Akdağ, AK Parti iktidarı döneminde uyuşturucu ile mücadele kapsamında yapılan çalışmaları anlattı.
Uyuşturucu satıcılarına yönelik ceza artırımına gidildiğini, gümrüklerde tedbirler alındığını, narko timler aracılığıyla sokaklardaki mücadelenin kuvvetlendirildiğini aktaran Akdağ, "Bu çalışmalar sayesinde Türkiye'de Avrupa'da yakalanan toplam uyuşturucu miktarından daha fazla uyuşturucu yakalanmaya başlandı. Çünkü Türkiye bir geçiş hattı." dedi.
Bağımlılıkla mücadeleye yönelik 100 yıllık bir kurum olan Yeşilay Derneği'nin, özellikle son dört yılda son derece etkili bir konuma kavuşturulduğunu anlatan Akdağ, Milli Eğitim, Gençlik ve Spor ile Sağlık bakanlıkları ve sivil toplum örgütlerinin iş birliğinde, okullarda da ciddi çalışmalar yürütüldüğünü belirtti. Akdağ, rehber öğretmenler, öğrenciler ve ailelere yönelik bilinçlendirme eğitimleri verildiğini dile getirdi.
Akdağ, 2008 yılında başlayan sigara bağımlılığı ile mücadelenin önemine dikkati çekerek, "Her sigara içen elbette uyuşturucu kullanmıyor. Ama hemen hemen her uyuşturucu kullanan sigara içmiş oluyor. Dolayısıyla sigara diğer zararlı alışkanlıklara geçişte bir basamak." değerlendirmesinde bulundu.
"Bağımlılıkla topyekun mücadele eylem planını yapacağız"
Dünyada bağımlılıkla mücadelede bütüncül bir yaklaşımın benimsendiğinin altını çizen Akdağ, şöyle konuştu:
"Sayın Başbakanımız 23 Aralık 2017 tarihi itibariyle Bağımlılıkla Mücadele Yüksek Kurulunu kurma kararını aldı ve beni de vazifelendirdi. Burada sigarayla, alkolle, uyuşturucuyla, kumarla, bir de teknolojinin bağımlılık şeklinde kullanımıyla mücadele yüksek kurulun konuları içinde. Yoğun bir biçimde zaten bir kaç aydır yeni bir eylem planı hazırlıyorduk. Bu eylem planı taslak olduğu için henüz kamuoyuna deklare etmiyoruz, siz milletvekillerimizden de katkılarınızı alacağız. Bağımlılıkla topyekun mücadele için 2018-2023 eylem planını yapacağız."
"El birliği ile üstesinden gelebiliriz"
Tüm dünyanın bağımlılıkla mücadale konusunda çalışmalar yürüttüğünü, bunları da yakından izlediklerini ifade eden Akdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Batı dünyası bağımlılıkta büyük bir salgının pençesinde. Özellikle uyuşturucu konusunda ve son yıllarda gelişen teknolojinin uygunsuz kullanımı konusunda, gerçekten yer yer batı dünyasının çaresizlik içine düştüğünü görüyoruz. Türkiye de böyle bir salgının maalesef arifesinde. Hızlı şehirleşme, yaşam biçimlerinin değişmesi, internet yoluyla dünyadaki her şeyden kolay haberden olma, bunların olumlu taraflarının yanı sıra böyle bir salgına da sebep olabilecek olumsuzluklarının olabileceğini biliyoruz. Onun için bu salgının başlangıcında el birliği yapmalıyız; iktidarıyla, muhalefetiyle. Elbette sadece TBMM ve hükümet anlamında değil, sivil toplumumuzla, üniversitelerimizle topyekün bir mücadeleyi başlatmalıyız."
"Uyuşturucu ve tütünle mücadele eylem planları neredeyse hazır"
Akdağ, bağımlılıkla mücadelenin zor bir konu olduğunu, ancak el birliğiyle yürütecek bir çalışma ile üstesinden gelinebileceğini söyledi.
Yüksek Kurulun eylem planlarını kısım kısım hazırladığını aktaran Akdağ, uyuşturucu ile tütünle mücadele eylem planlarının hemen hemen hazır olduğunu, alkol, kumar ve teknoloji bağımlılığıyla ilgili olarak ise biraz daha çalışmaya ihtiyaç olduğunu vurguladı.
Akdağ, "Bu yeni eylem planlarında gösterge kısmına çok önem veriyoruz. Yaptıklarımızın sonuçlarını nasıl takip edeceğiz? Mesela atık sularda uyuşturucu takibi yapacağız. Adana ve İstanbul'da çok başarılı projelerle atık sularda, Avrupa'nın bazı şehirlerinde yapıldığı gibi, uyuşturucu takibi yapmaya başlandı. Ama bunlar projeydi. Bu projeler, bizim himayemize alındı Başbakanlık olarak. Süratle geliştireceğiz ve Türkiye'nin bütün riskli illerinde 2018 yılı içinde atık sularda takibe başlayacağız. Nihai olarak gerek talebi gerek arzı azaltma konusunda yapacağımız çalışmaları bu şekilde takip etmemiz gerekir." dedi.
"Kullanım yaygınlığını tespit etmek için araştırma yapıyoruz"
HDP Diyarbakır Milletvekili Sibel Yiğitalp'in, uyuşturucu kullanımındaki artışa ilişkin veriler ve başlama yaşıyla ilgili bir sorusuna yanıt veren Akdağ, "Artışla ilgili 'Şu ölçüde arttı' diye kamuoyuna bilgi vermemiz yanlış olur. Neden? İçişleri Bakanlığına bağlı Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi'nin 2011 yılında yaptığı bir genel araştırma dışında elimizde bütün Türkiye örneğini içine alan bir araştırma yok." değerlendirmesinde bulundu.
Akdağ, lise ve üniversite çağı ile diğer yaş gruplarında kullanım yaygınlığını tespit etmek için araştırmalar yürüttüklerini bildirerek, bu çalışmaların gelecek ay ya da Mart ayında ellerine geçmiş olmasını beklediklerini dile getirdi.
Bu araştırmaların özellikle okul çağındakiler için Avrupa ve Amerika'daki örneklerinden daha sık tekrar edileceğini anlatan Akdağ, "Dolayısıyla 'Şu kadar arttı' ya da 'artmadı' demek bilimsel ve gerçekçi olmaz. Biz bu senenin başında bu sıklıkları belirlemiş olacağız ve ondan sonra çok yakından takip edeceğiz. Yani bu senenin başında durumumuzu tam göreceğiz, bundan sonra da yakından takip edeceğiz." dedi.
Recep Akdağ'ın konuşmasının ardından komisyon toplantısı, basına kapalı olarak devam etti.
Kaynak: AA