AK Parti Genel Başkanvekili ve Başbakan Binali Yıldırım, AK Parti Grup Toplantısı'nda konuştu.
PYD elebaşı Salih Müslüm'ün iadesi konusuna da değinen Yıldırım, "PKK/PYD elebaşlarından Salih Müslüm Çekya'da gözaltına alındı. Bu teröristlerin iadesi için gerekli çalışmaları başlattık. Gün NATO müttefikimiz Çekya'nın imtihan günüdür. Ümit ediyoruz ki müttefikimiz terörle mücadeledeki hassasiyeti görür, teröristi iade eder" dedi.
Yıldırım, "Sonuç ne olursa olsun, şu kesindir. Bundan sonra eli kanlı terör örgütlerinin elebaşları ellerini kollarını sallayarak gezemeyecekler. Dünyayı onlara dar etmeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
"Afrin hilal gibi çepeçevre emniyete alındı"
Zeytin Dalı Harekatı'ndaki son durumu paylaşan Başbakan Yıldırım, Afrin'in bir hilal gibi çepeçevre emniyete alındığını, sınıra yakın bölgelerin terörden temizlendiğini ifade etti.
Yıldırım şöyle devvam etti:
"Zeytin Dalı Harekatı'nda 39 günü geride bıraktık Mehmetçiğimiz harekatı kararlılıkla sürdürüyor. Afrin bir hilal gibi çepeçevre emniyete alınmış durumda. Sınırımıza yakın bölgeleri terörden temizledik.
Görülen tablo şudur, PKK, PYD, DEAŞ sivillere işkenceye, vatandaşı yerinden yurdundan etmeye devam ediyor. Şu anda bölge halkının yüzde 60'ı evlerini terk etmiş durumda. Bu hainler, insanların yaşadığı yerlere patlayıcı tuzaklar kurmuş, evleri boşaltıp, cephaneliğe çevirmişler ama şu anda o kazdıkları kuyulara kendileri düşüyor."
Başbakan Binali Yıldırım'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
"Bizim için Filistin'de önemlidir Somali'de..."
Türkiye demek kardeşlik demek, adalet demek. Bizim için Filistin de önemlidir Somali'de önemlidir. Aynı şekilde Arakan'daki kardeşlerimizi de unutmuyoruz. Bu gün elhamdülillah dünyanın her yerinde varız. Milletimizin desteğiyle önemli hizmetler yaptık ama işimiz bitmedi. Durmak yok yola devam. Ne diyoruz, istikrar sürsün Türkiye büyüsün.
"Yemin ediyoruz ki vatandaşlarımızın haklarını koruyacağız"
Değerli kardeşlerim, yarın bir kez daha takvimler 28 Şubat'ı gösterecek. Bin yıl sürecek denilen o karanlık darbe girişiminin yıl dönümü. Aynı zamanda dönemin Başbakanı cennet mekan Necmettin Erbakan'ın vefatının yıl dönümü. 7 yıl önce bugün ebedi aleme göçen Erbakan Hocamızı rahmetle, minnetle, şükranla yad ediyoruz. Mekanı cennet olsun. İnançların hayat tarzının ağır bir baskı altında olduğu o dönemde vakur ve şahsiyetli duruşuyla siyasetin onuru olmuştu, Necmettin Hocamız.
Siyasete tatlı dili ve güler yüzü getirdi. Erbakan Hoca mitinglerinde yemin eder, yemin ettirirdi. Biz de yemin ediyoruz ki Allah'ın izniyle birbirimizin kardeşlik hukukuna zarar verenlere fırsat vermeyeceğiz. Vatandaşımızın hukukunu, terör örgütlerine karşı da karanlık güç odaklarına karşı da korayacağız." değerledirmesinde bulundu.
