Bakan Soylu, İstanbul İl Göç İdaresi Müdürlüğünde düzenlenen İstanbul Göç Değerlendirme Toplantısı'nın ardından basın mensuplarına açıklamada bulundu.
Bugün aldıkları kararlara değinen Soylu, Esenyurt ve Fatih'in tüm yabancı oturumuna kapalı olduğunu dile getirdi. Soylu, şunları kaydetti:
"Küçükçekmece, Başakşehir, Bağcılar, Avcılar, Bahçelievler, Sultangazi, Esenler ve Zeytinburnu, İstanbul'da geçici korumaya zaten kapalıydı, tüm ikamet izinlerine kapandı. Yani artık bu ilçelerde yeni bir yabancı kaydı yapılmayacak. İstisnası ne? Öğrenciyse, o ilçedeyse üniversitesi, orayı kazanmışsa olabilir veya yatırımcı olarak ev almışsa bu olabilir. Onun dışında bir de hastalık meselesi var. Yani aile bütünlüğü açısından sağlık meselesi. Onun dışında Küçükçekmece, Başakşehir, Bağcılar, Avcılar, Bahçelievler, Sultangazi, Esenler ve Zeytinburnu yabancı oturumuna kapatılmıştır. Burada iki ilçemiz de önceden vardı, Esenyurt ve Fatih. Böylece Esenyurt ve Fatih'le beraber 10 ilçe bundan sonra gelebilecek yabancı oturumuna, ikamete kapalıdır."
Göç rakamları üzerinden yanlış bilgilendirme, spekülasyon ve yabancı düşmanlığına varan süreçlerin oluşturulmaya çalışıldığını ifade eden Soylu, şu bilgileri paylaştı:
"Türkiye'deki toplam Suriyeli kardeşimiz, yani 'geçici koruma altında' olarak nitelendirdiğimiz Suriye'deki iç karışıklıktan dolayı Türkiye'ye gelen ve geçici koruma altında bulunan 3 milyon 646 bin 278. Açık açık söyleyeyim, 10 milyon değil, 15 milyon değil, 20 milyon değil, 25 milyon değil. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ciddi bir devlettir. Belgesini, yazısını ortaya koyabilen bir devlettir. İkamet izniyle yani düzenli bir şekilde Türkiye'de kalan öğrenci ikameti, çalışma ikameti, aile ikameti, misyonda çalışanlar, yabancı şirketlerde çalışanlar, yabancı olup Türkiye'de çalışanlar, tarım alanında çalışanlar da dahil olmak üzere toplam kalanların sayısı 1 milyon 363 bin 983. Bir de uluslararası koruma kapsamında olan çeşitli statülerde mülteci, o da toplam 321 bin 52."
"İstanbul, geçici koruma statüsü yani Suriyelilerin tekrar kaydına kapalıdır"
Soylu, İstanbul'da geçici koruma kapsamında 551 bin 829 Suriyeli bulunduğunu, ikamet izniyle kalan yabancıların sayısının 715 bin 651, iltica mülteci sayısının ise 3 bin 799 olduğunu aktardı.
İstanbul'da ve Türkiye'de göçle ilgili yaptıkları değerlendirmelerde il ve mahalle kısıtlamalarına gidildiğini anımsatan Soylu, şunları belirtti:
"İstanbul, uzun süredir geçici koruma statüsü yani Suriyelilerin tekrar kaydına kapalıdır. İstanbul'da bazı mahalleler ve bazı ilçeler sadece Suriyeli değil, yani geçici koruması statüsü değil, bütün yabancılara kapalıdır. İstisnası var. Nedir istisnası? Eğer öğrenci o ilçede okuyorsa, üniversite öğrencisiyse oluyor veya bir çalışma belgesi varsa, orada kalabiliyor. Yatırımcıysa, ev almışsa orada kalabiliyor. Birkaç istisna var. Çocuğu başka bir ildedir, oraya intikal etmek zorundadır, aile bütünlüğü açısından, çekirdek aile açısından söylüyorum ama onun dışındakiler kapalıdır."
Türkiye'de ve İstanbul'da göçle ilgili yaptıkları kısıtlamalardan sonuç elde ettiklerini dile getiren Soylu, "Nisan ayında İstanbul'daki toplam yabancı miktarı 1 milyon 309 bin 394 iken son aylarda zorunlu olarak Rusya ve Ukraynalı gelmesine rağmen rakam 1 milyon 271 bin 279'a düşmüştür. Örneğin burada düşen ilçeler var. Yani ikamet izni 15 Ocak 2021'de 49 bin olan Fatih, ikamet iznini 24 bin 611'e düşürmüş. Yani kısıtlamalarını kendi adına bir faydası olduğunu görebiliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Soylu, aldıkları tedbirlerle bu trendin yukarıdan aşağıya indiğini, en önemli önlemin şubat itibarıyla başladıkları turizm izniyle turizm vizesiyle Türkiye'ye gelen kimseye ikamet vermediklerini söyledi.
İstanbul'da yaptıkları taramayla bu insanların nerede, nasıl oturduklarını teyit ettiklerini anlatan Soylu, bunu devam ettirdiklerini kaydetti.
