Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Anadolu Ajansı Editör Masası'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun dün akşam, "başörtüsü konusunu yasal güvenceye kavuşturmak için Meclis'e bir düzenleme getireceği" yönündeki açıklamalarına ilişkin değerlendirmesi sorulan Bakan Yanık, "Keşke samimi olsaydı derim öncelikli olarak. Gayet tabii CHP, başörtüsü ve inanç özgürlüğüyle alakalı sicilini bir temize çekmek istiyor. Geride bırakılan süreçte yıllar içerisinde oluşturduğu olumsuz hafızayı bir şekilde toparlamak istiyor." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu'nun son zamanlardaki çıkışlarına bakıldığında, "Bizim de bu konularda birtakım hatalarımız oldu." gibi açıklamalar yaptığını aktaran Yanık, şöyle devam etti:
"Ama öbür taraftan aktüel anlamda yani güncel durumda da bir şekilde Saadet Partisi ve işte Altılı Masa'nın etrafında kendini muhafazakar gelenekten gelen, sayan siyasi oluşumlarla da bir tekrar temas kurmak istiyor çünkü özellikle Saadet Partisinin son zamanlardaki çıkışından, o masanın etrafında oluşunu kendi tabanına açıklayamadığını anlıyoruz. Oy oranından, oy potansiyelinden bağımsız olarak Saadet Partisinin bir karşılığı vardır Türk siyasetinde. Dolayısıyla Altılı Masa içinde olmayı çok açıklayamıyor kamuoyuna ve nitekim son zamanlarda işte 'Aday Temel Karamollaoğlu olmalıdır.' vesaire çıkışları bu anlamda bir şekilde muhafazakar seçmene de masanın etrafındaki siyasi partilerin muhafazakar seçmenlerine de bir ışık gösterme ihtiyacı duyduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla bu çıkış, seçim üzeri olacak. Yani o beklenebilir bir şey. Geçmiş seçimlerde de biliyorsunuz birtakım açılımlar yaptılar. Hatta Sayın Baykal'ın genel başkan olduğu zamanlarda, işte çarşaflı insanlara rozet takılması gibi birtakım adımları hep Cumhuriyet Halk Partisinin oldu ama gerçekçi ve sahici olmadığı için kamuoyunda da hiçbir zaman bir karşılık görmedi."
"Bu zeminden bir anlamda pay kapma ameliyesi"
Kılıçdaroğlu'nun, özellikle 2023 seçimleri sürecinde oy tabanını genişletme hamlelerini elden geldiğince yapmaya çalıştığını belirten Yanık, "Bu anlamda kültürel kodları, inanç kodları son derece belli olan bir Türkiye var karşımızda, siyasette AK Parti'nin oluşturduğu bir temel hak ve özgürlükler zemini var ve bu zeminin kamuoyu, toplum, seçmen tarafından nasıl onaylandığı 20 senedir AK Parti'ye verilen destekle çok ortada. Bu zeminden bir anlamda pay kapma ameliyesi bana göre." diye konuştu.
Bakan Yanık, "Dolayısıyla bir seçim hamlesi, ama Cumhuriyet Halk Partisinin geride bıraktığımız işte '411 el kaosa kalktı' başörtüsü özgürlüğü ile alakalı çok yakın bir geçmişte hemen Anayasa Mahkemesine koşup iptal şeyi ki Sayın Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları, o zamanki Grup Başkan Vekili idi bir dönem Cumhuriyet Halk Partisinde, bütün bunları unutturmaya yeter mi? Yetmez. Yakın dönem açıklamaları, partinin değişik aktörlerinin açıklamaları, inanç ve özgürlüklerle alakalı, inanç özgürlüğüyle alakalı başörtüsü veya diğer tutumlarla alakalı açıklama ve davranış biçimleri, bu hafızayı unutturmaya yetmez diye düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye Aile Destek Programı kapsamındaki yenilikler
Bakan Yanık, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçen hafta sosyal yardımlarla ilgili açıklaması hatırlatılarak Türkiye Aile Destek Programı'nda destek miktarının 25 milyar lira ilaveyle 40 milyar liraya çıkarılmasına ve desteğin nasıl uygulanacağına ilişkin soruyu yanıtladı.
Türkiye Aile Destek Programı kapsamında haziran ayı itibarıyla başvuruları topladıklarını ve ilk ödemeyi temmuz başında yaptıklarını anlatan Yanık, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaptığı yeni açıklama, Türkiye Aile Destek Programı'nın bir anlamda kapsamının genişletilmesini ifade ediyor." dedi.
