Bakan Soylu, Şırnak Valiliği ve Belediye iş birliğiyle Cudi Dağı Sefine bölgesinde bu yıl ikincisi düzenlenen "Cudi Festivali"nin açılışında, bugünün hicri yılbaşı olduğunu, bugün burada insanlığın Hz. Adem'den sonra yeniden neşet ettiği bir kutlu mekanda ve beldede bulunduklarını söyledi.
Vatandaşların hizmetkarı olduklarını ifade eden Soylu, şöyle konuştu:
"Bu dünya bu kadardır, esas olan ahirdir. Yoklukla varlık, zenginlik ve fakirlik, makam ve mevki arasında bir sınav ve imtihan dünyasındayız. Peygamber efendimizin, bütün insanlara emanet bıraktığı ve veda ettiği veda hutbesinde söyledikleri hiçbir zaman aklınızdan çıkmasın.
Dilimiz, rengimiz, etnik kökenimiz bunların hiçbirisinin birbirimizi ayırt edecek bir gücü söz konusu değildir. Bizi ancak Allah karşısında ona olan kulluğumuz ve takvamız kurtaracaktır. Sefine bize bunu anlatmaktadır. Hz. Nuh Aleyhisselam bize bunu anlatmaktadır. Muharrem ayının bize emanetleri budur. Kardeşliğimiz, birliğimiz. Kardeşliğin bittiği andan itibaren başımıza hangi felaketlerin geleceği, Kerbela'da bize en büyük örnektir.
Hiç bundan vazgeçmeyin, ne derlerse desinler. Esas siyaset, Allah'ın bize emrettikleridir. Hiç bundan vazgeçmeyin, günlük bir takım çevrelerin, cümle oyunlarının esareti içerisinde olmayın, olmayalım. Kıymetli hemşerilerim, birbirinizle, Kürtlüğünüzle, Müslümanlığınızla, bu büyük medeniyetle gurur duyun. Geleceğe büyük bir miras bırakıyorsunuz. Kurulan oyunu, tezgahları siz bozdunuz. Huzur yolculuğunuz hayırlı ve uğurlu olsun."
"Anlattıklarımızın hepsi bizim zenginliğimizdir"
Festivale katılan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'a teşekkür eden Soylu, "Allah ondan razı olsun. Sadece bizim mihmandarımız değil, aynı zamanda ortaya koyduğu emek ve gayretleriyle Türk dünyasından Balkanlara kadar, bu Anadolu coğrafyasının nefesini, maneviyatını her yerde ortaya koyuyor. Diyanet İşleri Başkanımızın burada olması da esasen sadece Nuh diyarında değil, Şam'dan Bağdat'a, Tahran'dan Kosova'ya, Özbekistan'a kadar, bütün dünyaya birlikteliğimizin bir temsilidir." ifadelerini kullandı.
Alana gelirken Kürtçe kendilerine "Hoşgeldiniz" denildiğini kaydeden Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Türkçe o kadar güzel sözler söylediler ve anlattılar ki salavatı şerifeler getirdiler. Buradan muradım şudur, anlattıklarımızın hepsi bizim zenginliğimizdir. Kim bundan vazgeçmeyi istiyorsa, bilmelisiniz ki Cudi'ye, Sefine'ye ihanet ediyordur, Hz. Nuh'un bize bıraktığı emanetlere, bizim medeniyetimize ihanet ediyordur. Kardeşliğimize ve birliğimize karşı çıkıyordur.
Hep birlikte inşallah hocam söyledi, Liva-ül Hamd sancağı altında birbirimizle inşallah haşır olacağız. Oyun kurmak isteyenler, birliğimizi bozmak isteyenler de bize Allah'ın izniyle inşallah dua ediyorum, orada imrenecekler.
Buradaki asker, polis ve jandarma huzur için canlarını feda etmeye hazır, mücadele ediyorlar. Çocuklarınızdan beklediğimiz bir tek şey var, bütün dünyaya medeniyetimizi nakşedecek ilimleri öğrenmeleri. Onlardan beklediğimiz bir şey var, kardeşliğin gücünü her yere ama her yere yansıtmaları."
Daha yapacak çok işleri olduğunu aktaran Soylu, "İşimiz var derken bizden bu emanetleri alacak arkadaşlarım için de söylüyorum, huzuru Diyarbakır'a, Ağrı Dağı'na, Tendürek Dağı'na, Hakuk'a, Avaşin'e, Basyan'a kadar, Şam'a, Tahran'a, Bağdat'a, Yemen'e, Libya'ya, Balkanlara, Orta Doğu'ya ve ta Kafkaslara getirmek bizim sorumluluğumuzdur.
Burada bir kardeşiniz olarak söylüyorum, inşallah sağ kalırsak da görürsek gecenin ikisine, üçüne kadar, Silopi'den Şırnak, Cizre'ye kadar sokaklarda nasıl geziyorsanız, bilirsiniz ki bir kardeşiniz olarak söylüyorum, aynısı Şam'da, Halep'te, Bağdat'ta ve bütün Müslüman diyarlarında olacak. Bu etkinliğimiz hayırlı ve uğurlu olsun." diye konuştu.