Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, "Depozito Yönetim Sistemi'ne geçiyoruz. Yazılımını kendi yaptığımız Depozito Yönetim Sistemi ile insanların çöp olarak gördükleri her şişe ve atığın geri dönüşümünü telefonlarında hesaplarına yatmış olarak bulacaklar ve bu çöpler tabiata atılmamış olacak" dedi.
Özhaseki, 5 Haziran Çevre Günü etkinlikleri kapsamında Başkent Millet Bahçesi'nde düzenlenen ÇEVREFEST programına katıldı.
Programda konuşan Özhaseki, çevrenin yükselen bir değer ve vicdanlı insanların üzerinde hassasiyetle durduğu bir konu olduğunu söyledi.
Geçmişte çevreyi korumanın çok daha kolay olduğunu belirten Özhaseki, Sanayi Devrimi ile üretimin ve tüketimin artmasının sonucu olarak çokça kirletilen çevreyle karşı karşıya kalındığını ifade etti.
Özhaseki, bu durumun çevrenin dengesini bozduğunu vurgulayarak, atmosfer sıcaklığının 1,1 derece arttığını, bilim adamlarının öngörülerine göre, bunun 2 dereceyi bulması halinde gıda krizi ve göç olaylarının yaşanacağını, 3 dereceyi bulması halinde ise dünyanın yaşanamaz bir hal alacağını kaydetti.
Dünya Bankası verilerine göre, insanların günlük 2,1 milyar ton katı atığı çevreye attığını, her yıl 8 milyon ton atığın okyanuslara karıştığını aktaran Özhaseki, Birleşmiş Milletler (BM) Gıda Tarım Örgütü'nün verilerine göre de bir kısım insanlar açlıkla mücadele ederken, diğer insanların ise beğenmediği 1,3 milyar ton gıdayı dışarıya attığını dile getirdi.
Özhaseki, bazı ülkelerde temiz suya erişim sorunu yaşandığına, buna karşın bazı insanların suyu israf ettiğine dikkati çekerek "Bu tüketim çılgınlığı, dünyamızın daha doğrusu ortak evimizin bütün değerlerini ve dengesini bozuyor. Bu değerler bozulunca da bu dengeler karışınca da haliyle birçok felaket ardı arkasına geliyor. İşte dünyamız böylesine çok boyutlu çevre tehditleriyle karşı karşıya." diye konuştu.
Sezai Karakoç'un "Tabiatın israfı, insanlığın israfıdır" sözünü anımsatan Özhaseki, "Dünyada olan biten her şeyden 'Bize ne' diyemeyiz. Çünkü Muson Asyası'nda meydana gelen, ortaya atılan bir atık, veya Pasifik kıyılarında suya salınan bir kirlilik veya Kuzey Afrika'da karbon salınımıyla atmosferi kirlettiğimiz bir ortam, birbirinden bağımsız değil ve ortak evimiz dünyayı kirletmeye devam ediyor." dedi.
Özhaseki, bugün maalesef en çok konuşan, en güçlü gözüken ve medeni olduğunu iddia eden ülkelerin dünyayı kirletmeye devam ettiğini bildirerek, "Yani ABD, Hindistan, Rusya, Çin gibi ülkeler bu kirlilikte en büyük paya sahip ülkeler. Ülkemizin ciddi bir sorumluluğu olmamasına rağmen nihayetinde çevrenin bize bir emanet olduğu düşüncesiyle hem kirletmemeye gayret ediyoruz hem de bir taraftan kalkınmamızı sağlamaya çalışıyoruz. Kalkınmamızı sağlayacağız ama hiçbir şekilde çevreyi de kirletmeyeceğiz. Bu düşünceden hareket ediyoruz." ifadelerini kullandı.
22 yıllık AK Parti hükümetleri döneminde kendisinden önceki her mevkidaşının bu konuda gayret gösterdiğini kaydeden Özhaseki, bu süreçte yapılan faaliyetleri anlattı.
Özhaseki, belediyelere çevre noktasında çok maddi destek sağladıklarını belirterek "Atık su arıtma tesisleri 2002 başında tüm Türkiye'de sadece 145 iken bugün bu sayı tam 1213'e çıktı. Belediye nüfusunun da yüzde 90'dan fazlasının şu anda dışarıya verdikleri kirlilikleri atık su arıtma tesisine alıp temizleyerek dışarıya vermeye devam ediyoruz." dedi.
Katı atık düzenli depolama tesis sayısının 15'ten 94'e çıktığını söyleyen Özhaseki, 1390 belediyeden 1248'inin bu tesise sahip olduğunu bildirdi.
