İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Antalya'da Serik ilçesi Belek Turizm Merkezi'ndeki bir otelde düzenlenen Terörle Mücadele Şube Müdürleri Değerlendirme Çalıştayı'nda konuştu.
Türkiye'nin kimsenin ülkesine, siyasal sistemine, işine, gücüne karışmadığını ancak yıllardır terör eylemlerine maruz kaldığını dile getiren Soylu, şunları söyledi:
"PKK'nın ilk eylemini gerçekleştirdiği 1984 yılında İngiltere, milli gelirinin yüzde 5,5'ini askeri harcamalara ayırıyordu, biz ise yüzde 3,6'sını ayırıyorduk. Terörün hızlandığı 90'lı yıllarda, 1997'de, İngiltere yüzde 2,56'sını, Türkiye ise yüzde 4,1'ini ayırıyordu. Türkiye'nin en sıkıntılı, en zor, en problemli yıllarıydı. Buna rağmen bize öyle bir deli gömleği giydirdiler ki hep kabahat bizde zannettik. Terörü ve teröristi imal edip ülkemize saldılar ve bizim kabahatimiz olduğuna bizi inandırdılar. Bu işle mücadele edenler 'dış mihraklar' dediğinde ya alaya alıp itibarsızlaştırdılar ya da Eşref Bitlis Paşa gibi ve diğerleri gibi susturdular."
"Amerika'nın senatosunu nasıl bastılar?"
Türkiye'nin yıllarca kıt kaynaklarını kırk yıl terörle mücadeleye aktardığını ifade eden Soylu, anarşi dönemleri dahil 50-60 yıldır ülkenin gençlerinin enerjisini, insanını teröre kurban verdiğini kaydetti. Aynı sıkıntıları Fransa da İtalya da Hollanda da ABD de yaşasaydı bu ülkelerin de geri kalacaklarını aktaran Soylu, "Amerika'nın senatosunu nasıl bastılar? Nasıl on yıllarca allayıp pulladıkları itibarını bir gecede altüst ettiler. Hemen yanı başımızda iki ülkenin otoritesini iki terör örgütü yok etti. PKK, diğeri DEAŞ. Devletler buna direniş gösteremedi. Halen gösteremiyorlar." diye konuştu.
"Biz neyle karşı karşıya olduğumuzu biliyoruz"
Bakan Soylu, yıllarca Türkiye'ye vesayet, küresel güçler ile neler yapıldığını çok iyi bildiklerini vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hala köşe yazılarında 'dış mihraklar' cümlesini alaya, hafife alanlar, Amerika'dan binlerce tırla bir terör örgütüne Amerika'nın kendi vergileriyle bütçesiyle para ayrıldığını herhalde görmezden geliyorlar. Avrupa'nın birçok ülkesi terör örgüne lojistik sağladığını, içinden para toplanmasına seyirci kaldığına herhalde görmezden geliyorlar.
Herhalde Amerika'nın ve batının Avrupa'nın terörü desteklediğini bundan 50 yıl önce söylemiş olsaydık bugün yine bize kıs kıs gülerlerdi. Kendi memleketini düşünmeyen gafiller, bu ülkenin nasıl özgür ve hür olduğunu unutan o zenginler, kendi ülkesinin yarınlarını değil, talimat aldıkları efendilerinin yarınlarına kefil olmuşlar. Amerika'dan para alıp Türkiye aleyhine yayın yapan hainler, bu gazeteci de olsa haindir, bu bilim adamı da olsa haindir, bu bir siyaset partiye mensup olsa da haindir. Bu kadar açık ve nettir. Hainoğlu haindir. Süslü, püslü cümlelerle, oradaki büyükelçilerin talimatlarıyla iş yapanlar haindir. Bin yıl önce haindir bin yıl sonrada haindir.
