Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, "Milli eğitimin temel kanununda öğretmenlerin göreve alınırken mülakat yapılacağı yazılı. Dolayısıyla hiç olamayan bir şey değil. Olanı biz uygulamaya koyduk. Ama 20 bin öğretmeni atayabilmek için üç katını çağırıyoruz. 60 bin öğretmene mülakat yapmak lazım. 60 bin öğretmenle mülakat yapmak zor. 40 bin alacaksan 120 bin, zor. Bu zorluğu üstlenmemek için 'kurayla atayalım' denilmiş." dedi.
YÖK'te, Milli Eğitim Bakanı Yılmaz, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç ve üniversitelerin eğitim, eğitim bilimleri fakültelerinin dekan ve dekan yardımcılarının katıldığı toplantı düzenlendi. Toplantıda, eğitim fakültelerinin durumu ve öğretmen yetiştirme konuları görüşüldü.
Bakan Yılmaz, buradaki konuşmasında, eğitimin öncelikle eğitim fakültelerinde şart olduğunu belirterek, eğitimde başarılı olmak için öğretmen yetiştirme sisteminin, öğretmen niteliğinin, çalışma koşullarının ve öğretmen motivasyonunun bütünsel bir anlayışla ele alınması gerektiğini söyledi.
YÖK Başkanı Prof. Dr. Saraç'ın konuşmasında, "Önümüzdeki dönem mutlaka taban puan uygulamasını getireceğiz" ifadesini kullandığını anımsatan Yılmaz, "Doğrusu da odur. Mutlaka getirilmesi lazım. Ama sadece o da yeterli midir? Acaba başka bir şey de yapmak gerekir mi diye de düşünmek lazım. Belki istişare yapmamız gereken unsurlardan bir tanesi de bu. Öğretmenlik özel bir meslektir. Öğretmen adaylarının da özel olarak seçilmesi lazım." diye konuştu.
"Mesleğe kendini adayacak öğretmen adayları seçilmelidir"
Bakan Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Her eğitim fakültesi kendi vizyon, misyon, amaç ve standartlarına uygun öğretmen yetiştirebilmek için kendi öğrencisini başvuranlar arasından seçerek seçim için kendi standartlarını oluşturabilmelidir. Bunu da tartışalım. Öğretmen önemli. Sadece puanına bakıp siz öğretmen atar mısınız? Bir özel okula bir gidin, öğretmeniyle mülakat yapmadan öğretmen alan tek yer var mıdır? Dünyadaki her hangi bir ülkeye gidin, öğretmen alacaklar, öğretmeni görmeden atayacaklar puanına bakıp da. Böyle bir şey olabilir mi?"
"En iyi öğretmen olabilmek için mesleğe kendini adayacak öğretmen adayları seçilmelidir." diyen Yılmaz, "Kaç tane tercih yapıyoruz, 18, 16, 20. 15, 16'yı yazıyor da en sonuncuya 'ola ki diğerlerini kazanamazsam o zaman da öğretmenliği yazayım, puanım tutarsa giderim burayı kazanayım' diyenlerle herhalde bizim arzuladığımız ideal öğretmenlik gerçekleşmez diye düşünüyorum. Birinci sırada öğretmenliği yazanı alabilmek lazım." dedi.
"Eğitim fakültesi sayısı 92"
Öğretmen yetiştirme sürecinde seçilen öğrenciye sunulacak eğitimin niteliği ve eğitimin verildiği kurumların kalitesinin önemine vurgu yapan Yılmaz, YÖK'ün verilerine göre eğitim fakültesi sayısının 92 olduğunu, öğrenci sayısının ise 210 binin üzerinde olduğunu aktardı.
Yılmaz, "Bu sayısal artış beraberinde eğitimde nitelik sorunu olmak üzere, yeni sorun alanları doğurmuş, mevcut öğretmen yetiştirme sistemiyle ilgili tartışmaları da beraberinde getirmiştir. Kaliteli bir meslek eğitimi tesis edilmesi için öğretmen yetiştirmeye yönelik lisans ve lisansüstü eğitim veren kurumların fiziki ve beşeri kaynaklarının yanı sıra ihtiyaçları karşılar nitelikte yapılandırılmış öğretim programına da sahip olması gerekir." şeklinde konuştu.