Özhaseki, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın öncülüğünde başlatılan 500 Millet Bahçesi projesinden yarısının tamamlandığını, diğer yarısının da peyzaj çalışmalarının sürdüğünü dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın riyasetinde 7 yıl önce başlatılan Sıfır Atık projesine ilişkin konuşan Özhaseki, "Öncelikle dışarı attığımız atıkları ayrıştırarak vereceğiz. Sonra da bunların her birisini bir değer olarak dışarıda kullanacağız. Organik atıkları da gübre haline getirip tabiatta hiç zarar vermeyen sıfır atık sloganına uygun bir hale dönüştürmüş olacağız. Bu tuttu, devam ediyor. Şimdi geldiğimiz noktada 2023 yılında bu oran yüzde 35'lere çıktı. Artırarak devam edeceğiz." diye konuştu.
Bu projenin sadece Türkiye'nin başlattığı bir çevre hareketi olmaktan çıktığını ve dünyada Türkiye'nin önemli bir markası haline geldiğini kaydeden Özhaseki, "Bu vesileyle yaptığımız çalışmalarda tam 185 milyar lira geri dönüşümden kaynak elde ettik. Bu yaptığımız çalışmalarla 498 milyon ağacı kesilmekten kurtardık. Ayrıca 127 milyon varil petrolden de tasarruf ettik." dedi.
ÇEVREFEST'in 4 gün süreceğini bildiren Özhaseki, festivalin, katılan birçok öğrencinin çevre bilinci ve farkındalığının gelişimine katkıda bulunacağını söyledi.
Önümüzdeki hafta Türkiye Yüzyılı'na yakışır birkaç projeyi açıklayacaklarını belirten Özhaseki, şunları kaydetti:
"Birisi halkımızın denizlere erişimini engelleyen ne varsa hepsini ortadan kaldıracağımız 'Denizler halkındır' sloganıyla ifade ettiğimiz konu. İkincisi özellikle Depozito Yönetim Sistemi. Sadece su içerken kullandığımız, basit içecek olarak elimize alıp, günde birkaç kez tüketip dışarıya attığımız o şişe, pet ve camların Türkiye'deki yıllık kullanım miktarını söylüyorum, 20 milyar adet. Bunlar tabiatta kolay kolay erimiyor. Her birisi bizim başımıza bela olarak bekliyor. Şimdi Depozito Yönetim Sistemi'ne geçiyoruz. Bu yıl onu da başaracağız. Yazılımını kendi yaptığımız Depozito Yönetim Sistemi ile insanların çöp olarak gördükleri her şişe ve atığın geri dönüşümünü telefonlarında hesaplarına yatmış olarak bulacaklar ve bu çöpler tabiata atılmamış olacak. Onları da toplamış olacağız."
Türkiye'nin dünyanın en güzel koylarına sahip olduğunu dile getiren Özhaseki, bu konuda da Mapa Şamandıra sistemiyle sahil ve denizlerin temiz kalması için yeni bir hareket başlatacaklarını söyledi.
Programda, BM önceki dönem Habitat İcra Direktörü Maimunah Mohd Sharif de konuşma yaptı.
Kum sanatı sanatçısı Veysel Çelik Demir de kumla hazırladığı gösterisini sundu.
Programın ardından alandaki stantları gezen Özhaseki, daha sonra basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Son dönemde deprem meselesinin ön plana çıktığını dile getiren Özhaseki, çok sayıda kişinin evlerinden uzakta, şehir dışında kira yardımı alarak idare etmeye çalıştığını, kiminin ise konteyner kentlerde yaşamını sürdürdüğünü ifade etti.
Son bir senedir adeta seferberlik ilan ettiklerini belirten Özhaseki, "Bakanlık olarak gece gündüz demeden o bölgelerdeyiz. Herhalde birkaç gün içerisinde yine Adıyaman tarafından başlayarak deprem bölgelerini gezeceğiz." dedi.
Özhaseki, şunları kaydetti:
"Derinden, belki hiç duyurmadığımız, devam eden bazı çalışmalar var, onlar da çevreyle ilgili. Bugün bir kısmından bahsettim, haftaya salı da inşallah etraflı bir şekilde bunu inceleyeceğiz, duyuracağız. Çevreyle ilgili o kadar çok projemiz var ki bunları da hep birlikte, vatandaşın da desteğiyle gerçekleştirmiş olacağız."
Festivalin isminin de oldukça anlamlı olduğunu dile getiren Özhaseki, ortak ev kabul edilen dünyayı kirletmeye kimsenin hakkı olmadığını, bunlara engel olmanın yasalarla kendi görevleri olduğunu vurguladı.