Özhaseki, Kocasinan Belediyesinin 38 yeni aracının hizmete sunulması nedeniyle Kayseri Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen törende, şehirlerin medeniyetlerin doğduğu yerler olduğunu söyledi.
Şehirleri canlı organizmaya benzeten Özhaseki, insanların hayatına da çok benzeyen şehirlere ihtimam gösterilmesi gerektiğini belirtti.
Yerel yöneticilerin zamanın ruhunu okuyarak şehrin ihtiyaçlarını tespit edip hep birlikte onun peşinde koşmaları gerektiğini anlatan Özhaseki, şehirlerin geleceğinin o şehirde yaşayan yerel yöneticilerin ufuklarıyla doğru orantılı olduğunu vurguladı.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'ta meydana gelen depremlerden bahseden Özhaseki, "Bu depremlerden 14 milyon insanımız etkilendi. 18 şehirde hissedildi ve hasarlar var. Orada 680 bin civarında konut yıkıldı. 170 bin kadar da dükkan, iş yeri, ahır gibi tek katlı yerlerimiz yıkıldı. Bu, büyük bir hasar. 50 binden fazla canımızı toprağa verdik. Bunun acısını zaten söylemeye gerek yok. Maddi hasarı sorarsanız 100 milyar doların üzerinde olduğu her seferinde ifade ediliyor. Kolay değil. Bu para harcanacak ve nihayetinde bütçeye yük olarak geliyor. Enflasyonu dizginlemede de maliyenin işini iyice zorlaştırıyor. Ama o hasarın giderilmesi lazım." diye konuştu.
Depremin ardından bütün bakanlıklar, belediyeler ve vatandaşların da katkılarıyla deprem bölgesine yardıma gidildiğini vurgulayan Özhaseki, sadece Kayseri'den 1000 tır yardım malzemesi gönderildiğini ifade etti.
"Çok şükür ülkülerimiz de aynı bizim, hedeflerimiz de aynı"
AK Parti'li belediyeleri depremin etkilediği bölgelerde görevlendirdiklerini, bunu yaparken o bölgelerdeki belediyelerin hangi partiden olduğuna bakmadıklarını vurgulayan Özhaseki, şunları kaydetti:
"İnsan, bizim insanımız. Aynı bayrağın altında yaşıyoruz. Aynı toprağı paylaşıyoruz. Çok şükür ülkülerimiz de aynı bizim, hedeflerimiz de aynı. İnsanımıza hizmet ettik. Her bir tarafa koştuk, gayret ettik. Bizim gibi gayret eden birçok insan vardı. Zannedersem herkes, 85 milyon insan o günlerde akşam keyifle evinde oturup da çorbasını içip televizyonda dizi falan izleyememiştir. Gözyaşlarına boğulmuştur. Kumbaralardaki paraları bozduran çocukları gördük. Haccını erteleyip oraya, AFAD'a yardım ederek, 'Allah nasip ederse sonra giderim' diyenlere rastladık. Bisikletini satıp AFAD'a yardım olarak makbuz yatıran çocukları bile gördük. Biz millet olarak o hüznü çektiğimiz gibi yaraları sarmak için de gayret ediyoruz, böyle bir milletiz. O bölgelere gelen ne kadar yabancı insanlar varsa onların hepsi de şunu söylemişlerdir, 'Bu depremin eğer dörtte biri bizde olsaydı biz altından kalkamazdık.' Evet, Almanya'da sel basan yerleri gördük. Amerika'da kasırganın vurduğu yerleri gördük. Aradan bir, iki sene geçtiği zaman küçük mevzi olaylarda bile el konulamadığı için oradaki insanların isyanına şahitlik ettik."
Depremin hasarlarını ortadan kaldırmaya çalıştıklarını belirten Özhaseki, tüm bakanlıklarla adeta o bölge için seferber halinde olduklarını dile getirdi.
"Her gittiğimiz yerde vatandaşlar bizlere teşekkür ediyor"
Özhaseki, şu anda 200 binden fazla konutun inşaatını başlattıklarını aktararak, konuşmasına şöyle devam etti:
"İnşallah onlar 3 ay sonra başlamak üzere peyderpey sahiplerine, hak sahiplerine dağılacak. Bu arada yerinde dönüştürmek isteyenlere de destek vereceğiz dedik. 200 binden fazla vatandaşımız da 'Evet, biz yerinde yapacağız. Bize destek verin' dediler. Onlar için de zaten şimdi çalışma başlıyor. Kurallarımızı koyduk. Yapacaklarımızı ifade ettik. Orada çok hızlı vaziyet alarak devlet ve hükümet olarak ne yapılması icap ediyorsa emin olun en hızlı biçimde yapıyoruz. Her gittiğimiz yerde de vatandaşlar bizlere teşekkür ediyor, 'Allah razı olsun' diyorlar. Biraz belki fedakarlık ediyoruz. Nihayetinde bizim bakanlık başka belediye başkanlarına da kredi veren, hibe veren, işlerine yardımcı olan bir bakanlık. Bu dönemde veremiyoruz. Gelen arkadaşlara 'kusura bakmayın' diyoruz. Deprem diye bir gerçeklik var. 'Deprem bölgesinde insanlar orada bizden yardım beklerken başka taraftaki projelere para ayıramıyoruz' diyoruz. Onlardan da anlayış bekliyoruz. Hakikaten şu anda 1 milyon 900 binden fazla insan evinde değil ve dışarıdaysa, konteyner kentinde yaşıyorsa veya kira parasını veriyorsa onları evlerine oturtmadan başka projelerin peşinde koşmak çok doğru olmaz. Biz önce o borcumuzu ödemeliyiz. O insanlar güvenle evlerine oturmalılar, sonra bize dua etmeliler."
Deprem bölgesine yapılan evlerde özellik aradıklarını ve iyi olması yönünde çalıştıklarını anlatan Özhaseki, "Çünkü biz büyük devletler kurmuş, büyük medeniyetlere imza atmış bir milletin çocuklarıyız. Bizim ecdadımızın en önemli isimlerinden biri de Mimar Sinan'dır. En zor zamanlarda yaptığı eserler 400-500 sene ayakta." diye konuştu.
Konuşmanın ardından 38 yeni araç hizmete sunuldu.