Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, Erzurum'da katıldığı bir televizyon programında yaptığı konuşmada, Erzurum'da iyi durumda olduklarını ama Erzurum'un rekor şehri olduğu için boş duramayacaklarını söyledi.
Vatandaşın büyük çoğunluğunun kendilerine muhabbetlerini ifade ettiklerini anlatan Akdağ, "Erzurum halkı büyük usta Recep Tayyip Erdoğan'ın ve bizim yanımızda hep durdu. Erzurum'da AK Partiyle ve Recep Tayyip Erdoğan'la birlikte siyaset yapmak aynı zamanda bir keyif." diye konuştu.
Akdağ, vatandaşların yapılan hizmetlerin farkında olduğunu, ülkenin geleceği için Recep Tayyip Erdoğan'ın ve Cumhur İttifakı'nın ne anlam ifade ettiğinin farkında olduklarını aktararak, şunları dile getirdi:
"Biz gerçekten meseleyi onlara layıkıyla anlatabilirsek, Erzurum'da diğer partilere oy verecek seçmenin çok az olacağına inanıyorum. Mesele vatan, bayrak ve ezan ise gerisi teferruattır. Bugün Cumhur İttifakı'nın karşısında dikilen ittifak, HDP'yle beraber aslında Recep Tayyip Erdoğan gitsin derken kimlerle beraber gitsin dediğini bizim iyi düşünmemiz lazım. Kim istemiyor Recep Tayyip Erdoğan'ı bu ülkede. En çok istemeyen herhalde İsrail'dir. Ondan sonra Esed, Pensilvanya'daki zalim yani FETÖ'dür, Kandil'de şu anda tir tir titreyen PKK'nın elebaşlarıdır. Bir taraftan İnce, diğer taraftan Karamollaoğlu gibi 'Gitmeyin, nereye gidiyorsunuz, dağı taşı bombalıyorsunuz, zamanı mı' diyenlerin olduğu ülkede onlar Recep Tayyip Erdoğan'ı ister mi?"
"PKK'nın kontrolündeki bir partiye nasıl oy vereceksiniz"
Programda, "Seçim kararı alındıktan sonra zaman dardı. Cumhur İttifakı'nın karşısında olan Millet İttifakı'nın seçimi ikinci tura yansıtmak adına özellikle HDP ve CHP arasında tavırlar var. Böylesi bir ortamda bunların tavırları, içinde bulundukları çaresizliklerin göstergesi midir?" sorusu üzerine Akdağ, bunu CHP'li seçmenin göreceğini ve değerlendireceğini düşündüğünü dedi.
"Hangi CHP'li vatansever seçmen HDP'ye oy verir" ifadesini kullanan Akdağ, "Kimse vermez, Yeter ki biz bu gerçekleri onlara layıkıyla anlatalım, medya kampanyası ve algı operasyonları sırasında 7 Haziranda yaptıkları gibi bir bağlama çalan Selahaddin Demirtaş imajı oluşmasın. Bunu vatandaş gördüğü zaman hiçbir CHP'li vatandaş gidip de HDP'ye oy veremez. PKK'nın kontrolündeki bir partiye nasıl oy vereceksiniz. CHP'ye oy veren vatandaş, vatansever yurttaştır. Dolayısıya bu oyunun da ben tutmayacağını düşünüyorum, tutmamasını da ümit ediyorum. Bu CHP'li yöneticilere yakışmıyor. Burada da asıl amaç Recep Tayyip Erdoğan gitsin de ne olursa olsun amacı." diye konuştu.
