Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Fransa'nın başkenti Paris'te düzenlenen Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) Eğitim Bakanları Toplantısı'na katıldı.
Bakan Özer, 38 OECD ülkesi ile 6 aday ülkenin eğitim bakanlarının yanı sıra Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı (UNESCO), Avrupa Konseyi gibi çeşitli uluslararası örgütlerin katılımıyla başlayan toplantının "Kapsayıcı ve Eşitlikçi Toplumu Yeniden İnşa Etmede Eğitimin Rolü" temalı açılış oturumun ardından "Eğitim: Geleceğe Yatırım Yapmak" konulu oturumunda konuştu.
Özer, sosyal politikalarla desteklenmediği sürece kapsayıcı ve eşitlikçi bir toplum inşa etmede eğitimin tek başına yetersiz kalabileceği uyarısında bulundu.
Kapsayıcı ve eşitlikçi bir toplum inşa etmede eğitimin çok önemli bir işleve sahip olduğunun önemine dikkati çeken Özer, "Eğitim sistemi ve okulları toplumdan soyutlayarak değerlendiremeyiz. Dolayısıyla toplumlardaki okul dışı ortamlardaki eşitsizlikler ve engeller azaltılmadığı müddetçe tek başına eğitim sistemi bu fonksiyonu yerine getiremez. Çünkü okullar tek başına eşitsizliklerin üreticisi değil sadece toplumdaki eşitsizliklerin yansıtıcısı olabilir. Bu nedenle okul dışı ortamları bu bağlamda yeniden düşünmeliyiz." ifadesini kullandı.
Türkiye'de son 20 yılda eğitim alanında yapılanlar tüm ülkelere örnek
Özer, eşitlikçi ve kapsayıcı bir toplum inşa etmede öncelikle eğitimdeki eşitsizlikleri azaltıcı ve kapsayıcılığı artırıcı sosyal politikaların oldukça kritik olduğunu belirtti.
Bu bağlamda Türkiye'de son 20 yılda eğitim alanında yapılanların tüm ülkelere örnek teşkil ettiğini vurgulayan Özer, eğitime erişimi artırmak için derslik sayısının yaklaşık üç kat artırıldığını ve eğitime erişimin önündeki tüm engellerin kaldırıldığını dile getirdi.
Özer, eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirmek için şartlı eğitim yardımından burs programlarına, ücretsiz taşıma ve ders kaynaklarına ulaşım gibi çok sayıda sosyal politikanın 20 yıldan bu yana kararlı bir şekilde uygulandığını ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bugün Türkiye'de 1,8 milyon öğrenci ücretsiz yemek desteğinden yararlanmaktadır. Tüm bu sosyal politikalar eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirmiş ve ilk kez eğitimin tüm kademelerinde okullaşma oranları yüzde 95'in üzerine çıkmıştır. Özellikle dezavantajlı kesimlerin dezavantajları böylece ortadan kaldırılmış ve özel eğitim ihtiyacı duyan öğrenciler de çok rahat bir şekilde eğitim sistemine dahil edilebilmiştir."
Özer, Türkiye'de 19 milyon öğrencinin bu sosyal politikaların desteğiyle eğitime erişebildiğini kaydederek, yaklaşık 1 milyon geçici koruma altındaki Suriyeli çocuğun eğitim hizmetinden yararlandığı bilgisini verdi.
Bakan Özer, sözlerini, "Bu şekilde eğitim sistemi kapsayıcı ve eşitlikçi yapıldığında artık toplumun kapsayıcılığı ve eşitliğinden bahsedebiliriz." diye tamamladı.