Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Manisa'da bir otelde düzenlenen programda tarım ve orman sektörü temsilcileriyle bir araya gelerek sorunlarını dinledi.
Katılımcıların tek tek konuşma yaptığı etkinliğin sonunda kürsüye gelen Pakdemirli, Tarım ve Orman Bakanı olduğunda çalışma arkadaşlarına "hastayı dinleyelim" şeklinde talimat verdiğini ve bu nedenle sahada üreticilerle bir araya geldiklerini söyledi.
Problemlerden korkmadan çözüm için çalışacaklarını vurgulayan Pakdemirli, "Dağ gibi problemlerin hiç birinden korkmayız evvelallah. 365 günde her gün bir problem çözsek bir yılda 365 sorun çözülür." diye konuştu.
“Tarımı havza bazlı yöneteceğiz”
Konuşmasında ekonomik gündemi de değerlendiren Pakdemirli, dövizdeki hareketliliğinin yakın zamanda çözüleceğini, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından bugün açıklanan yeni ekonomik yaklaşımın neticelerinin de yakın zamanda alınacağına inandığını dile getirdi.
Tarımı savunma sanayi kadar önemli gördüğünü vurgulayan Pakdemirli, "Tarımla ilgili teşhis ve tedavi önerilerimiz var. Bunların bir plan dahilinde yürütülmesi gerekiyor. Çiftçiyi üzmeden, tüketiciyi de gıda enflasyonuna boğmadan bu dengenin tutturulması lazım. Havza bazlı yönetim ve destekleme üzerinde bir çalışma yapıyoruz. Hazırlıkların bitmesinin ardından duyurusunu yapacağız. Tarımı havza bazlı yöneteceğiz ve desteklemeleri de havza bazlı vereceğiz." değerlendirmesinde bulundu.
"Global bir tarım firmasına ihtiyacımız var"
Üreticiyi ezdirmemek için çalışacaklarını anlatan Pakdemirli, şöyle devam etti:
"Herhangi bir sıkıntı olduğu zaman müdahaleyi nasıl yaparız ona bakacağız. Bunun bir adım sonrasını ben de düşünüyorum, MTN borsası.. Türkiye bu kadar çılgın projeler hazırlıyor... Kanal İstanbul, Bakü-Tiflis tren yolu Kazakistan'a kadar gidecek. Bizim Ukrayna ve Rusya'nın hububatının ve hepsinin ticaretinin içinde olmamız lazım.
Bizim global bir tarım firmasına ihtiyacımız var. Bunun bir kısmı kamunun olabilir ama tamamen özel sektör mantığıyla yönetilecek, İpek Yolu üzerinde bulunan her değerden alınan ve satılandan da payını alacak bir firmaya ihtiyacımız var. İnşallah yeni bir plan program yaparız bunları da Sayın Cumhurbaşkanımıza sunarız, akabinde onay alırsak bununla ilgili çalışma yapmak istiyorum."
Bakan Pakdemirli, Türkiye'nin farklı ülke ve coğrafyalara yelken açması gerektiğine de işaret etti.
“Ucuz et satışını sosyal sorumluluk olarak görüyorum”
Marketlerde ucuz et satışını sosyal sorumluluk olarak gördüğünü ifade eden Pakdemirli, "Pazarda her oyuncuya yer var. Biz burada ette işimizi çeşitlendirmemiz lazım ama bugün itibariyle yüzde 6'lık bir kesimin de genele sahip bir netice ve etki doğurmayacağını düşünüyorum. Bu konuda da biraz daha sabır. Amaç Türkiye'yi et ithal etmeyecek vaziyete getirmek olmalı ama geçmiş performansa bakacak olursanız 2002'de bu millet kişi başı 6 kilo et yiyordu şimdi ise bu 15 kiloya çıktı. Üretimimiz de 2,5 kat artmış. Bu bir başarıdır, bardağa bir de dolu tarafından bakmak lazım. " diye konuştu.
Türkiye'de "birlik" ve "kooperatif" kirliliğinin olduğunu aktaran Pakdemirli, bunlardan hangisinin işe yaradığının gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi.
Pakdemirli, buradaki programın ardından bir üzüm bağında incelemelerde bulundu. Çizme giyen ve poşu takan Pakdemirli, bağda asmadan üzüm kesti.
Kaynak: AA