"28 Şubat'ın yaralarını sardık, acılarını unutmadık"
28 Şubat'ta inandığını yaşamak isteyen gençlerimize, hayatı zehir eden, meslek liselerini adeta bitiren, bu ülkenin bazı evlatlarına vatandaşlık hakkını çok gören cuntacı zihniyeti unutmadık, unutmayacağız. 28 Şubat'ta sadece müdahalelerle, insamızın hukukunu çiğnemediler. Aynı zamanda ekonomik olarak da Türkiye'nin büyük bir krize girmesine sebep oldular. Bir yandan bankalar hortumlandı, enflasyon tavan yaptı ve Türkiye ekonomisi çöktü. Faturayı aziz ve cefakar millet ödedi. 28 Şubat'ın yaralarını sardık ama acılarını unutmadık. Milletin oylarıyla seçilen milletvekili kardeşimize yapılan zorbalık, hala toplumun hafızalarındadır.
"Terör örgütlerine karşı topyekün mücadele var"
Hükümet PYD'yi YPG'yi terör örgütü olarak kabul etmemiş. Bakalım acaba gerçekler böyle mi? Ben onun için belgelerle geldim.
Şu dosyada, 28 Şubat 2015'ten beri yapılan MGK toplantılarının tamamında bu PYD/YPG, PKK, DEAŞ, bilumum terör örgütlerine karşı topyekün mücadele var. Bununla da kalmamışız, 19 Ekim 2016'da, MGK Siyaset Belgesini Bakanlar Kurulu kararına dönüştürmüşüz. Şimdi CHP'nin profesör olan vekili bunu yaparsa diğerleri ne yapar siz düşünün. Bunların dünyadan haberi yok, memleketin meselelerinden hiç haberleri yok. Allah bunlara yardım etsin. Demek ki bunlar yirmi MGK kararlarının hiçbirini okumamışlar. Bu toplantıların ve sonuç bildirgesinin değişmez gündemiden biri de PKK, PYD, DEAŞ, FETÖ örgütleriyle mücadele olmuştur. 28 Eylül 2016'da, daha sonra 19 Ekim 2016'da Bakanlar Kurulu kararıyla bunlar açıkça terör örgütü olarak kayıtlara geçmiştir ve mücadele de o gün bugün amansız bir şekilde devam ediyor. Bunların farklı isimler altında örgütler olduğunu da bütün dünyaya yine biz ilan ettik. Bunu bütün medya günlerce yazdı ama gel gör ki CHP'liler duymamış. Hadi bazı dost bildiğimiz ülkeler PYD'yi terör örgütü kabul etmiyor, onlarla iş tutuyor, bunu biliyoruz, sebeplerini de az çok anlıyoruz. Türkiye'nin ana muhalefet partisine ne oluyor da aynı ağızdan konuşuyor?
"Caydırıcılığın artırılması konusunda çalışma başlattık"
Çocuk istismarına yönelik sebeplerin ortadan kaldırılması, adli süreç boyunca mağdurların korunması, cezaların caydırıcılığının artırılması konusunda kapsamlı çalışma başlattık.
"Kendi utançlarının hesabını versinler"
Son olarak Hollanda parlamentosunda alınan 1915 kararı da bu gibi insafsız ve adaletsiz bir karardır. Bizim için yok hükmündedir. 1915 olaylarına 'soykırım' diyenlerin, tarihe bakıp kendi utançlarının hesabını önce bir vermesi gerekir. Tarih kayıtları ortadadır. Katliamlar, sömürgecilik, insanlık dışı eylemler konusunda en kötü sicil, bu iddiayı ortaya atan ülkelere aittir. Bizim ecdadımızın, tarihimizin hiçbir yerinde katliam yok, soykırım yok, sömürgecilik yok, kardeşlik var, birlik var, beraberlik var. Hiç kimse Türkiye'nin şanlı geçmişini kendi karanlık mazisiyle karıştırmasın. Bu yolla Türkiye'ye ayar vermek isteyenlerin, utanç dolu mazileri karşısında yüzleri kızarmaya mahkumdur. Eğer böyle bakarsak Avrupa'nın kendi içinde yaşadığı mezhep, din, etnik kimlik savaşlarının yüzyıl boyunca konuşabiliriz. Daha çok uzağa gitmeye lüzum yok. 90'lı yılların başında Bosna'da yaşananlar taptaze hafızalarımızda.