"Öğretmenlik meslek kanunu çıkarmak istiyoruz"
Bakanlığın öğretmenlerle ilgili faaliyetlerine ilişkin bilgi veren Yılmaz, aday öğretmen yetiştirme sürecine yönelik yönerge çıkardıklarını hatırlattı. Bakan Yılmaz, şunları kaydetti:
"Öğretmen Strateji Belgesini hazırladık. Kalkınma Bakanlığına, Yüksek Planlama Kuruluna sunulması için gönderdik. Muhtemelen Kalkınma Bakanlığı diğer bakanlıkların görüşlerini alıyor. Bu görüşler alındıktan sonra bizim amacımız yüksek nitelikli, iyi yetişmiş ve mesleğe uygun bireylerin öğretmen olarak istihdamını sağlamak, öğretmenlerin kişisel ve mesleki gelişimini sürekli kılmak, öğretmenlik mesleğine yönelik algıyı iyileştirmek ve mesleğin statüsünü güçlendirmek. Öğretmenlik meslek kanunu çıkarmak istiyoruz. Birçok kanunda öğretmenliklerle ilgili düzenlemeler var, bunların hepsini bir araya getirmeyi amaçlıyoruz."
"Olanı biz uygulamaya koyduk"
Bakan Yılmaz, sözleşmeli öğretmenlik getirdiklerini hatırlatarak, ilk defa bu kapsamda 20 bin öğretmeni bugün açıkladıklarını söyledi.
Yılmaz, şu açıklamalarda bulundu:
"Milli Eğitimin temel kanununda öğretmenlerin göreve alınırken mülakat yapılacağı yazılı. Dolayısıyla hiç olmayan bir şey değil. Olanı biz uygulamaya koyduk. Ama 20 bin öğretmeni atayabilmek için üç katını çağırıyoruz. 60 bin öğretmene mülakat yapmak lazım. 60 bin öğretmenle mülakat yapmak zor. 40 bin alacaksan 120 bin, zor. Bu zorluğu üstlenmemek için kurayla atayalım denilmiş. Peki kurayla atadığınızda o öğretmenin sadece test çözdüğünü anladınız, bildiniz. Ama bir konuyu kavrayıp, özetleme, ifade yeteneği ve muhakeme gücünü ölçebilir misiniz? Anladığını anlatabiliyor mu, bunu ölçebilir misiniz? İletişim becerileri, özgüveni ve ikna kabiliyeti var mı? Bu öğretmenler için gerekli. Öğretmen anladığını anlatabilecek mi? Beden dili nasıl? Öğrenciye nasıl davranıyor? Bunu testle bilir misiniz? Bilemezsiniz. Bilmek için bu mutlaka gerekli. Dolayısıyla bizim yaptığımız gibi mülakatla, eğitim fakülteleri öğrencilerini alırken dahi bunların bir mülakattan geçirilmesinin uygun olup olmayacağının da tartışılması bulunacak ortak akıl doğrultusunda hareket edilmesi gerekir."
"Öğretmen akademisi kurulacak"
Öğretmen akademisi kurulacağını anımsatan Yılmaz, öğretmenlerin hizmet içi eğitimini de burada vermek istediklerini söyledi. Yılmaz, gelecek günlerde bir çalıştay düzenleyeceklerini, öğretmen akademisine son halini vereceklerini kaydetti.
Bazı eğitim fakültelerinin, pedagojik formasyonun en önemli ayağı olan öğretmenlik uygulaması dersine devam etmediği halde öğrencilerin bu dersten geçirildiği duyumlarını aldıklarını aktaran Yılmaz, öğretmenlik uygulama dersinin takibini gerçekleştirmeyen devamsız öğrencilerin bilgilerinin YÖK ile paylaşılacağını, bu durumda verilen formasyon belgesinin geçersiz sayılacağını bildirdi. AA