutta da eğitimin demokratikleşme sürecinin gerçekleştiğine değinen Özer, şöyle devam etti:
"Başörtüsü yasağı, kılık kıyafetle yükseköğretime erişimin önündeki engeller kaldırıldı. İkinci en önemli kritik şeylerden bir tanesi 1999 yılında uygulamaya sokulan ve yaklaşık 10 yıl uygulamada olan, özellikle mesleki eğitimin yükseköğretimine erişimini engelleyen katsayı uygulaması. Bu uygulama Türkiye'de mesleki eğitimin çok travmatik bir süreç yaşamasına neden oldu."
"Türkiye, 15 yaş grubu öğrenci sayısını en fazla artıran ülkelerden"
Yaklaşık 18 milyon öğrencinin ve 1,2 milyon öğretmenin bulunduğu bu büyük sistemin kalite merkezli olduğunun altını çizen Özer, OECD tarafından düzenlenen Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programına (PISA) düzenli olarak katılan Türkiye'nin son araştırma verilerine göre 15 yaş grubu öğrenci sayısını en fazla artıran ülkelerden birisi, okuma becerileri, matematik ve fen alanlarının her üçünde de performansını artıran tek ülke olduğunu hatırlattı.
Özer, Ağustos 2021'de görevi devraldığında Türkiye'de 2 bin 872 bağımsız anaokulunun hizmet verdiğini ve 2022 sonuna kadar 3 bin yeni anaokulu ve 40 bin yeni anasınıfı açmayı hedeflediklerini kaydetti.
Türkiye son 20 yılda eğitim alanında önemli ilerlemeler kaydetti
Cormann ise şunları söyledi:
"Eğitim genç nesiller için başarılı bir hayata giden anahtardır. Türkiye son 20 yılda eğitim alanında önemli ilerlemeler kaydetti, kalite artışı görüldü. PISA'daki gelişmeler üzerine dezavantajlı gruplarla ilgili çalışmalarınızda sizleri desteklemeye devam edeceğiz. Özel eğitimde ihtiyacı olan öğrenciler için ve hayat boyu öğrenme ile ilgili yorumlarınızı önemsiyor ve biz de destekliyoruz. Sizin ev sahipliğinizde mesleki eğitimle ilgili yapılması planlanan bir zirve var. Burada faydalı paylaşımlar yapılacağına inanıyoruz. Türkiye'nin özellikle mesleki ve teknik eğitimdeki son dönemdeki atılımlarını izliyoruz. Türkiye mesleki eğitimde çok deneyimli bir ülke."
Görüşmede, Türkiye'nin OECD nezdindeki Daimi Temsilcisi Kerem Alkin ile Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürü Hasan Ünsal da bulundu.
Görüşme sonrası Türkiye'nin OECD nezdindeki Daimi Temsilciliğini ziyaret eden Özer, Alkin'den Fransa'daki Türk vatandaşlar ve öğrenciler ile ilgili bilgi aldı, OECD şeref defterini imzaladı.
Merkezi Paris'te bulunan UNESCO Genel Sekreterliği tarafından 19 Eylül 2022'de New York'ta Eğitimin Dönüştürülmesi Zirvesi düzenlenecek.
Paris'te yarın başlayacak "Eğitimin Dönüştürülmesi" Ön Zirvesine Özer de katılacak.
Özer, yuvarlak masa oturumunda Eğitim Bakanlarına hitap edecek. Zirveye, yaklaşık 100 eğitim bakanı ile 50 bakan yardımcısı katılıyor.
Eğitimin Dönüştürülmesi Zirvesi
2021-2025 dönemi UNESCO Yürütme Kurulu üyesi olan Türkiye, küresel eğitim, bilim ve kültür politikalarına ilişkin karar alıcı mekanizmada yer alıyor. Bu kapsamda Eğitimin Dönüştürülmesi Zirvesi'nde 2030'a kadar eğitimi dönüştürmek için çalışmalar ele alınacak.