Ne güzel ya... Batı'dan, Amerika'dan besleneceksin, Türkiye'yi zehirlemek için elinden geleni ortaya koyacaksın, pantolon almaya paran yok, yanında 100 kişi çalıştıracaksın utanmadan ülkenin cumhurbaşkanına, ülkenin çalışan insanlarına, gayret gösterenlerine, ülkesine sadakatle bağlı olanlara, mücadele edenlere çamur atacaksın, iftira atacaksın ve sabahtan akşama kadar onların kişiliklerine, kimlikleriyle, yaptıklarıyla uğraşacaksın.
Biz neyle karşı karşıya olduğumuzu biliyoruz. Onları televizyonlarına çıkaracaklar, onları birtakım siyasiler muhatap alacaklar. Onlara güç devşirecekler. Onlara demokrasi içeriden öldürmek için ellerinden gelen bütün destekleri verecekler, ondan sonrada her biri Türkiye'nin yarına ait martavallar okuyacaklar. Şunu söyleyeyim, biz Cumhuriyet'in birinci asrını teslim alan nesiliz, bizim bir özelliğimiz daha var, Cumhuriyet'in ikinci asrını teslim edecek nesiliz."
"Bizden bir tek çakıl taşı bile koparamadılar"
Bu ülke için her türlü fedakarlığı yapmaya hazır olduklarını belirten Soylu, "Karşımızdakiler ülkenin hesabını değil, kendilerine akıtılan dolarların hesabını yapmaktadırlar. Aramızdaki fark bu."
Bakan Soylu, 15 Temmuz'u yapan da FETÖ'yü, PKK'yı, DEAŞ'ı yıllardır besleyip büyütüp kollayan da Irak'ta, Suriye'de, Afganistan'da yaşanan kaosun müsebbibi aynı ülkeler olduğunu vurguladı.
Bu fikirlerinden, bulgularından bir an bile şüphe etmediklerini kaydeden Soylu, doğruları söyleyenlere yönelik de hangi psikolojik baskılar yaptıklarını, hangi iftiraları atmaya çalıştıklarını da çok iyi bildiklerini söyledi.
Türkiye'nin eş zamanlı olarak uğraştığı terör örgütü sayısının, uğraştığı örgütlerin tehdit kapasitesinin de bu ülkenin terörle mücadeleye ayırdığı maddi ve beşeri kaynağın da başka ülkelerde olmadığını vurgulayan Soylu, "Uğraştığımız ve sindirdiğimiz örgütlerden sadece ikisi, DEAŞ ve PKK, güneyimizde Suriye ve Irak'ta devlet otoritesini tamamen bitirdi, yeniden kurmaya çalışıyorlar. Bizden bir tek çakıl taşı bile koparamadılar." diye konuştu.
"En büyük tehlikemiz terörle mücadele kendimizi yeterli görmektir"
Soylu, PKK'nın silahlı eleman sayısının Türkiye içerisinde 156'ya düştüğünü ancak mücadelede biraz rehavete kapılırsa 2 ayda 5 bine çıkabileceklerini söyledi. Küçük bir gevşeklikte Türkiye'yi yeniden eski karanlık günlerine döndürmek için ellerinden geleni yapmak için bekleyenlerin olduğunu ifade eden Soylu, şunları söyledi:
"En büyük tehlikemiz terörle mücadele kendimizi yeterli görmektir. Hiç şüpheniz olmasın dolarları ve avroları ceplerinde bekliyorlar, silahlarını bu örgütlere ya hibe edecekler ya da uyuşturucudan ve insan ticaretinden kazandırdıkları paraya karşılık satacaklar. Her türlü kazanmaya hazırlar. İşte onun için, 'son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar' ifademizi sakın bir aforizma veya medyatik söylem olarak görmeyin. Bunun bir anlamı var. Bir kişi kalsa bile, bunlar para bulurlarsa, ortam bulurlarsa yeniden yapılanırlar. Uyuyan, uyutulan terörist hücreler kavramına dahil."
Terör örgütlerinin kendilerini unutturup ardından hızlıca organize olduklarını anlatan Soylu, bu nedenle sık sık operasyonlar düzenlediklerini belirtti.
