Bakan Tunç, AK Parti Rize milletvekilleri Muhammed Avcı, Harun Mertoğlu ve Rize Belediye Başkanı Rahmi Metin ile Gençlik Merkezi'nde düzenlenen "Gençlik Aşkıyla Rize" paneline katıldı.
Tunç, burada yaptığı konuşmada, adaletin tecellisinin hukuk devleti için önemli olduğunu söyledi.
Türkiye'de son 22 yılda adaletin tesisi için çok büyük mesafeler alındığını belirten Tunç, "Güvenilir adaletin tesisi için çabalamaya, çalışmaya devam ediyoruz. Çok mesafe aldık, daha alacağımız çok da mesafe var çünkü toplum gelişiyor, ihtiyaçlar değişiyor, ticaret gelişiyor, teknoloji gelişiyor, farklı farklı suç tipleri ortaya çıkıyor, bir suç tipinin farklı çeşitleri ortaya çıkıyor. Dolayısıyla toplum durağan olmadığı için hukuk da durağan kalmıyor. Toplumun ihtiyacına göre hukuk kuralları da gelişiyor." diye konuştu.
Tunç, hukuk fakültesinde okuyan gençlerin, geleceğin adaleti tecelli ettirecek hakimleri, savcıları, avukatları olduğuna işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dolayısıyla alacağınız lisans eğitimi çok önemli. Hukuk nosyonunu elde etmek, özellikle gelecekte fakülteden mezun olduktan sonraki başarınız için bu çok önemli. Bu yılları iyi değerlendirmeniz lazım. Bu yılları çok okuyarak, araştırarak, sürekli sadece ders kitapları değil, farklı makaleler okuyarak, birtakım tartışmaları izleyerek, bu zamanı en iyi şekilde değerlendirdikten sonra zaten başarı ardı ardına gelecektir. Kazandığınız hukuk nosyonu hem size fayda sağlayacak hem de dağıttığınız adaletten faydalanacak olan topluma ve insanlara da inşallah faydalı olmuş olacaksınız."
Türkiye'nin hem fiziki kalkınma hem de demokratik kalkınmada 22 yıldır önemli adımlar attığını vurgulayan Tunç, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin 81 vilayetinde, Rize'sinden Edirne'sine, Hakkari'sine varıncaya kadar her alanda devrim sayılabilecek büyük eserlere kavuştuk. Hızlı trenlerden barajlarına varıncaya kadar, otobanlarından üniversitesine, yurtlarına varıncaya kadar her alanda büyük eserlere kavuştuk. Siyasetimizin merkezine hep insanı koyduk. 'İnsan ne istiyorsa onu yapalım.' dedik. 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.' dedik. Bunu slogan olarak söylemedik. İnsanımızı güçlendireceğiz ki aile güçlü olsun, toplum güçlü olsun. İnsanı güçlendirmek için de eğitime önem verdik. Bütçede en fazla payı eğitime ayırdık. En fazla pay eskiden bütçede eğitime ayrılmıyordu. Askeri harcamalara ayrılıyordu ama yerlilik oranımız yüzde 20'ydi. Çok tezat bir durum vardı. Yani hem milli savunmaya ayırıyoruz bütçenin en büyük payını, yerlilik oranımız da yüzde 20. Demek ki yabancılara ödediğimiz paralar ve onların koordinatlarını belirlediği teknik imkanlarla dağı taşı bombaladığımız o günkü durumlar, terörle mücadelede 40 yıldır başarı sağlayamamıştık. Dolayısıyla insana önem veren, eğitime önem veren, sağlığa önem vererek, sosyal politikalara önem vererek, icraatlara önem vererek insanımızı güçlendirme gayreti içerisinde olduk ve istikrarlı kalkınma hamleleri ile de Türkiye'nin dört bir yanını eserlerle donattık."
"Türkiye Yüzyılı da bu atılan temeller üzerinde inşa edilecek"
Bakan Tunç, Recep Tayyip Erdoğan'ın 1994 yılında İstanbul'da başlattığı gerçek belediyecilik örneğinin, onu siyasi harekete dönüştürdüğünü iktidara gelmesini sağladığını ve 'gerçek belediyecilik' dediği uygulamanın tüm ülke sathına eser ve hizmet siyaseti olarak 22 yıldır yayıldığını söyledi.
Siyasi hareketin kesintiye uğramasını isteyenlerin çok engellemelere kalkıştığını belirten Tunç, şöyle konuştu:
"Ülkemiz geçmişte de hep demokrasiye müdahalelerle karşı karşıya kaldı. Maalesef parlamenter sistemin çıkardığı krizler, on yılda bir darbe, on yılda bir e-muhtıra, maalesef demokrasimizin önü kesildi. Çok zaman kaybettik. Son 22 yılda da yine aynı saldırılar oldu. Türkiye'nin gelişmesini, kalkınmasını istemeyen güçler hep devreye girdi. Darbeci, vesayetçi anlayış krizler çıkarmaya çalıştı. '367 krizleri' dedi, 'e-muhtıralar' dedi ve tüm bunlar işte parti kapatma davaları, terörün azdırılması, Gezi olayları, 17/25 Aralık, emniyet yargı darbe girişimi, sonrasında 15 Temmuz hain darbe kalkışması. Tüm bu süreçleri milletimizin desteğiyle aşmayı başardık ve bugünlere geldik. O kalkınma hamleleri kesintiye uğramadan savunma sanayinde bağımsız, enerjide bağımsız, ekonomide bağımsız bir ülke olma yolunda Türkiye Yüzyılı inşasını sürdürüyoruz ve inşallah dünyada da adaleti, hakkaniyeti savunmaya, mazlumun hakkını savunmaya, güçlü Türkiye'nin inşasına devam ediyoruz. Türkiye Yüzyılı, da bu atılan temeller üzerinde inşa edilecek. Bunu inşa edecek olan bugünkü yönetimdeki kadrolar değil. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde milletimizin desteğiyle temeller atıldı. Bu temelin üzerine Türkiye Yüzyılı'nı inşa edecek olan sizlersiniz."