Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türkiye Noterler Birliği'nde düzenlenen "Yarının Dünyasında Bugünün Çocuk Hakları Paneli"nin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ndeki 50+1 şartına ilişkin soru üzerine Tunç, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin, hem yasamada hem yürütmede istikrar sağlayan, Cumhuriyet rejimine ve demokrasiye en uygun sistem olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, bu sistemden geriye dönüşün olmadığını defalarca ifade ettiğini belirten Bakan Tunç, ilk uygulamadan sonra bazı eleştirilerin ortaya çıktığını hatırlattı.
Sistemle ilgili yeni ihtiyaçlar durumunda yeni değişikliklerin oturulup konuşularak değerlendirileceğini, revizyon ya da reform ihtiyacı varsa bundan kaçınılamayacağını söylediklerini anımsatan Yılmaz Tunç, şöyle devam etti:
"Sayın Cumhurbaşkanımızın da özellikle eleştiriler karşısında ifade ettiği 50+1 meselesinde takdir Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Yeni anayasa hedefi doğrultusunda bunların hepsi konuşulup tartışılabilir ve Mecliste bunlar bir mutabakat çerçevesinde olabilecek hususlar. Bu mutabakat sağlandığında tabii ki önemli olan Türkiye'yi demokratik, sivil, kuşatıcı yeni bir anayasaya kavuşturmak. Bu yeni anayasa yazılırken tüm partilerimiz milletimize olan bu borcumuzu yerine getirirken anayasamızın değiştirilemez olan maddelerinden sonraki diğer maddeleriyle ilgili hepsi oturulup tartışılıp konuşulup kararlaştırılabilecek ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin ve sonrasında da milletimizin takdiriyle gerçekleşebilecek hususlardır."
Ogün Samast'ın tahliyesi ve "zaman aşımı" konusu
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in katili Ogün Samast'ın cezaevinden tahliye edilmesine ilişkin soruları da yanıtladı.
Yargısal süreçlerle ilgili bu konunun evveliyatını bilmeden hüküm vermenin doğru olmadığını dile getiren Tunç, cinayetin ardından azmettirenler ve tetikçiyle ilgili yargılama süreçlerinin başladığını, tetikçi Samast'ın yaşının 18'den küçük olması nedeniyle yargılanmasının çocuk mahkemesinde devam ettiğini hatırlattı.
Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamında Samast'a verilebilecek cezanın ağırlaştırılmış müebbet yerine 18 ile 24 yıl arasında belirlendiğini anlatan Tunç, Samast'ın 21 yıl hapis cezasına çarptırıldığını, cezaevinde de işlediği suçlarla beraber infaz süresinin dolduğunu söyledi.
Bakan Tunç, "Yatmış olduğu süre ceza infaz kanunumuza göre doldu ve bu süreyle ilgili olarak da birkaç kez uzatma söz konusu oldu. Sonrasında infaz hakimliğinin vermiş olduğu bir karar neticesinde şartlı tahliye gerçekleşmiş oldu." bilgisini paylaştı.
"Cinayet sonrasında suçun örgüt kapsamında olup olmadığı tartışıldı"
Samast hakkında hazırlanan, "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" suçundan 7 yıl 6 aydan 12 yıla kadar hapis cezası istenen yeni iddianameye ilişkin soru üzerine Bakan Tunç, yeni iddianame konusunda kamuoyunun bilmediği bazı hususların bulunduğunu söyledi.
Cinayet sonrasında da işlenen suçun "örgüt" kapsamında olup olmadığının tartışıldığını, azmettirenler ve tetikçi Samast'a "terör örgütü" kapsamında olmayan, TCK 220'de belirtilen "organize suç örgütü" kapsamında ceza verildiğini belirtti.
Bakan Tunç, bu kararlar kesinleştikten sonra, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminin ardından, cinayetin FETÖ'nün amaçları doğrultusunda işlenip işlenmediğiyle ilgili yeni bir soruşturma başlatıldığını anlattı.
Yılmaz Tunç, kamu görevlileriyle ilgili açılan bu davalarda mahkumiyet kararlarının verildiğini, ardından hükümle beraber tetikçi ve azmettiriciler hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu kaydetti.
Ogün Samast'la ilgili bu kapsamda daha önce düzenlenen iddianamenin, nisan ayında eksiklikler nedeniyle savcılığa iade edildiğini belirten Tunç, "Sonrasında bu eksiklikler giderilerek yeni iddianame tekrar çocuk mahkemesine sunuldu, durum bundan ibaret. Bu kapsamda da yargılama devam edecek." dedi.
Samast hakkındaki örgütlü suçla ilgili zaman aşımı tartışmalarının hatırlatılmasına karşılık da Bakan Tunç, "Tamamen yargısal süreçlerle alakalı. Tüm bunların değerlendirmesini yapacak olan mahkemelerimizdir, yargı makamlarıdır. Hep beraber bunun neticesini bekleyeceğiz." diye konuştu.
"Meral Akşener'in bilgileri paylaşmasında yarar var"
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener tarafından dile getirilen, "bazı emniyet müdürlerinin otel işlettiği, öksüz kızların fuhuşta kullanıldığı" iddiasıyla ilgili soruya, "Eğer böyle bir iddia varsa hemen bunun hiç gecikmeksizin yargı makamlarına, Cumhuriyet başsavcılıklarına bildirilmesi lazım." yanıtını verdi.
İddianın üzerine gidilmesi gerektiğine işaret eden Tunç, "Bu, gerçekten ciddi bir iddia, hiç bekletilmeden hemen üzerine gidilebilecek bir konu. Dolayısıyla böyle bir iddia noktasında somut bilgiler varsa bu bilgileri Sayın Akşener'in yargı makamlarımızla, Cumhuriyet başsavcılıklarımızla paylaşmasında çok büyük yarar olduğunu ifade etmek istiyorum." dedi.