"TBMM'ye girmekle terörist sıfatınız üzerinizden kaybolmaz"
Bütün dünyanın baş edemediği terör örgütleriyle mücadele ettiklerini anlatan Soylu, etraftaki terör örgütleri batının ve Amerika'nın desteklediğini bildiklerini vurguladı. Biten terör örgütlerinin iki çırpınışı olduğunu aktaran Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Birincisi cezaevlerindeki eski üyelerini hareketlendirmek isterler. İkincisi, üniversitelerdeki gençlere ulaşmak isterler. Böylece bir yandan geçmişin terör birikiminden istifade edip örgütü canlı göstermeye, diğer yandan da gençleri aralarına katıp geleceklerini kurtarmaya çalışırlar. Terör örgütü 2014, 2015'te 5 bin 550 kişiyi dağa çıkardı, yaklaşık 3-4 yıldır terör örgütüne katmaya çalıştıkları kişi sayısı gittikçe azalmaktadır. Geçen yıl 53'tü, bu yıl ise 51. Şimdi yeni bir tezgahı gündeme koymaya çalışıyorlar. 500 kişilik bir liste yaptılar. Yapan Karayılan ve arkadaşları. Bu 500 kişilik listeyi, Türkiye'ye, kendi yandaşlarına beraber kirli siyasi yolculuk yaptıklarına, onlara tekrar 2022 yılında dağa kazandırmak için gönderiyorlar. Her şeyi adım adım takip ediyoruz. Teröre ve destekçilerine bir kez daha söylemek istiyorum, Türkiye, eski Türkiye değil. Allah'a yemin olsun ki kafanıza çökeriz. Size nefes aldırmayız. Bu ülkenin evlatlarının yakasından düşün, bu ülkenin çocuklarının yakasından düşün. Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne girmekle terörist sıfatınız üzerinizden kaybolmaz, bunu biliyoruz, hangi iş birliklerini yaptığınızı da biliyoruz. Teröre nasıl tabi olduğunuzu da biliyoruz. Hangi ülkelerin istihbaratlarına elemanlık yaptığınızı da biliyoruz. Bu ülkenin huzurunu, birliğini, kardeşliğini, barışını Amerika'nın, Avrupa'nın uşaklarına bozdurmayacağımızı herkesin bilmesini isteriz."
"Terörle mücadelenin zirvesindeyiz"
Bu ülkenin, milletin, toprakların çok bedel ödediğini, bundan sonraki nesillerin de bedel ödemekten korkmadıklarını dile getiren Soylu, 15 Temmuz'da milletin bunu net bir şekilde gösterdiğini kaydetti. Öğrenci eylemleri diye pazarlanan eylemlerde 45-55 yaşında terör bağlantılı insanların çıktığını ve bunların bir tesadüf olmadığını belirten Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye Büyük Millet Meclisinde terör örgütü iltisaklı tiplere birilerinin sahip çıkmasıyla geri adım atacağımızı mı zannediyorlar. Ne yapacağız okullarımızı terör örgütü iltisaklı tiplere teslim mi edeceğiz, üniversitelerimize teslim mi edeceğiz? Buna imkan mı vereceğiz? Terörle mücadelemizin en zirvesindeyiz. En zirvesinde olduğumuz bu dönemde kimseye pabuç bırakmayacağımızı hepimizin bilmesini istiyoruz. Kendi yayın kanallarından sürekli cezaevlerine çağrı yapmaları, arada bir huzursuzluk çıkarma çabaları boşuna değil. Bu tabloya baktığımızda 'sol terör örgütlerini kırsalda bitirdik' diye rahatlamak mümkün olabilir mi? Suriye ve Irak'ın kuzeyi orada durduğu sürece biz tetikte olmak zorundayız. Oraları temizlemedikçe, hayallerindeki terör koridorunu hayallerinden söküp atmadıkça, bir daha akıllarına getirebilecek bir anlayış bırakmadıkça terörle mücadelemiz bitmeyecektir."
