Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek TRT Haber ve Spor Yayınları Dairesi Başkanı Yaşar Taşkın Koç'un sorularını yanıtladı.
Türkiye ekonomisinin 3. çeyrekte kırdığı tarihi rekoru değerlendiren Şimşek, 'Rakamlar Türkiye'nin sanayileşerek büşüdüğüne işaret ediyor, bu büyüme kapsayıcı nitelikte bir büyümedir' dedi.
Şimşek şunları kaydetti;
"3. çeyrekte yatırımlyarda bu kadar büyük bir artış gelecek açısından pozitif bir sinyaldir. 3. çeyrekte dış talebin katkısı düştü, bu bir olumsuzluk olabilir. Çok güçlü bir büyüme bu. Yüzde 7 nokta 4'lük gibi bir büyüme, 4. çeyreğinde de büyüyor. Hedefimizin epey üstünde olabilir. Sanayi de ve hizmetler sektörlerde büyüme gerçekleşiyor. Türkiye sanayileşerek büyüyor. İstihdam yaratan bir büyümedir bu. Son 12 aya baktığınız zaman 1 milyon 350 binin üzerinde vatandaşımız iş bulmuşuz. Hükümet olarak biz yatırımlarla büyümüş. Büyüme kapsayıcı demektir bu. 200 binin üzerinde KOBİ'ye krediye erişim sağlandı. Kobiler de finansmana erişmiş, Katkısı güçlü. Büyüme hem yüksek hem kapsayıcı. Refah artışında dünyada önde gelen ülkelerden biriyiz. 3 çeyrekte Türkiye G-20'de, OECD'de, Avrupa'da en yüksek büyüme sağlayan ülke. Bu kategorilerde birinci G-20'de ilk üçün içinde. Gelişmiş ükelerle arayı kapatıyoruz. Önemli olan bu sürdürülebilir kılmak. Yüzde 5,5 civarında büyümk için reform yapmak lazım. Pek çok reformlar yapıldı. Yatırım ortamını iyileştirdik. Bunun devamlılığı için daha dengeli olmak lazım. Türkiye'nin büyüme potansiyeli arttırılmalı. Enflasyonun tek haneli olmas önemlidir. Refah artışını kalıcı kılmak için daha çok reform yapılmalıdır. "
Türkiye ekonomisi 3. çeyrekte çift haneli büyüdü
'Dış yatırımlarla ilgili beklentiler olumlu yönde'
FETÖ'nün hain darbe girişiminin Türkiye'nin algısını olumsuz etkilediğini belirten Şimşek sözlerini şöyle sürdürdü;
'Yatırımlar bizim iş aleminin yatırımlarında çok güçlü artış var. küresel doğrudan atırımlarda azalma var. FETÖ darbesi Türkiye'nin dış algısını olumsuz etkiledi. Bu geçici etkiler söz konusu tabii. Brüksel'deki ekonomik zirvede AB ile ekonomide daha güçlü bir işbirliği konusunda çalıştık. AB'nin odalar başkanı iş adamları temsilcileri katıldı onlarla eksikleri konuştuk. Türkiye'nin geleceine inanç güçlü. İş açısından cazip bir ülke. Nufüs genç, hükumet reform yapıyor. 1995'te G-7'de gelişmekte olan ülkeler gelişmiş ülkelerin yarısı kadar milli gelire sahipti. 2040'da gelişmekte olan 7 ülke gelişmiş ülkelerin 2 katına çıkacak.Bu sene çok güçlü istihdam artışı var. Daha çok insanın geliri var. Bu iç talep güçlü seyredecek demek oluyor. Avrupa'da bir Rusya'da toparlanma var. Bu nedenle dış talep de güçlü olacak. En önemlisi kapasite kullanım oranı yüzde 80'e dayandı. Yatırımlardaki ivme devam edecek. Hem iç hem dış talep güçlü kalacak ve büyüme devam edecek. Büyüme çok yüksek gelirse biz yine de gelecek sene için reformlara devam edeceğiz."