Sosyal yardım yararlanıcılarının 2 temel kanun çerçevesinde belirlendiğini, bunlardan birisinin Sosyal Yardımlar Kanunu, ikincisinin de Sosyal Hizmet Kanunu olduğuna dikkati çeken Yanık, şu açıklamayı yaptı:
"Temel kanun olan Sosyal Yardımlar Kanunu'nda ihtiyaç sahibi kimdir? İhtiyaç sahibi, hanede kişi başına düşen gelirin asgari ücretin bir bölü üçünden aşağı olması... Kaç kişi varsa ve o haneye giren gelir toplamda ne kadarsa ona göre hesaplarsınız. İhtiyaç sahibi olmak, artı engellilik, yaşlılık veya benzeri birtakım artı dezavantajları olması söz konusu idi. Fakat biz Türkiye Aile Destek Programı'nda bu artı dezavantajları aramadan çünkü temel mottomuz, sosyal yardım ve sosyal desteklerde sadece ihtiyaç sahibi olmak değil, ihtiyaç sahibi standardını veya işte sosyal refah standardını yükseltmek. Bu anlamda mesela Sosyal Yardım Kanunu çerçevesinde çalışan, belli bir sigortalı işte çalışan vesaire grupların desteklenmesi söz konusu değildi. Biz Türkiye Aile Destek Programı'nda sosyal refahın yükseltilmesi, yaşama standartlarının yükseltilmesi anlayışından hareketle, örneğin 3294 kapsamında yararlanamayan mevsimlik işçiler, toplum yararına programlarda istihdam edilenler, emeklilerin dul ve yetimleri, sosyal yardım programlarından yararlanamıyor vesaire... Biz bunları da Türkiye Aile Destek Programı kapsamına aldık ve bu destek programında da şöyle bir şey yaptık, bir anlamda bir merdiven sistemi uyguladık. Haneye giren gelir, kişi başına düşen gelir miktarına göre daha az gelir düşen hanelerde desteğimiz daha yüksek, diyelim kısmen daha çok geliri olan hanelerde daha düşük şeklinde devam ediyoruz."
"Türkiye Aile Destek Programı'nda haneye giren yalın geliri hesap edip ona göre destekliyoruz"
Programın ikinci fazında yapılacakları da anlatan Yanık, sosyal yardım alan vatandaşlarda bazı kesişme durumlarının bulunduğunu, sosyal yardımların haneye giren gelir oranını arttırdığını o zaman diğer destekleri de engellediğini ifade etti.
Yanık, "Biz bu fazda diyelim bir engelli var, ona engelli desteği sağlıyoruz ya da bir çocuk var, sosyal, ekonomik destek sağlıyoruz, dolayısıyla bunların hane geliri içerisinde değerlendirmesini saymıyoruz artık. Yani onlar kişilere özgü diyelim çocuk var, çocuğun desteklenmesi, engelli var, engellinin desteklenmesini hane geliri saymıyor, Türkiye Aile Destek Programı'nda gerçekten haneye giren yalın geliri hesap edip ona göre destekliyoruz." dedi.
Derya Yanık, ödeme tutarlarına ilişkin açıklamasında ise "Ödeme tutarları da 450-600 lira idi, şimdi 850-1250 liraya, ayrıca miktarları da arttırmış olduk, merdiven sistemi çerçevesinde." bilgisini verdi.
Türkiye Aile Destek Programı'nın 12 ay süreli olacağına işaret eden Yanık, "Temmuz başı itibarıyla haziran döneminden başlatarak ödemeleri yapmaya başladık. Temmuz-ağustos döneminde 1,6 milyon haneye yaklaşık 1,3 milyar lira ödeme yapmışız, ikinci dönem başvuruları hali hazırda devam ediyor." dedi.
Bakan Yanık, Türkiye Aile Desteği'nden yararlanan hanelerin tamamına elektrik tüketim desteği de sağladıklarını kaydetti.
"Enerji kullanımı konusunda Türkiye'de enerji fiyatları, Avrupa ve dünya piyasalarıyla orantılı olarak yüksek bir seyir izliyor. Tam bu noktada ihtiyaç sahibi ailelere doğal gaz ve elektrikte ayrıca bir destek düşünülüyor mu?" sorusunu yanıtlayan Yanık, elektrik ve doğal gaz desteğinin sürekli yardım alanlara yapılan destek kapsamında olduğunu anımsattı.
