Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Mardin'de, Büyükşehir Belediyesi ve Dicle Kalkınma Ajansı (DİKA) öncülüğünde Valilik, GAP İdaresi ve Hasan Kalyoncu Üniversitesi desteğiyle "Bir Dünya Kadın" sloganıyla bir otelde düzenlenen "Uluslararası Mardin Kadın Sempozyumu"nun açılışında konuştu.
"Misafir bulunduğumuz bu şehir, kültür ve mimarisiyle, köklü medeniyetimizin izlerini bugüne taşıyan şehirlerimizden biri. Bir masal şehri. Bin yılı aşkın süredir bu topraklarda kalemle, ilimle, irfan ile geleceğimizi birlikte inşa ediyoruz. Mardin, Osmanlı döneminde her şehirde görülen farklı etnik ve kültürel yapıdaki insanların birlikte yaşama düşüncesinin çok somut bir merkezi." diyen Selçuk, bu topraklarda yaşayanların, barış ve kardeşliği en güzel şekilde temsil ettiğini ve herkes için örnek teşkil ettiğini belirtti.
Demokrasinin, temel insan haklarının teminatı, güçlü bir hukuk anlayışı ve sağlam bir adalet sistemi olduğuna işaret eden Selçuk, hükümet olarak bu yaklaşımı güçlendirmek için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde büyük bir gayret gösterdiklerini dile getirdi.
"Kadının huzuru, toplumun huzuru"
Selçuk, bu alanda toplumsal zihniyet dönüşümü gerçekleştirmenin, değişimin gerekçelerinin toplumun tüm kesimlerine anlatılmasıyla mümkün olduğunu ifade ederek, "İnsan hakları konusunda ilk önemseyeceğimiz konulardan biri de kadın hakları. Kadının huzuru, toplumun huzuru. Huzurun kadına yansıması aileden topluma, toplumdan ülkeye, ülkeden dünyaya yayılıyor. Bugünkü sempozyumumuz gibi bir dünya kadına ulaşıyoruz. Bir toplumda sevgi ve saygı gibi hak ve adalet duygusu da ancak kadınlarla başlıyor ve nesillere ancak kadınlarla aktarılıyor." diye konuştu.
Hukuki olarak Türk kadınının, birçok Avrupa ülkesinden çok önce 1930'da yerel seçimde, 1934'te de genel seçimlerde seçme ve seçilme hakkını elde ettiğini hatırlatan Selçuk, gerçekleştirilen tüm reformların temelinde kadınları toplumsal yaşamın her alanında etkin ve etkili kılma düşüncesinin yer aldığını vurguladı.
"İnsan hakkı ve onuruna yönelik her saldırı bir insan hakkı ihlalidir"
Selçuk, şunları kaydetti:
"İktidarlarımız döneminde kadına yönelik yeni hizmet modellerini hayata geçirdik ve buna dair düzenlemeler yaptık. En büyük insan hakkı ihlali olan şiddete karşı sıfır tolerans ilkesiyle hareket ediyoruz. Çünkü şiddet, Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi 'bir insanlık suçu.' İnsan hakkı ve onuruna yönelik her saldırı, bir insan hakkı ihlalidir. Her alanda sağlamaya çalıştığımız fırsat eşitliğinin önemli hedeflerinden biride şiddetin son bulunduğu bir toplum inşa edebilmektir. Şiddetin sebep ve sonuçlarıyla birlikte daha iyi anlaşılabilmesi, bu alandaki mücadelemize destek olacak. Hükümetimiz tarafından kadın erkek fırsat eşitliğini amaçlayan politikalar, aileyle birlikte kadın haklarına odaklanan ayrı bir başlık altında ele alınıyor. 2003'te yürürlüğe konan İş Kanunu'nda da kadın erkek fırsat eşitliğini gözeten, iş ve işçi ilişkisinde cinsiyet dahi hiçbir nedenle temel insan hakları bakımından ayrım yapılmayacağına ilişkin birçok düzenleme yapıldı."
Kadının sosyal hayata kazandırılmasının sadece kadınlara değil, toplumun tüm kesimlerinin sosyal, ekonomik ve zihinsel gelişimine katkı sunacağına inandıklarını ifade eden Selçuk, hükümetleri döneminde kadınların eğitime erişmesi, iş yaşamlarına katılmalarında önemli mesafe katedildiğini aktardı.
"2023'te kadının iş gücüne katılım oranını yüzde 41'e eriştirmeyi hedefliyoruz"
Selçuk, kadın istihdamında yaşanan gelişmeye de değinerek, şu ifadeleri kullandı:
"2005 yılında ülkemizde istihdam edilen 5 milyon kadın bulunurken, bu rakam 2018 temmuz itibarıyla 9 milyon 121 kadına çıktı. Buradaki 4 milyonluk artış, yüzde 70 oranında bir iyileştirmeye tekabül ediyor. 2023 yılında ise kadınların iş gücüne katılım oranını yüzde 41'e eriştirmeyi hedefliyoruz. Bakanlık olarak kadının ekonomik ve sosyal gelişimini destekleyerek, kadın girişimciliğini kolaylaştıracak programların hayata geçirilmesi öncelikle hedeflerimiz arasında. Girişimcilik, özellikle kadın girişimciliğine, kadın istihdamının artırılmasına dair sorunları çok ortaklı ve katılımlı olarak çözmeyi hedefliyoruz. Bu hafta başında Ticaret Bakanlığımız, Tarım ve Orman Bakanlığımız ile kadın kooperatiflerinin güçlendirilmesi ve sürdürülebilirliğinin sağlanması açısından ortak bir protokol imzaladık."