Enflasyon tek haneli rakamlara inecek mi?
AK Partiden önce enflasyon oranlarının yüzde 70'leri bulduğunu anlatan Şimşek, bu rakamların günümüzde yüzde 13'ü bulduğunu belirtti. Şimşek, 'Eflasyon düşerse büyüme daha da artacak' dedi ve şunları ekledi;
"Türkiye 70'li yıllardan itibaren çok yüksek kronik sorun yaşadı. AK partiden önce 10 yılda ortalama yüzde 71. Geçen seneden bu yana TL'nin hızlı değer kaybı, petrol fiyatları artması gıda fiyatlarını etkisi ile yüzde 13' lere dayandı Bu yüksek ve kabul edilebilir değil. Biz bunu tekrar tek haneye düşüreceğiz. Çünkü enflasyon düşükse büyüme devam eder. Hani darbe, avrupa ile gerilim bunlar değer kaybına neden oldu. Türkiye'ye pek çok hammadde dışarıdan geliyor. Hem ihracatta ithal girdi oranı yüksek. Bunlar dolar cinsinden fiyatlandırılıyor. ABD'de devam eden davanın, hain darbenin, gerilimlerin etkileri bunlar. İkinci faktör petrol fiyatları. Dolar cinsinden fiyatlar ikiye katlandı. Petrol birçok ürünün hammaddesi çünkü. Gıda fiyatları için de pek çok tedbir aldık. Bu çabalar ve Merkez Bankası'nan rasyonel plitikaları bizim yapısal reformalarımız enflasyon beklentilerini kontrol altına alacak ve aşağı çekilmesini sağlayacak. Enflasyonu tek haneye düşürürsek büyüme daha da artacak."
Gıda ve tarım ilişkili nasıl gidiyor?
'Türkiye'de üretim bol, tarlada fiyatlar düşük. Türkiye'de tarımsal hasıla artıyor.' diyen Şimşek, şunları kaydetti;
"Her zaman ithal ve ihraç edeceğiniz ürünler olabilir. Tarladan tükeciye geliş sürecinde fire büyük. Ürün reyonlarda soğutuculu reyonlarda sergilenmiyor. Toptancı haline kadar doğru paketlenmediği için bozuluyor. Bu pazar 100 milyar liralık bir pazar. Yılda yüzde 25-30 fire var. Paketleme ve taşıma standardı getirdik. Gıda komitesi olarak çok önemli reformları başlattık. Önümüzdeki dönemde tüketicinin önüne daha kaliteli ve daha makul ürünler gelecek. Tarım Bakanlığının başlattığ havza bazlı üretimde de çalışmalar yapılıyor. Hanfi bölgemizde hangi ürün yetiştirilecek buna bakacağız. Rekabet konusu ise önemli. Rekabatin olduğu yerde fiyatlar düşer. Bu konu üzerinde de çalışıyor. Reform yapıldı uygulama için destek vereceğiz."
ABD'nin Ambargo Davası'nda neler oluyor?
ABD'de süren davaya da değinen Başbakan Yardımcısı Şimşek, "Devam eden mahkeme siyasi boyutları içermeseydi. Basit teknik bir olaydı. ABD ingiliz, Hollanda baknalarına dünyanın en gelişmiş bankalara yaptırımları deldikleri için cezalar kesildi. Ama bu iş siyasileştirilmedi. FETÖ'nün 17-25 Aralık ürecinde attığı iddialar, ABD'de de mahkemede. FETÖ'den kaçak durumunda olanların tanıklık yaptığını görüyorsunuz. Teknik bir konu olsaydı, piyasalarda etkisi bu kadar önemli olmazdı. Bu olay bankacılık sektörünü etkilerse biz tabiiki sektörümüze sahip çıkarız. Piyasalar tedirginliği fiyatlıyordu. Göreceli bir sukünet var, biz bu davayı hukuki dayanaktan yoksun ve siyasallaştırılmış bir süreç olarak görüyoruz. Bankacılık sektörünün yapısı güçlü, büyük şokları atlatacak durumda." dedi.