Akdağ, TBMM'de Cumhur İttifakı çoğunluğunun sağlanamaması durumunda Millet İttifakı'nın çoğunluk sağlaması için HDP'yle birlikte bir çoğunluk sağlaması gerektiğine işaret ederek, şöyle devam etti:
"Bundan memlekete ne hayır çıkar? Hangi kanun bu şartlar altında vatandaşın yararına çıkabilir. Meclis terörle alakalı olarak hangi mücadeleyi yapar? CHP'nin öteden beri iddiası terörle mücadeleyi meclise yaptıralım. Şimdi ise çabaları HDP'nin ortak olduğu bir meclis çoğunluğu. HDP'nin ortak olduğu meclis çoğunluğu size terör mücadelesi yaptırır mı? Onun için bunu görebildiğimiz ölçüde vatandaş olarak ne bu ittifaka oy verebiliriz ne zaten HDY'ye oy verebiliiriz. Yani bir terör örgütünün yandaşı bir partiye nasıl oy vereceğiz."
"Satarlarsa onlardan alırız, satmazlarsa başka yolunu buluruz"
"Parlamenter sistemde AK Parti iktidardı. AK Parti uzunca süre daha Türkiye'de tek başına iktidar olma fırsatı varken, yeni sisteme geçerek bir anlamda bunun garanti olmadığını düşündüğümüzde kendi rahatını neden bozdu" sorusu üzerine Akdağ, kendi rahatlarını ya da kolayca iktidar olmayı düşünmediklerini söyledi.
Akdağ, ülkeyi daha iyi nasıl yönetebileceklerini ve süratle daha nasıl geliştirebileceklerini düşündüklerini ve bunun peşinde olduklarını belirterek, "Ben zaten icradaki koalisyonlarla işlerin kolayca yürüyeceğine hiçbir zaman inanmadım. Mecliste bir AK Parti ve MHP ortak çoğunluğu olabilir ama icra hızlı hareket edilmesi gereken bir yerdir ve orada koalisyonlarla iş çok zor. Dolayısıyla böyle bir sistemi biz, bir şekilde icrada koalisyonu ortadan kaldırdığını zaten biliyoruz. Biz aman düşük bir oyla da olsa, koalisyonla da olsa ne olur bu iktidarı devam ettirelim çabasında olan bir partisi değiliz." ifadelerini kullandı.
Amerika Birleşik Devletleri senatosunda F-35'lerin satışı ile ilgili şart konulmasıyla ilgili şunları kaydetti:
"Elbette ABD bize silah satar, biz de alırız. Satmazsa başka bir yerden alırız, ihtiyacımızı başka bir yerden alırız S400'lerin Rusya'dan alınışında olduğu gibi. ABD'yle biz müttefik bir ülkeyiz, NATO müttefikiyiz. Ayrıca stratejik ortaklığımız var. Şunu açıkça söyleyeyim ki bir Amerika yok, birkaç Amerika var. Dolayısıyla bu birkaç Amerika, bazen birbirleriyle çelişkili kararlar da verebiliyor. Neticesinde kendileri bilir. Satarlarsa onlardan alırız, satmazlarsa başka yolunu buluruz. Türkiye bunu yapabilecek bir ülkedir."
"Türkiye'de seçmen tercihini çok rahat gösterebiliyor"
Türkiye'deki seçimlerin dünyada yakından takip edilmesi ve bundan dolayı binlerce basın mensubunun Türkiye'ye geldiğinin sorulması üzerine Akdağ, Türkiye'ye çok büyük sayıda basın mensubunun gelişinin tabii olduğunu söyledi.
Türkiye'nin bölgede ve dünyada önemli bir aktör olduğunu kaydeden Akdağ, sözlerini şu şekilde tamamladı:
"Bu özellikle AK Parti döneminde tamamen böyle oldu. Bunu Batı'nın zengin ülkeleri ve ABD görüyor ve bunu gölgelemeye çalışıyorlar. Türkiye'de seçimler birçok ülkede olmadığı kadar güven içerisinde yapılıyor. Türkiye'de seçmen tercihini çok rahat gösterebiliyor şimdi, bu çok önemlidir. Böyle bir ülkeyi tersinden göstermeye çalışabilirler, hiç önemi yok."
Kaynak: AA