"İstanbul'da yakaladığımız 100 kaçak göçmenin 80'ini ülkelerine gönderdik"
Soylu, aynı zamanda İstanbul'da yılbaşından bugüne kadar 143 bin 450 kentte oturmaması gereken veya Türkiye'ye kaçak yollarla girmiş yabancı yakaladıklarına işaret ederek, şöyle devam etti:
"Bunların bir kısmını, başka illerde oturması gerekiyordu, oraya gönderdik. Bunların bir kısmı Türkiye'ye kaçak yollarla girmişti. Toplam 83 bin 605 Türkiye'ye kaçak yollarla giren kaçak göçmen, yabancı yakaladık. Bunların 68 bin 210'unu da şu ana kadar sınır dışı ettik. Bu işlemimiz hala devam etmektedir. Kendi ülkelerine gönderdik. Bu neredeyse yüzde 80'in üzerinde bir rakamdır. İstanbul'da her yakaladığımız 100 kaçak göçmenin 80'ini kendi ülkelerine geri gönderdik. Bunun yanı sıra İstanbul'da geri gönderme merkezi kapasitemizi yıl sonuna kadar 700, 6 ay içerisinde ise bin daha ilaveyle 1700, 1500 de elimizde kapasite var, toplam 3 bin 200'e çıkartıyoruz."
Soylu, geri gönderme merkezi kapasitesinin Avrupa standartlarına göre 18 bin olarak nitelendirildiğini, Türkiye'de 20-22 binlik bir geri gönderme merkezi kapasitesi bulunduğunu belirtti.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, uyum eğitimlerini bütün Türkiye'de devam ettirdiklerini aktararak, sadece bu yıl yaptıkları eğitimlerin sayısının toplam 1 milyonu aştığını kaydetti.
Uyum eğitimleri kapsamında, İstanbul'daki bir milyon 271 bin kişinin 1 milyonuna ulaştıklarını dile getiren Soylu, dönem dönem İstanbul'da ikamet eden yabancıların kanaat ve dini önderleriyle sivil toplum temsilcileriyle bir araya geldiklerini, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatlarıyla gerçekleştirdikleri gönüllü, onurlu, güvenli geri dönüş konusunda da onlarla el birliği içerisinde hareket ettiklerini anlattı.
Gerekli hazırlıkları yapmaya devam ettiklerini belirten Soylu, gerek briket evler olsun, gerek özellikle Cerablus, Azez, Mare, Resulayn ve Tel Abyad bölgesindekiler olsun çalışmaları sürdürdüklerini söyledi.
"Kayıtlı kişi sayısındaki artış beyan eksikliğinden kaynaklanıyor"
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, konuşmasının ardından bir gazetecinin, "Son zamanlarda vatandaşlardan çeşitli şikayetler geliyor. e-Devlet'ten sorgulama yaptıklarında kendi ikametlerinde yabancı kişiler kayıtlı görünüyor. Bu evdeki yabancıların diğer bölgelerin kapatılmasıyla bir alakası olabilir mi? Çünkü sistemlerde aslında hiç bağlantıları olmayan o adresleri üçüncü adres olarak da göstermişler." sorusu üzerine, Türkiye'nin şeffaf bir devlet olduğunu söyledi.
e-Devlet uygulamaları üzerinden bütün dünyaya örnek olabilecek adımlar atıldığını belirten Soylu, şunları kaydetti:
"Özellikle Nüfus ve Vatandaşlık İdaresi, Göç İdaresi dahil olmak üzere emniyet, jandarma ve tüm güvenlik güçleriyle beraber bizim bu entegrasyonu sağlayarak hizmete sunduğumuz ortadadır. 2 yıldır e-Devlet uygulamasında evde kimlerin oturduğunu görülebiliyor. Bundan önce görebiliyor muydu? Göremiyordu. Göçle yani bir nüfus var. Bu nüfus yerli nüfus. Bir nüfus var, bu nüfus yabancı nüfus. Yerli nüfusla yabancı nüfusun birbiriyle entegrasyonunu bu bağlamda sağladık, yani birbirlerini görmelerini sağladık. Burada bazen beyanlar, bazen işlerini zamanında yapmamasından ortaya çıkan 1209 kişilik, arkadaşlarımızın tespit ettiği... Çünkü bizim nüfus ve vatandaşlık işlerimizde en temel esaslardan bir tanesi beyan esasıdır. Siz şu anda e-Devlet'e girip 'Ben şu adresten şu adrese gidiyorum.' diyebilme hakkına sahip misiniz? Sahipsiniz. Vatandaşın beyanını kabul ediyor. Burada bu entegrasyon sağlanırken 1200 kişinin beyan eksikliğinden kaynaklanan, -yani orada oturuyormuş, oradan bir başka yere geçmiş ama oradaki kaydını almamış- ki bu taramalarla sürekli çek edilerek gidiyor. Aynı zamanda bu taramaya bir de vatandaşın inisiyatifini verdi."
Beyan eksikliğinden kaynaklanan bu sayının ilgililer tarafından tahkik edileceğini belirten Soylu, "Daha önce orada oturabilir. Orada oturmasının ve başka bir yere gitmesinin beyanını ya kendisi vermesi lazım ya benim fiili veya fiziki olarak onu tespit edip kayıt altına alman lazım ki kaymakamlarımızın da bu yetkisi var, valilerimizin de bu yetkisi var" ifadelerini kullandı.