Yatırımcıların beklentileri ne durumda?
Türkiye'nin son zamanlarda geçtiği zorlu süreci anlatan Şimşek, 'Müzakereler sürüyor, Afrika ile bile açılımı yapıyoruz' dedi.
Şimşek şunları kaydetti;
"Enflasyon ve cari açık ana endişe. Ama cari açık geçmişe göre daha düşük. Bölgede terör örgütlürenin zemin kazanması başta turizm olmak üzere olumsuz etkiledi. Türkiy'nin algısı olumsuz etkilendi. Batı ile ilişkiler gerildi. ABD'nin PYD ve YPG'yi desteklemesi bizi gerdi. Hani darbe girişimini engelledi milletimiz. Avrupa'dan yeterince bir destek görmedik. Ama Avrupa ile ilişkiler tekrar rayına koyuyoruz. Rasyonel olmak durumundayız. Bu ülkelerle komşuyuz, 1980 ile 2002 arasında Türkiye'ye 15 milyar dolarlık küresel yatırım geldi. AB müzakereleri ile 2003 sonrasında 187 buçuk milyar dolarlık yatırım geldi. Bu süreç olumlu etkiledi ülkemizi. ABD'de Türkiye'nin hassasiyetlerini görür umarım. Afrika ile ilgili açılımlarımız var."
Brexit sonrasında İngiltere ile ayrı bir ilişki mi kuralacak?
Şimşek, İngiltere ile ilişkilerin iyi bir çizgide sürdüğünü belirterek; "İngiltere hain darbede en güçlü desteği onlar verdi. İngiltere hem Suriye'de hem FETÖ de en büyük desteği verdi. İkinci en büyük pazarımız. Brexit onların takdiridir. Biz İngiltere ile de Brexit sonrası da anlaşma yapmak istiyoruz." dedi.
Tasarruf konusunda Türk halkını nerede görüyorsunuz?
Şimşek tasarruf konusundaki çalışmaları da şöyle özetledi;
"Yatırımların büyük kısmı inşaatta yapıyoruz. Yatırım büyük kısmı makine teçhizata ve AR-Ge'ye yapılmalı. Eğitimde kalite. 4. sanayi devriminden bahsediyoruz. Beşeri sermayemizin kalitesini arttırmalıyoz. İdeal olarak daha çok tassarruf etmeliyiz. Onları yatırıma yöneltmeliyiz. Geliriniz hangi cinsten ise o cinsten yatırım yapılmalı. Tavsiye yetmez, bizim oturup kuralları koymalıyız. 2008'de vatandaşın dövizle borçlanmasını yasakladık. Çok doğru karar vermişiz. Yatırıma ve ihracata istisna getireceğiz. Ama inracatı olmayan firmaların dövizle borçlanmasını sınırlayacağız. Büyüklere de ihracatçı olma koşulunu belirleyeceğiz ya da kendini sigortalat diyeceğiz. İhracatçıya üretim yapacak olan firmalara istisnaları sunacağız. Ama küçük olacaksınız. ihracatınız olmayacak, kur riskini yönetemeyeceksiniz o firmalar açısından iyi değil. Cari açık çok hızla büyüyünce iç taleple büyümüşüz. Böyle olunca daha çok hammade gerektiriyor. Bu daha çok ithalat demek. Bu daha makul düzeylere gelecek. Birincisi KGF gelecek sene sadece imalatçı için imalat yatırımları için kullandıracağız. İç talebin hızlı büyüme ihtimali zayıf. Bir normalleşme süreci başladı. Bu cari açığa ve enflasyonu olumlu yansıyacak."
Kaynak: TRTHABER