Bakan Soylu, terörle mücadelenin kalkınmadan yatırıma her alanda sürdüğünü ifade etti. ABD'ye Avrupa'ya rağmen terörle mücadeleden asla kopmayacaklarını aktaran Soylu, şunları kaydetti:
"DEAŞ'la da FETÖ ile de PKK ile PYD ile de mücadele edeceğiz. Allah şahittir Cumhuriyetin ikinci asrına terörle ilgili gelecek nesle bir tek kırıntı bırakmayacağız. Siyaseti kendilerine bir koruma zırhı olarak görenlere söylüyorum, iyi ya... Bizim evlatlarımız 20 yaşında şehit olsunlar, 25 yaşında, kınalı kuzularımız şehit olsunlar, bu ülke, millet için mağaraya ölüme bile bile girsinler, gazi olsunlar, biz onların yanlarına gittiğimizde 'bakanım bana görev verin, ben bu mücadeleye hazır' diyebilecek büyük bir sadakatte olsunlar sen 3 tane oy avcılığı yapacaksın diye terör örgütleriyle işbirliğini siyaset üzerinden kaplamaya çalış, kendine meşrutiyet alanından gayri meşruluk devşirmeye çalış. Siz ne zannediyorsunuz ya? Bu ülkeyi sahipsiz mi zannediyorsunuz? Bu ülkeyi kimsesiz mi zannediyorsunuz? Sizin gibi Amerika'ya, Avrupa'ya secde eden adamlar mı bu ülkeyi yönetiyorlar, bu terörle mücadeleyi yapıyorlar. Biz Allah dışında kimseye secde etmeyiz, herkes böyle bilsin. Ben kimlere karşı konuştuğumu biliyorum."
Terörle mücadelenin bir an bile durmayacağını vurgulayan Soylu, "İsimleri, fraksiyonları ne olursa olsun, ister FETÖ ister PKK, ister sol terör örgütü, ister DEAŞ olsun, kesinlikle bu yapıların peşlerini bırakmayacağız. Emin olun, 2022 yılı, terörle mücadelede nefes aldırmama yılı olacaktır, anlayışımız da hedefimiz de parolamız da bu olmalıdır." diye konuştu.
Soylu, sadece karşılarına çıkacak eli silahlı teröristi yakalayıp mücadele etmekle yetinmediklerini, meseleye geniş baktıklarını, terörün kaynağını ve beslendiği zemini kurutmaya dönük bir anlayış ortaya koyduklarını söyledi.
Terörle ve terörizmle mücadele ettiklerini anlatan Soylu, Doğu ve Güneydoğu'da terör iltisaklı belediyelere yapılan görevlendirmelerin, bugün terörle mücadelede elde ettikleri kazanımların belkemiği olduğunu vurguladı.
"Terörün yeşertilmesine, can suyu verilmesine fırsat vermeyiz"
Soylu, hem terör örgütünü bitirdiklerini hem de Doğu'da ve Güneydoğu'da hayatın seyrini değiştirdiklerini söyledi.
Kamu gücüyle terörün yeşertilmesi konusuna karşı çok hassas olduklarını vurgulayan Soylu, "Kamu kurumları, yerel yönetimler üzerinden terörün yeşertilmesine, can suyu verilmesine fırsat vermeyiz. Almanya'da, İngiltere'de İtalya'da, İspanya'da Belçika'da kamu kurumlarında, yerel yönetimlerde, belediyelerde terörün t'si ile ilgili tek bir kişi istihdam ederler mi, edebilirler mi?" diye konuştu.
"Karayılan'ın canını alacağız"
2016'dan bugüne kadar sadece ikna yöntemiyle bin 64 kişiyi dağdan indirdiklerini söyleyen Soylu, sadece 2021'de ikna ile teslim olan kişi sayısının da 199 olduğunu bildirdi.
