Çok Bulutlu 18.9ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Gündem
TRT Haber 13.02.2023 21:49

Bakan Yanık: Çocuklarımız emin ellerdeler

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, refakatsiz depremzede çocuklara ilişkin, "Gerek hastanelerimizde gerekse bizim kurum ve kuruluşlarımızda emin ellerdeler. Çocuklarımız milletimizin emaneti dolayısıyla biz de o emanete gözümüz gibi bakacağız ve bakmaya devam edeceğiz"

Bakan Yanık: Çocuklarımız emin ellerdeler
[Fotograf: AA]

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Etlik Şehir Hastanesi'ne getirilen depremzede bebekleri ziyaret etti. Deprem felaketinden etkilenen bölgelerdeki bin 362 refakatsiz çocuğun 369’unun kimliklerinin belirlenerek ailelerine teslim edildiğini açıkladı. Tüm çocukların bakım ve gözetimini sağlayacak altyapı ve imkanlarının olduğunu söyledi. 

Bakan Yanık, açıklamasında şunları kaydetti;

Çocuklarımızın bakımları yapılmış vaziyette. Biz onları ziyaret etmek istedik. Şükürler olsun bir sıkıntı yok bebeklerimiz ile alakalı. Deprem sebebiyle zarar görmüş ve halihazırda refakatsiz diye tanımladığımız ebeveynlerinden uzak olan çocuklarımızla ilgili, şu anda Bakanlık olarak bizde kayıtlı 1362 çocuğumuz var, refakatsiz. Bunlardan bugüne kadar sisteme kaydedilen 1362 çocuğumuz, bu çocuklarımızdan 369'u aileleri, kimlikleri tespit edilerek, eşleştirilerek ailelerine teslim edildiler. Bu çalışma bizim için önemli. İnşallah önümüzdeki süreçte de çocuklarımızı ailelerine teslim etmeyi arzu ediyoruz. Bunun için çalışıyoruz. Hastanede takip edilen çocuk sayımız 792. Bakanlığımızın kuruluşlarına aldığımız çocuk sayısı 201. Bu çocuklarımızdan 1071'inin kimliklerini tespit ettik.

291 çocuğumuzun kimliklerini henüz tespit edemedik ama bunlarla ilgili çalışmalar devam ediyor. Öncelikli olarak deprem bölgesinden gerek sağlık kuruluşlarında, hastanelerde tedavi altına alınan gerekse bizim kuruluşlarımıza aldığımız çocuklarımızla alakalı ilk hassasiyetimiz, ilk sağlamaya çalıştığımız koşul, tabiatıyla sağlıklarının veya sağlık hizmetlerinin temin edilmesi. Daha sonrasında bakım ve gözetim hizmetlerini zaten biz kuruluşlarımızda sağlıyoruz ve devamında da eğer kimlikleri bilinmiyorsa kimlik tespiti yapılarak, aileleri yahut yakınları varsa aile yakınlarından bakım ve gözetimini üstlenebilecek olanlar varsa çocuklarımızı hemen ailelerine ulaştırıyor onları aileleriyle buluşturuyoruz. Değilse kurum bakımımızda onların bakım ve gözetimini sağlamaya devam ediyoruz.

Koruyucu ailelik ya da evlat edinme isteği şu anda oldukça yoğun. Hep ifade ettiğim gibi ve çok etkilenerek, çok duygulanarak tespit ettiğim bir husustur, hepimizin aslında bildiği bir husustur. Bizim milletimiz, dayanışma gerektiği zaman gerçekten çok olağanüstü bir performansı, olağanüstü bir destek mekanizmasını hayata geçirir. Nitekim deprem bölgesindeki çocuklarımızla alakalı da muazzam bir şefkat sağanağıyla karşı karşıyayız. Ben bu ülkenin bir vatandaşı olarak da bu milletin bir ferdi olarak da bu destekten, bu yoğunluktan gerçekten çok etkileniyorum. Çocuklarımızın bu sosyal koruma kalkanının içerisinde olmalarını bilmekten son derece mutluyuz. Ancak şunu paylaşmam gerekiyor. Koruyucu ailelik sistemi gayet tabii ki bizim Bakanlık olarak çok teşvik ettiğimiz, çok önerdiğimiz ve bu süreçte de yeniden kamuoyunun dikkatine sunduğumuz bir mekanizma. Ancak deprem bölgesinden gelen çocuklarımızla alakalı belli birtakım süreçler var.

"Çocuklarımızın ailelerini bulmadan, kimlik tespiti yapmadan herhangi bir işlem yapmamız mümkün değil"

Birincisi ve hepsinden önceliklisi çocukların eğer kimlikleri belli değilse bir defa kimliklerinin tespit edilmesi. İki, eğer aile fertleri yaşıyorsa onlarla buluşturmak. Yani çocuklarımızı ailelerini aramadan, ailelerini bulmadan kimliklerini tespit etmeden herhangi bir işlem yapmamız zaten mümkün değil. İkincisi, bu dönem itibarıyla işte 3 ay, 5 ay, 1 ay akut dönemde alır, bakar, gözetimini üstlenir, daha sonra tekrar kurum bakımına yahut çeşitli alternatif bakım modellerine yöneltiriz gibi bir uygulamamız yok. Bazen vatandaşlarımız bu akut dönemde belki ihtiyaç olduğu varsayımından hareketle dönemsel bakım tekliflerinde bulunuyorlar. Kendilerine çok teşekkür ediyoruz. Ancak bizim şu anda Bakanlık olarak, kurum ve kuruluşlar olarak bütün çocuklarımızın bakımını, gözetimini sağlayacak imkanımız, altyapımız var. Dolayısıyla bir dönemsel bakım yükümlülüğünü vatandaşlarımıza devretmek gibi bir tercihimiz yok ve olamaz da. Bunu özellikle altını çizerek ifade etmek istiyorum.

"Çocuklarımız emin ellerdeler"

Üçüncü aşama olarak eğer çocuklarla alakalı kimlik tespiti yaptık, aile fertleri yok ve kurum bakımına, devlet korumasına almamız gereken çocuklarımız ise deprem bölgesinden gelen çocuklarımız da dahil olmak üzere, bunları normal koruyucu ailelik sisteminin içine girmiş, gerekli tetkiklerin, takiplerin denetlemelerin yapıldığı ve koruyucu aile olabilirliği onaylanmış ailelerimizle gayet tabii ki koruyucu ailelik noktasında çocuklarımızı buluşturabiliriz. Ama bunun için öncelikle bu çocukların hepsinin ailesinin olup olmadığı ve ailelerine geri dönmelerinin mümkün olup olmadığını tespit etmemiz lazım.

Vatandaşlarımız, ne kadar iyi niyetli, ne kadar büyük istekle olursa olsun koruyucu ailelik için gerekli uygunluğu ve gereken süreleri geçirmeden koruyucu ailelik taleplerini karşılamak mümkün değil. Çocuklarımız emin ellerdeler. Gerek hastanelerimizde emin ellerdeler, gerekse bizim kurum ve kuruluşlarımızda emin ellerdeler. Çocuklarımız bu milletin emaneti. Dolayısıyla biz de o emanete gözümüz gibi bakacağız, bakmaya devam edeceğiz.

Sıradaki Haber
Depremde yıkılan binalara ilişkin soruşturmalar sürüyor
Yükleniyor lütfen bekleyiniz