"Doğu Guta'da insanlık ayıbı yaşanıyor"
BM karar aldı, bu karar 30 gün süreyle Doğu Guta'da ateşkes ilan edilmesi üzerine. Şu anda Doğu Guta'da ne yazık ki insanlık ayıbı yaşanıyor. Karar alınmış olmasına rağmen rejim, Doğu Guta'ya saldırıya tekrar başladı. Kimyasal silah kullandığı yönünde ciddi iddialar var. Bugüne kadar Suriye'den yükselen çığlıklara kulak tıkamadık. Müttefikimiz olan ülkelerden aynı onurlu duruşu sergilemelerini bekliyoruz. Halka yardım elini uzatmalarını bekliyoruz.
"BM Konsey kararı Doğu Guta ile ilgili"
Afrin'de yürüttüğümüz Zeytin Dalı Harekatı'nı Doğu Guta ile karıştıranlar var. BM Konsey kararının Doğu Guta ile ilgili olduğu aşikardır. Çünkü Türkiye sivillere değil, eli kanlı terör örgütlerine karşı ve orada yaşayan sivilleri kurtarmak için bir temizlik harekatı yapıyor. Kararın odak noktası, terör örgütlerine karşı yürütülen harekatlar değil, Doğu Guta'daki sivil katliamın önlenmesidir.
"Asgari ücret sabit olacak"
Geçen hafta Plan Bütçe Komisyonunda kabul edilen yasa tasarısında da vatandaş için büyük kolaylıklar var. Asgari ücret yılın belirli aylarından sonra vergi dilimi değişiyor, ücrette kesintiye gidiliyor. Artık bu ortadan kaldırılıyor. Asgari ücret yılın başında da aynı, son gününde de aynı olacaktır. Vergi diliminden dolayı vatandaş bir kesintiye maruz kalmayacak.
"Küçük esnafa da hasılat hesaplı KDV sistemi getireceğiz"
Bu son 33 yılda uygulanan kanunda reform niteliğinde değişiklik yapılıyor. Meclise sunduğumuz bu tasarıda yüze yakın madde var. Bu tasarı yasalaştığı takdirde vatandaşın maliyede biriken KDV’leri artık iade edilecek. Vatandaşın devletten KDV alacağı kalmayacak. Bir takvime göre bunlar ödenecek. Eğer, KDV iadesini ödemezse 3 aydan sonra faiz işleyecek. Vatandaşın mağduriyeti giderilmiş olacak. Küçük esnafımıza da KDV konusunda iki önemli kolaylık getiriyoruz. Hasılat esaslı vergileme sistemine geçiyoruz. Esnafımız artık satış hasılatı üzerinden makul bir KDV hesaplayacak, bunun dışındaki teferruatlarla uğraşmayacak. Küçük esnafımız KDV’sini beyan ettikten 2 ay sonra ödeyecek. Böylece ihracatçılarımız yüklendikleri KDV ve diğer KDV’leri de alabilecekler. Artacak iş yükünü dikkate alarak yeminli mali müşavirlerin yanı sıra serbest mali müşavirlerin de KDV raporu düzenlemesi imkanı getiriyoruz. Bu da esnafımızın yükünü azaltacak. Buralara daha az para ödeyecek.
Hayırseverlere okul, kreş, bakımevi, her türlü sosyal sorumluluk projelerinde yaptıklarında KDV muafiyeti getiriyoruz. KDV istisnası getiriyoruz bol bol okul yapsınlar, bol bol sosyal sorumluluk projeleri üstlensinler diye
"Herkes nerede duracağına karar versin"
Cumhur ittifakı ile seçimlerde birlik ve beraberlik devam edecek. Cumhurbaşkanlığı sistemi seçimlerinde yüzde 50'den fazla oyla cumhurbaşkanımızı yeniden seçeceğiz. Bu CHP değil miydi referandumda hayır cephesini açan? Gizli, saklı ittifaklara gerek yok. Herkes nerede duracağına karar versin.
0ºC
Ankara
