Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, Kilis'te düzenlediği basın toplantısında, 20 Ocak'ta Türkiye Cumhuriyeti'nin hem kendi sınırlarını korumak, vatandaşlarını terör saldırılarına karşı muhafaza etmek hem de komşu bir ülkede vatandaşların terör örgütlerinden gördüğü zulmü sonlandırmak üzere Zeytin Dalı Harekatı'nı başlattığını söyledi.
Söz konusu harekatın mağdur ve mazlumları muhafaza edenler için bir şemsiye, onlara zulmedenler için ise Türk'ün güçlü yumruğunu gösteren mükemmel bir harekat olduğunu vurgulayan Akdağ, şöyle devam etti:
"Türkiye Cumhuriyeti uluslararası hukuktan aldığı haklarla hem kendi ülkesini hem de komşusundaki kardeşlerini korumak üzere terör örgütü PYD/YPG ve DEAŞ'la mücadele etmek üzere Afrin'e bu harekatı başlamış bulunmaktadır. Bu harekat başlamadan önce Kilisimize birçok saldırı maalesef gerçekleştirildi. Terör örgütleri attıkları roketlerle Kilis'te halkımızın malına ve canına zarar verdiler. Türkiye Cumhuriyeti muktedir ve güçlü bir devlet elbette buna müsamaha edemez, etmedik. Bundan sonra da müsamaha etmeyeceğiz. Nitekim Afrin harekatı başladıktan sonra 21 Ocak'ta 01.40'ta atılan füzelerle daha sonra da yine aynı gün atılan roketlerle vatandaşlarımız yaralandı. Tabii ki karşılık misliyle verildi, verilmeye de devam edecek."
Harekat sivilleri koruyor
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kuvvetli iradesiyle hareket kapsamında Türkiye Cumhuriyeti devletinin gerekeni yaptığına işaret eden Akdağ, "Rabbimiz ordumuzu muzaffer kılsın, yavrularımızı, Mehmetçiğimizi muhafaza buyursun. Daha önce de ifade ettik hükümet olarak müttefiklerimizden ve dostlarımızdan bütün bu hususlarda hem anlayış hem destek bekliyoruz. Bu anlayış ve desteği göstermeyecekler için de gölge etmesinler başka ihsan istemiyoruz." diye konuştu.
Başbakan Yardımcısı Akdağ, roket saldırıları nedeniyle ev ve iş yerleri zarar görenlerin hasarlarının karşılanacağını söyledi.
Birleşmiş Milletlerin Fransa'nın daveti üzerine Afrin'e yönelik harekatla ilgili toplantı yapacağının hatırlatılması üzerine Akdağ, "Burada da sağduyunun hakim geleceğine inanıyoruz. Meseleleri hassasiyetle takip etmeye devam ediyoruz." dedi.
"Sivil halk hedef alınarak yapılan atışlardır"
Başbakan Yardımcısı Akdağ, Kilis'in Suriye sınırındaki Gülbaba köyünü ziyareti sırasında bir vatandaşın evine konuk oldu.
Akdağ, gazetecilere yaptığı açıklamada, Kilis ve Reyhanlı'ya atılan roketlerle ilgili "Doğrudan doğruya sivil halk hedef alınarak yapılan atışlar. Şu bayrak tutan delikanlılar bizim canımız ciğerimiz. Onların bir tek kılına zarar görmesine tahammül edebilir miyiz?" dedi.
Suriye'nin toprak bütünlüğünden yana olduklarını yineleyen Akdağ, Zeytin Dalı Harekatı'nın terörü temizlemek için yapıldığını vurguladı. Akdağ, dünyanın bunu iyi anlaması gerektiğine işaret ederek şöyle konuştu:
"Türkiye, aslında batı dünyası içinde mücadele vermektedir. Şu anda NATO'nun müttefiklerimizin, bu mücadeleyi desteklemesi gerekir. Bugün basın aracılığıyla bir bilgi aldım, PKK/PYD, DEAŞ'lı bazı esirleri Türk ordusu ve ÖSO güçleriyle mücadele etsinler diye serbest bırakıyormuş. Aslında bu haberler bize şunu gösteriyor: DEAŞ veya PYD/PKK olması fark etmez ki adının değişmesi bir şeyi değiştirmez. Bunların hepsi insanlığa zulmeden, insanlık düşmanlarıdır. Dolayısıyla tüm dünyanın bu düşmanlığa birlikte karşı çıkması gerekir."
Akdağ, bir gazetecinin "Afrin'de de Cerablus gibi yeni bir yaşam kurulabilir mi?" şeklindeki sorusunu "Afrin'de de aynı tablonun olmasını temenni ederiz." şeklinde cevaplandırdı.
Bölgedeki AFAD ve diğer yardım kuruluşlarının gönüllülük esasıyla gayretle çalıştığını vurgulayan Akdağ, harekata katkı sağlayanlara teşekkür etti.
Kaynak: AA