2020 yılında 248, 2021 yılında 183 terör eylemini oluşmadan engellediklerini ve bunların hiç birisinin kolay olmadığını vurgulayan Soylu, şunları aktardı:
"Dünyanın hangi ülkesine gidersek gidelim, 'bize nasıl yardımcı, destek olursunuz, katkı koyarsınız' diye destek istiyorlar. Terör örgütü kendi içerisinde konuşamıyor. Birbirine meramını anlatamıyor, talimat veremiyor, durumunu öğrenemiyor. Geri zekalı Murat Karayılan geçen günlerde bir konuşma yapıyor. 6 ay önce öldürdüğümüz teröristin hala yaşadığının zannında, geri zekalı olduğu için, her hangi bir akla temas kuramadığı için. Karayılan canını alacağız senin, bilesin. Sadece senin canını aldığımız zaman seni destekleyenlerin de canını alacağız. Türkiye'de o gün üzülecek çok az kesim olacak ama Türkiye'nin tamamı sevinecek. Üzüleceklerin önemli bir bölümü de Mecliste olanlar ve onların destekçileridir."
Doğu ve Güneydoğu'da 2021'e kadar terör örgütünün eylemselliğinin yüzde 95,76 azaldığını, aynı periyotta lisanslı sporcu sayısının yüzde 139,8, üniversite öğrenci sayısının da yüzde 103,8 arttığını anlatan Soylu, "Amerika'nın mamaladığı gazeteciler bunları yazamaz. Hani özgürlükçüydünüz? Hani demokrattınız? Siz terörün emzirdiği çocuklarsınız." ifadelerini kullandı.
Mücadele ile sadece can kaybının engellenmediğini, ülkenin geleceğine konulan engellerin de kaldırıldığını belirten Soylu, insanların hayatının değiştiğini söyledi.
Diyarbakır annelerinin de önemli bir mesaj verdiğine işaret eden Soylu, "Birileri görmezden gelmeye çalışsa da Diyarbakır aileleri PKK'nın ipini çekmiştir. PKK'ya sarılanların da ipini çekmiştir. Cenabı Allah'a çok şükür, 31 Aralık 2016 Reina saldırısından beri, şehirlerimizde terör anlamında bir sorun yaşanmadı." şeklinde konuştu.
"Kimsenin lafına ve sözüne bakmayacaksınız"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde kararlılıkla terörle mücadele edildiğini dile getiren Soylu, yeni metotlar, vizyonlar eşliğinde terörün tüm kırıntıları yok oluncaya kadar çalışmaların devam edeceğini belirtti.
Güvenlik güçlerinin fedakarca mücadele ettiklerini kaydeden Soylu, ileriki süreçteki stratejiler hakkında da şu değerlendirmelerde bulundu:
"En büyük tehditlerimiz 2022 yılı içinde PKK'nın hemen Ağrı'nın sınır ötesinde oluşturduğu karargahtır. Gözümüz, kulağımız, zihnimiz ve aklımız orada olacaktır. Kuzey Irak ve Suriye, Nusaybin, Kızıltepe aynı zamanda Şırnak Bestler Dereler bölgesi, Cizre'nin karşısı, Hatay'ın karşısından Türkiye'ye, bir mühimmat, iki patlayıcı üç terörist sızdırmalar olacaktır. 2022 yılındaki tehditlerden biri terör örgütünün şehir içi yapılanmalarıdır. Kırsalda diz çöken, mağaralarından fare gibi çıkamayan terörist örgütlerinin şehir içi yapılanmalarıdır. En son Şırnak Cizre'de yaşadığımız hadise tamamen bunun önemli bir benzeridir. Özellikle kahramanlarımıza yönelik, Doğu ve Güney Doğu Anadolu şehirlerinde orayı terörize etmeye çalışan, milletimizin orada kendine gelen güvenini yeniden endişeye sevk etmeye yönelik bir adımı tahkim etmeye çalışan bir anlayışı gerçekleştirmek isteyeceklerdir. Bir tek şey söylüyorum, aman vermeyeceksiniz, acımayacaksınız. Kimsenin lafına ve sözüne bakmayacaksınız."
Ülkenin, milletin büyük kayıplarla karşı karşıya kaldığını dile getiren Soylu, bir daha büyük bedeller, büyük kayıplar ödememek için son hamlelerinin kaldığını, bunu da gerçekleştirerek, tarihe geçeceklerini söyledi.