İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bakanlığın basın odasında, Mersin'deki polisevine düzenlenen terör saldırısına ilişkin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarına ve saldırının faillerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Bakan Soylu, açıklamasında şunları kaydetti;
"Kılıçdaroğlu'nun yapması gereken 'Biz bir hata yaptık' diyerek özür dilemektir. Sanki PKK bir çoğu sivil olan insanların kaldığı polisevimize katliama dönüşecek saldırı gerçekleştirmemiş, sanki şehitlerimiz olmamış, sanki uzun zamandır ilk kez böyle bir eylemle ilk kez karşılaşmamışız gibi bir utanmazlık ve bir yüzsüzlük ile Kemal Kılıçdaroğlu hem bundan 9-10 yıl önce bir yüz karası olan tutuklu gazeteciler raporunu aklamak, hem PKK terör örgütüne sığınarak attığı bu adımlarla bilmeden anlamadan hem kendisini hem partisini hem de raporu hazırlayanları ihbar ederek, aslında büyük bir felaketin kendileri için kapılarını aralamaktadırlar.
(Tutuklu gazeteciler raporu) Bu liste içinde 91 PKK-KCK, 17 MLKP, 9 DHKP-C'li terörist var. Dilşah Ercan teröristtir, bu saldırı ile ilişkilidir."
Soylu, Mersin saldırısına katılan ikinci teröristin kimliğini açıkladı
Saldırıya ilişkin bilgileri paylaşan Soylu, "Terör örgütünün 'Hayır eylemi o yapmadı, bu yaptı' dediği 2 kişiden birisiyle ilgili çok kritik bir bilgiyi de paylaşmak istiyorum. 'Ruken Zelal' kod adlı Emel Feremez" ifadelerini kullandı.
Bakan Soylu, terör örgütü PKK/YPG'li Feremez'e ait fotoğrafı da paylaştı.
Soylu, MİT Başkanlığı ile yaptıkları çalışmada, Suriye'nin kuzeyinde ABD'nin kontrolündeki Münbiç'ten gelen PKK/YPG mensubu Feremez'in terör örgütünün sözde timinin başında olduğunu belirlediklerini açıkladı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun PYD/YPG'yi terör örgütü olarak görmediğine yönelik ifadeleri olduğunu belirten Soylu, şunları söyledi:
"Şimdi bu fotoğraf aslında yeni bir başlangıcın adımıdır. Yani Türkiye'ye Münbiç'ten paramotorla gelen ve ardından PKK/YPG/PYD'nin birçok kadrosunda bulunmuş bu teröristin bugüne kadar aklamaya çalıştıkları, PKK'nın Suriye kolu olarak nitelendirdiğimiz YPG'nin azılı bir teröristi olduğu ve PKK'nın kendi ifadesiyle Türkiye'de eyleme karıştığı ortaya konulmaktadır. Amerikalı komutanların yapması gereken bir tek şey daha var, YPG ofisine gidip başsağlığı dilemeleri lazım bunlara... Onlara yakışan o. İstihbaratımıza koşan Amerikan görevlisinin ilk önce oradaki istihbarat başkan yardımcımıza, 'Hangi silahlarla yapıldı?' demesinin arkasındaki neden çok açık ve nettir."