Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanı Mehmet Güllüoğlu, Türkiye'nin Arakanlı Müslümanlar için Bagladeş'te kuracağı kampa ilişkin, "100 bin kişilik bir kamp kurulması gündemde. AFAD olarak sadece kampı kurup kendi haline bırakmayı değil, Türkiye'de olduğu gibi eğitim ve sağlık gibi hizmetlerin de görülmesine yönelik çalışmalar yürütüyoruz." dedi.
AFAD Başkanı Güllüoğlu, Myanmar'da ordu güçlerinin saldırılarından kaçan Arakanlı Müslümanlara yönelik çalışmalarla ilgili açıklamalarda bulundu.
AFAD'ın, 25 Ağustos'ta başlayan krizin hemen ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan ve bakanlarla birlikte bölgeye giderek inceleme ve yardım çalışmalarında bulunduğunu söyledi.
"Bölgede yardımlar devam ediyor"
Arakanlı Müslümanlara yönelik çalışmalarla ilgili Bangladeş makamlarıyla görüştüklerini dile getiren Güllüoğlu, "Bangladeş makamlarına şunu söyledik; 'AFAD'ın ve Türkiye'deki kuruluşların mültecilerle ilgili çok ciddi tecrübesi var. Bu tecrübelerden yararlanarak burada kamplar kurabiliriz.' Bugün kamp planlaması için belirlenen alanları görmek için buradayız. AFAD, Kızılay ve Diyanet Vakfı ile birlikte 'Arakan'a Sahip Çık' kampanyası başlattık. Bu kapsamda 100 bin kişilik bir kamp kurulması gündemde. Bölgede, TİKA'nın yemek, Kızılay'ın gıda dağıtımları devam ediyor." ifadelerini kullandı.
AFAD olarak kurulacak kampı önemsediklerini vurgulayan Güllüoğlu, şunları kaydetti:
"AFAD olarak sadece kampı kurup kendi haline bırakmayı değil, Türkiye'de olduğu gibi eğitim ve sağlık gibi hizmetlerin de görülmesine yönelik çalışmalar yürütüyoruz. Burada öncelikle Myanmar'da devam eden krizin durdurulması ve gelmesi muhtemel insanların vatanlarında kalması ve hatta burada bulunan insanların da kendi evlerine dönmesi esas olmalıdır. İkinci olarak da gelen insanlara yönelik yapılacak hizmetler...
Dışişleri Bakanlığımız, Türkiye'den ve dünyanın çeşitli yerlerinden kurumlar, seslerini yükseltiyor ama bütün dünya harekete geçerek Myanmar'daki sorunu ele almalıdır. Aksi takdirde mültecilerin gittikleri yerlerde yaşadıkları sıkıntılara değinerek sorunun yan taraflarını konuşmuş oluruz. AFAD olarak biz buradaki bu sorundan etkilenen insanlara yapılacak hizmetlerle alakalı işin parçasıyız. Biz de şunu istemiyoruz; 'Bu insanların kesin olarak buradalar ve hiçbir zaman dönmeyecekler. Bu sebeple burada bir şeyler yapalım.' Bu açıkcası esas sorunu çözmeyecek. Burada Bangladeş hükümetiyle birlikte diğer hizmetleri planlamamız devam edecek."
Güllüoğlu, Bangladeş halkı ve Arakanlıların Türkiye'yi tanıdığını ve çok sevdiğini belirterek, daha fazla yardım beklediklerini sözlerine ekledi.