Yanık, şöyle devam etti:
"Türkiye Aile Desteği Programı sürekli bir yardım programı değil, 12 ay süreyle özellikle bu son ekonomik dalgalanmanın da dar ve orta gelir grubu üzerinde oluşturduğu baskıyı da bir anlamda hafifletmeye dönük, işte o demin söylediğimiz sosyal refahı temin etmek ve korumak iradesine dönük bir çalışma. Dolayısıyla süreli bir destek olduğu için normal şartlarda elektrik tüketim desteğinden ve doğal gaz tüketim desteğinden yararlanıcılarımız yararlanamayacak idi. Ama biz Türkiye Aile Desteği kapsamına bunu aldık. Elektrik tüketim desteği ayrıca zaten sürekli yardım alanlara yapılıyor. Türkiye Aile Desteği'nden yararlanan hanelere de yapılacak. En fazla 260 liraya kadar belli bir baremi var."
"Yararlanıcıları mümkün olduğu kadar genişletmeye çalıştık"
Bunun dışında Türkiye Aile Desteği Programı'nda yeni bir fark daha oluşturduklarını belirten Yanık, hanedeki çocuk sayısına göre, çocuk başına destekle hem çocuklu hanelerin hem de çocuklar üzerinden oluşacak giderlerin desteklenmesini amaçladıklarını söyledi.
"Burada da 1-2 çocuklu hanelere 350 lira, 3 çocuklu hanelere 450 lira, 4 çocuklu 550 ve 5 ve üzerine de 650 lira destek sağlıyoruz." diyen Yanık, bu anlamda özellikle yararlanıcıları mümkün olduğu kadar genişletmeye çalıştıklarını ve hafta sonuna kadar ödemeleri yapmayı planladıklarını bildirdi.
"Çocukların Milli Eğitim Bakanlığına bağlı anaokullarına kaydedilmeleri yeterli"
İhtiyaç sahibi ailelerin çocuklarına anaokulu destek ödemelerinin ne zaman başlayacağı sorusunu yanıtlayan Yanık, "Anaokulu desteğimiz ilk kez olacak ve bu ayın inşallah ikinci haftasında ödemeye başlayacağız. Şöyle, 3294 sayılı kanun kapsamında sosyal yardım yararlanıcısı olan ailelerimizin anaokuluna başlayan çocuklarına anaokulu için ödedikleri sabit miktar neyse onu doğrudan biz karşılıyoruz." dedi.
Bunun Milli Eğitim Bakanlığıyla ortak yaptıkları bir çalışma olduğunu söyleyen Yanık, "Vatandaş kendisi ekstra hiçbir şey yapmayacak. Herhangi bir başvuru, herhangi bir takip, herhangi bir yerden bir parayı çekip başka bir yere yatırmak yok. Sadece çocuğunu anaokuluna kaydettirmesi yeterli." diye konuştu.
Şu ana kadar 1 milyona kadar çocuğun anaokulu desteğini sağlama projeksiyonunu yaptıkları bilgisini veren Bakan Yanık, yıllık ortalama 500 milyon liralık kaynak ayırdıklarını aktardı.
Yanık, bu destekten yararlanmak için ihtiyaç sahibi ailelerin Milli Eğitim Bakanlığına bağlı anaokullarına çocuklarını kaydettirmelerinin yeterli olduğunu bildirdi.
Başvuruları 1 Temmuz itibarıyla aldıklarını dile getiren Yanık, "Şu ana kadar 305 bin 79 çocuğumuzu bu programdan yararlandırmışız." dedi.
26 milyon hanenin ihtiyaçları belirlenecek
Bakan Yanık, "Sosyal yardımların vatandaşlara daha hızlı ulaştırılması açısından bu sosyal yardım ekiplerinin sayısının artırılmasına yönelik bir plan var mı? Bir istihdam öngörüyor musunuz?" sorusunu, "Evet, var." diyerek yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın son kabine toplantısı sonrasında Ulusal Hane Ziyareti programından bahsettiğini hatırlatan Yanık, program kapsamında Türkiye'deki 26 milyon hanenin fotoğrafını çekerek, hane ihtiyaçlarının tespitlerine yönelik çalışma yapmak istediklerini belirtti.
Bakan Yanık, detay programlarla vatandaşların hayatının herhangi bir noktasında, ihtiyaç duyduğunda devleti yanında bulmasını hedeflediklerini dile getirdi.
Türkiye'de 5 yılda bir yaptıkları Türkiye Aile Yapısı Araştırması'na da değinen Yanık, son araştırmanın saha çalışmasının geçen yıl bittiğini, analiz çalışmaları bittikten sonra da kamuoyuyla detaylı bir şekilde paylaşacaklarını kaydetti.
Bu çalışmalarla Türkiye'nin sosyolojik panoramasının ortaya çıkacağını söyleyen Yanık, ortaya çıkan sosyal verilerin, sosyal politikaları tekrar gözden geçirme ve üretilen sosyal hizmetlerin güncellenmesine yönelik imkan sunacağını kaydetti.