Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Kanal 7 Televizyonu'nda yayınlanan "Başkent Kulisi" programında soruları yanıtladı.
Geçen yıl 1,8 milyon haneye yaklaşık 1,8 milyar liralık kömür desteği sağladıklarını belirten Yanık, doğal gazda ise 4 milyon hanenin destekten yararlanabilmesine yönelik altyapı çalışmalarını oluşturduklarını söyledi.
Doğal gaz desteğine ilişkin başvuruları şubatın ikinci yarısında alacaklarını, marttan itibaren de ödemeleri yapmaya başlayacaklarını dile getiren Yanık, olabildiği kadar hakkaniyetli ve dengeli bir dağılım olmasını arzu ettiklerini, Türkiye'nin ısıl haritasına göre dağılım yapacaklarını ifade etti.
"Ödemelerimizi 2 taksitle yapacağız"
Yanık, şöyle devam etti:
"Vatandaşımızın yaşadığı yere göre yıllık 450 ila 1150 lira arasında değişen bir ısınma desteği bu. Ödemelerimizi mart ve ekim aylarında olmak üzere 2 taksitle yapacağız. Bu ödemeleri elektrik ve diğer desteklerden farklı olarak doğrudan doğruya hak sahibinin PTT kartına nakit olarak yatıracağız kendisi faturasını ödemeye gittiğinde orada kullanacak. Doğal gaz desteğiyle alakalı toplamda yıllık 3 milyar lira gibi bir kaynak aktardık. 4 milyon haneye ulaşmayı hedefliyoruz."
"Anaokulu yardımı başvurularını çok yakın zamanda açacağız"
Bakan Yanık, sosyal yardımdan faydalanan bazı ailelerin, Milli Eğitim Bakanlığının anaokullarına ödemesi gereken aylık 50 ile 70 lira arasında değişen ücreti ödemekten kaçındığını, bu nedenle çocuklarını okula göndermediğini tespit ettiklerini söyledi.
Bu anlamda ihtiyaç sahibi bütün ailelerin anaokulu ödemelerini üstlenmeye karar verdiklerini anlatan Yanık, "Yaklaşık 1 milyon çocuğumuzun olduğunu tahmin ediyoruz. Milli Eğitim Bakanlığının anaokullarına devam etme kaydıyla sosyal yardım programlarımızdan faydalanan vatandaşlarımızın her bir çocuk için ödemekle yükümlü oldukları tutarları biz ödeyeceğiz. Onlar sadece çocuklarını kaydedecek, biz onların adına doğrudan Milli Eğitim Bakanlığına ödeyeceğiz. Başvuruları da çok yakın zamanda açacağız" diye konuştu.
"Vakfa yapılan bağışlar şartlı bağıştır"
Yanık, şehit yakınları ve gaziler için toplanan fonların kullanımı konusuna hassasiyetle yaklaştıklarını belirterek, muhalefetin bu alanı istismar ettiğini söyledi.
Türkiye Şehit Yakınları ve Gaziler Dayanışma Vakfı'nın bir çatı vakıf olduğunu belirten Yanık, her ne kadar 15 Temmuz darbe girişiminden sonra kurulmuşsa da sadece 15 Temmuz şehit yakınları ve gazilerine değil, Türkiye'deki bütün şehit yakınlarına ve gazilere yönelik çalışmalar yaptığını dile getirdi.
Vakfa yapılan bağışların "şartlı bağışlar" olduğunu ve bu bağışların sadece bağış amacı doğrultusunda kullanılabileceğine işaret eden Yanık, bu nedenle vakıf için toplanan paranın nemasını da şehit yakınları ve gaziler dışında hiç kimse için kullanmadıklarını vurguladı.
"Şiddet olaylarında azalma olduğunu görüyoruz"
Bakan Yanık, İstanbul Sözleşmesi'ne ilişkin soruya da şu yanıtı verdi:
"Şiddet olaylarında 2019'dan bu yana baktığımızda, sayısal anlamda şükürler olsun ki azalma olduğunu görüyoruz. Bunun İstanbul Sözleşmesi, A sözleşmesi, B sözleşmesinden bağımsız, bizim bütün kurumlar olarak samimi biçimde mücadelemizi aralıksız sürdürmemizle ilgisi vardır. İstanbul Sözleşmesi bir çerçeve metni olması itibarıyla, bir irade beyanını ifade etmesi bakımından önemli bir uluslararası metindi. Ama icracı bir metin değildi. Bizim uygulamayı düzenleyen icracı metinlerimizin hepsi, olduğu yerde duruyor. Bizim mücadelemiz de hiç kesintiye uğramaksızın devam ediyor."