Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Iğdır'a giden Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, AK Parti İl Başkanlığında partililerle bir araya geldi.
Son dönemlerde Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde AK Parti'ye yoğun destek verildiğinin altını çizen Işık, "Son dönemde bölgede AK Parti'ye desteğin artmasının sebeplerinden biri de terörle mücadeledeki bu kararlılığımızdır. Hiç kimsenin halkın iradesine de malına da canına da ipotek koyma hakkının olmadığını, böyle bir zorbalığa devletin asla müsade etmeyeceğini herkes gördü. Hamdolsun terör örgütü kıpırdayamaz hale geldi. Bu mücadele kesinlikle taviz vermeden devam edecek. Bu mücadelede en küçük bir tereddüte yer yok. Bunu yaparken 1990'lü yılların yanlışlarının yapılmaması için çok dikkatli davranıyoruz. Teröristle, terörle mücadele ederken kardeşliğimizi daha da güçlendirmek, birliğimizi ve beraberliğimizi daha da tahkim etmek için çalışmalarımızı da sürdürüyoruz." dedi.
"Kudüs'ün Filistin'in başkenti olarak tanınması için dünyaya çağrı yaptı"
İstanbul'da gerçekleştirilen İslam İşbirliği Zirvesi sayesinde Kudüs'ün Filistin'in başkenti olarak tanınması için dünyaya çağrıda bulunulduğunu hatırlatan Işık, şunları ifade etti:
"AK Partinin, özellikle Recep Tayyip Erdoğan'ın önünü kesmek için çok yoğun çalışıyorlar. Nasıl önünü keseriz, nasıl engelleriz, Türkiye'nin yükselişini nasıl durdururuz. İşte dün İstanbul'da toplanan zirve aslında AK Partinin neden bugüne kadar engellenmek istendiğinin çok net bir göstergesi oldu. Sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla İslam İşbirliği Teşkilatı toplandı ve Doğu Kudüs'ün Filistin devletinin başkenti olarak resmen tanınması için bütün dünyaya çağrı yaptı. Biz Doğu Kudüs'ü Filistin devletinin başkenti olarak zaten tanıyoruz, büyükelçiliğimiz de Doğu Kudüs'te ama istiyoruz ki bütün dünya tanısın. Amerika Başkanının attığı bu adımın ne kadar yanlış olduğunu, asıl atılması gereken doğru adımın Doğu Kudüs'ün Filistin'in başkenti olarak tanınması adımı olduğunu bütün dünyaya dün duyurmuş olduk. Şimdi siz düşünün, 2002 şartlarının geçerli olduğu bir Türkiye olsaydı bırakın İslam İşbirliği Teşkilatı'nın liderlerini toplantıya çağırmayı, Türkiye çok cılız bir açıklama dahi yapamazdı."
Kaynak: AA