Aile ve dinamik nüfus yapısının korunması eylem planında da iş ve aile yaşamının uyumlu hale getirilmesini amaçladıklarını anlatan Selçuk, bu planda hamilelik, doğum, süt izni, esnek çalışma, iş yerlerine kreş zorunluluğu gibi kadınların anneliğini kolaylaştıracak pek çok imkan hayata geçirildiğini aktardı.
"Aile politikalarımız, manevi değerlerimiz içinde önemli bir güvence"
Selçuk, kadınların hizmete erişimini kolaylaştırdıklarını, eğitim, sağlık, çalışma hakkı gibi temel insan haklarından yararlanma konusunda pozitif ayrımcılığı benimsediklerini dile getirerek, kadınlar için yapılan bütün bu reform ve değişimlerde öncü rolünden dolayı Emine Erdoğan'a şükranlarını sunduğunu belirtti.
"Kadınlar, yaşadığımız kültürün ayrılmaz bir parçası ve aynı zamanda kültürümüzün taşıyıcısı. Bu anlamda, bulunduğu ve yaşadığı ortam içinde etkin kılmanın yollarını aramalıyız." diyen Selçuk, "Bizim topraklarımız kadınları vatanını sahiplenmiş, annelik vasfından dolayı anaların toprağı Anadolu'dur. Yükselen her medeniyetin parıltısı öncelikle daima kadında başlamıştır. Kadının, bulunduğu kültür içinde desteklenmesi, girişimine yönelik çalışmalar üretilmesi, farkındalık çalışmasının ona göre yani kültür göz ardı edilmeden yapılması gerek." ifadelerini kullandı.
Bakan Selçuk, "Toplum hayatımızda karşılığı olmayan hiçbir değeri ayakta tutmamız mümkün değil. Evlilik ve aile hayatını ilgilendiren her değer, aynı zamanda toplumda huzur ve düzeni sağlamaya yönelik. Doğumdan ölüme fertlerin her türlü ihtiyacını gözeterek geliştirdiğimiz aile politikalarımız, manevi değerlerimiz içinde önemli bir güvence." şeklinde konuştu.
Egemen kültürün etkisi altındaki toplumların dillerini, geleneklerini, değerlerini bir bir kaybettiğine dikkati çeken Selçuk, bu anlamda aile değerlerini yeniden ihya etme sürecinde bu konuların önemli bir çıkış noktası olduğunun göz ardı edilmemesi gerektiğini anlattı.
Selçuk, şunları kaydetti:
"Bu nedenle kadına yönelik politikalarda çok yönlü, çok katmanlı ve aile odaklı politikalar geliştirmek durumundayız. Aile ve toplum hayatıyla bütünlük arz etmeyen bir kadın politikasının, kalıcı çözümler getireceğine inanmıyoruz. Aile yapısındaki hızlı değişim, bütün dünyanın ortak meselesi. Modernleşme her adımında toplumun temeli olan aileye yön vermekte. Biz de çalışmalarımızı buna göre şekillendirmeliyiz. Hakkı ve haklıyı bırakıp, güce ve güçlüye boyun eğenler, kadınlarla birlikte, çocukları ve yaşlıları yoksulluğa ve çaresizliğe sürüklüyor. Kadınlarımızın eğitim ve istihdam alanındaki sorunlarını çözmek için karşılıklı iş birliğini geliştirmeyi ve buna dair çalışmalar yapmayı sürdüreceğiz. Büyük Türkiye anlayışıyla, kadınlarımızın bilgi ve tecrübeleriyle üretime sağladıkları destekle geleceğimizi inşa etmeye devam edeceğiz."
Sempozyumda tartışılacak tüm konuların Bakanlıkları ile ilgili olması sebebiyle alınacak verimin kendileri için önemli olduğuna dikkati çeken Bakan Selçuk, medeniyetin kurucusu güçlü kadının her alanda yükselmesi için gösterilen çabadan dolayı başta Emine Erdoğan olmak üzere katkı sunan herkese teşekkür etti.
İki gün sürecek, Türkiye'nin yanı sıra farklı ülkelerden iş, siyaset, medya, sivil toplum ve akademi dünyasından kadınları bir araya getiren sempozyuma, AK Parti Siyasi ve Hukuk İşleri Başkan Yardımcısı Zeynep Alkış, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Sadrettin Karahocagil, AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, Dicle Kalkınma Ajansı (DİKA) Genel Sekreteri Yılmaz Altındağ, kamu kurumları ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.
Kaynak: AA