Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Bursa'da Mutafakemalpaşa Belediyesinin önünde düzenlenen halk iftarının ardından konuştu.
2011 seçimlerinden sonra Türkiye'de bir şeylerin değiştirilmesine karar verildiğini, yaklaşık 10 yıl boyunca, AK Parti iktidarının önüne iç vesayet odaklarıyla set çekemeyince devreye uluslararası vesayet odaklarının girdiğini söyledi.
İlk olarak CHP'nin genel başkanının, kaset operasyonuyla değiştirildiğini ifade eden Başbakan Yardımcısı Çavuşoğlu, "Açık ve net söylüyorum. Bugün Cumhuriyet Halk Partisi'nin geldiği nokta, bizim kardeşlerimizin bildiği hakiki Cumhuriyet Halk Partililerin gördüğü bir parti olmaktan hızla uzaklaşmıştır. Tamamen bir proje olmuştur. Onun başındaki adam da bir aparattır. Uluslararası vesayet odaklarının kuklası mahiyetindedir. Nerede Türkiye düşmanı varsa, nerede Türkiye'ye karşı girişilen bir girişim varsa, nerede bir organizasyon varsa Türkiye karşıtı, bakıyorsunuz Cumhuriyet Halk Partisi'nin genel başkanı ve kadroları orada." diye konuştu.
"Eskiyi vadediyorlar"
Çavuşoğlu, rakiplerinin geldiği noktayı, "Cumhurbaşkanı Erdoğan düşmanlığının adeta Türkiye düşmanlığına dönüşmesi" şeklinde tanımlayarak, şöyle konuştu:
"Bugün bakıyorsunuz, karşımıza geçip bize vadettikleri ne var Allah aşkına? Geçmişi vadediyorlar bize, geçmişi. Eskiyi vadediyorlar bize. 'Eğer eskiye itibar olsaydı bit pazarına nur yağardı' der eskilerimiz. Milleti tanımıyorlar. Ülkeyle ilgili değerleri yok, hassasiyetleri yok. Bakıyorsunuz, televizyon ekranlarında soruyor. Bunların yegane projeleri, yıkmak. Birisi TİKA'yı kapatıyor, birisi hızlı trenleri ortadan kaldırıyor, diğeri 'yerli otomobil projesini kaldıracağım, nükleer santrali kaldıracağım' diyor. Diğeri ne yapıyor, 'Kanal İstanbul'u kaldıracağım' diyor. Bu milletin karşısına çıkarak sen önce neyi değiştireceksin, neyi dönüştüreceksin, hangi reformu yapacaksın, neyi geliştireceksin, gençlere neyi vadediyorsun onu söyle bize."
"Adaylığı kesinleşen Muharrem İnce ne yapıyor?" diye soran Çavuşoğlu, "Doğru Edirne'ye koşuyor, Selahattin Demirtaş'ın dizinin dibine oturuyor. Bu nasıl bir akıl? Ne bekliyorsunuz kardeşim bunlardan? Niye bunlara hala gülücükler vadediyorsunuz? Niye bunlara çiçekler uzatıyorsunuz? Selahattin Demirtaş, neyin kurtarıcısı oluyor Allah aşkına bu devlette? Hepiniz onu kurtarmak için ağlıyorsunuz, sızlıyorsunuz. Derdiniz ne sizin? Sadece ve sadece Kandil'i sevindiriyorsunuz, PKK'yı cesaretlendiriyorsunuz. Olacak iş değil." dedi.
"Bu millet, Metin Temel Paşa'nın apoletlerini sana söktürür mü?"
Türkiye'nin güney sınırını kuşatan PYD/YPG'yi Afrin'den temizleyip o bölgeyi terör örgütlerine dar eden Metin Temel Paşa'yla ilgili söylemlerde bulunulduğuna işaret eden Çavuşoğlu, "Ne diyor? 'Senin apoletlerini sökeceğim ben' diyor. Sen kimsin. Bu millet Metin Temel Paşa'nın apoletlerini sana söktürür mü? Neymiş efendim, Metin Temel Paşa, Cumhurbaşkanımızın katıldığı bir iftarda o da bulunmuş, onu alkışlamış. Ya ne yapsaydı? Başkomutanı kardeşim. Anayasa'nın tanıdığı başkomutanı. Başkomutanının gittiği iftara Metin Temel Paşa gitmeyecek miydi?" şeklinde konuştu.
Çavuşoğlu, seçim beyannamelerinde ortaya bir vizyon koyduklarını, önümüzdeki 5 yıl içinde 146 projeyi hayata geçireceklerini aktararak, "Teknolojik alt yapıyla donatacağız bu ülkeyi. Dijitalleşeceğiz Allah'ın izniyle. Nitelikli üretimler sağlayacağız. Türkiye, bu bölgede güçlenecek. Bölgesel bir güç odağı olacak, küresel olarak güçlenecek. Masanın etrafına oturduğunda dinleyen değil, bekleyen değil, ensesine vurulup ağzındaki lokması alınan değil, karar veren, 'ben ne dersem o olur' diyen bir Türkiye gelecek." dedi.
"Terörle mücadele ediyoruz"
Terörle mücadeleye dikkati çeken Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz terörle mücadele ediyoruz. Yurt içinde bunların kafasını ezdik. Başını çıkaranın başını eziyoruz, bitiriyoruz bunları. Kandil'se Kandil, Avaşin'se Avaşin, Afrin'se Afrin. İnlerine girerek bunları buluyoruz. Ama birileri bunlardan rahatsız. Niye rahatsız oluyorsunuz? 40 yıldan bu yana, bu ülkenin adeta gencecik fidanlarını toprağa döken, ayaklarına pranga vuran, ekonomisini darboğaza sevk eden, milletimizin iç barışını bozan, komşuları birbirine düşman eden bu taşeron terör örgütlerinden kurtulmak için ciddi bir mücadele sarf ediyoruz. Ama etrafımıza baktığımızda hiçbir muhalefet partisinin buna omuz verdiğini görmüyoruz. Sadece engellemeler. Seçim beyannamelerinde bir FETÖ geçmiyor, bir PKK geçmiyor, bir DHKP-C geçmiyor, bir DEAŞ geçmiyor. Ya ne geçiyor? FETÖ'cülere karşı ilan ettiğimiz 20 Temmuz tarihli OHAL, '20 Temmuz darbesi' olarak adlandırılıyor. 15 Temmuz'a da 'tiyatro, kontrollü darbe' diyor. Türkiye ciddi bir ülkedir. Türkiye'nin tarihi, 2 bin yıllık köklü bir medeniyete dayanır. Türkiye'yi bunların eline bırakacak değiliz biz. Türkiye düşmanlarıyla aşık atan, Türkiye düşmanlarıyla yan yana, omuz omuza yürüyen, hiçbir proje ortaya koymayan, yıkım vadeden bunlara karşı milletimiz, 24 Haziran'da desteğini gösterecek, cevabını verecek Allah'ın izniyle."
Kaynak: AA