Başbakan Binali Yıldırım, Sancaktepe'deki 1915 Çanakkale Panorama ve Muhsin Yazıcıoğlu Şehitlik Parkı'nın açılışında, tüm şehitlere, Çanakkale'de yaşamını yitirenlere ve Anadolu'nun yiğit insanı ve değerli dava adamı Muhsin Yazıcıoğlu'na Allah'tan rahmet dileyerek, Yazıcıoğlu'nun adının Türkiye'nin her köşesindeki eserlerde yaşayacağını söyledi.
Yıldırım, Yazıcıoğlu'nun Türk milliyetçisi, bayrak aşığı olduğunu ve emperyalist güçlere karşı ömrü boyunca mücadele ettiğini vurguladı.
"Millet cumhurbaşkanının yanında"
Yıldırım, Türkiye'nin 15 yılda kat ettiği bu mesafeyi bir türlü hazmedemeyenler, içine sindiremeyenlerin çirkin saldırılarına devam ettiklerini ifade ederek, şöyle devam etti:
"Saldırıların başrolünde de Ana Muhalefet Partisi Başkanı Kılıçdaroğlu, senaryonun koltuğunda da FETÖ var FETÖ. Filmin yapımcısı küresel siyaset mühendisleri. Konu, Türkiye'ye diz çöktürmek. Bunun için Kılıçdaroğlu'nun eline kağıtlar tutuşturarak adeta cumhurbaşkanımız hakkında itibar suikastı yapmaya çalışıyorlar. Ey Kılıçdaroğlu, sana buradan sesleniyorum. Sen siyaseten mücadele etmek istiyorsan senin rakibin, senin karşında cumhurbaşkanı var. Onunla baş edemeyeceğini anladın, şimdi de akrabalarına ailesine mi saldırmaya çalışıyorsun? İşte biz buradayız. Eğer siyaset yapacaksan, bir meselen varsa milletin karşısına çık, ne söyleyeceğin varsa söyle. Onun eline bu kağıtları verenler bilmiyorlar mı ki bu millet cumhurbaşkanına her zaman sahip çıktı, sahip çıkmaya da devam edecek."
Yıldırım, milletin cezaevine girerken ve 2002'de AK Parti kurulurken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yanında olduğunu dile getirerek, Gezi olaylarında, 17-25 darbe kalkışmasında ve 15 Temmuz kanlı darbe girişiminde de yine bu milletin, milletin adamı cumhurbaşkanının yanında bulunduğunu söyledi.
"FETÖ'cülerin büyüsüne kapılmış gidiyorsun"
Yıldırım, "Buradan bir kez daha söylüyorum. Ey Kılıçdaroğlu, heybende ne varsa dök de rahatla. İşi, arkası yarın tefrikalarına çevirme. İşin gücün terör örgütlerinin dümeninde atıp tutmak. FETÖ'cülerin büyüsüne kapılmış gidiyorsun. Türkiye'nin siyasi tarihine de tecrübeli iftiracı olarak kaydedileceksin. Ne diyelim, Allah ıslah etsin." ifadelerini kullandı.
CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun anayasa değişikliğini Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne götürdüğünü de hatırlatan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"50 milyon vatandaşın oyunu hiçe sayarak bu aymazlığı yaptın mı? Onlar da ne dedi? Hadi güle güle bu bizim işimiz değil, bu milletin işi.' dedi. Senin yüzün kızardı mı? Kızarmaz. Milli iradeye karşı dava açacaksın da elindeki belge dediğin ne varsa götür mahkemelere ver kardeşim. Çamur at izi kalsın politikasına artık son ver. Ama onlarda bu yürek olmaz. Sayın Cumhurbaşkanımız ve AK Parti, 15 yılda 12 seçime girdik, her seçimde aynı suçlamalar, aynı abuk sabuk iddialar ve itibar suikastine karşı amansız bir mücadele verdik. Her seferinde tek adres, tek destekçi milletimiz dedik ve milletimizin desteğiyle 12 seçimin 12'sini de desteğimizi artırarak kazandık. Gelelim, bu iftiraların sahibi, bu yalanların dolanların sahibi Anamuhalefet Partisinin Genel Başkanına, Sayın Kılıçdaroğlu'na. 2009 yılından beri bu partinin başında. 9 seçime girdin mi? Allah aşkına hangi seçimi kazandın bugüne kadar. Her seçimde 'Kazanmazsam bu sefer istifa edeceğim.' dedin. Hiç gören oldu mu? İstifa ettiğini gördünüz mü? Seçim bitti, iş bitti. Her şeyi unuttu. Önce dürüst olacaksın. Millete verdiğin sözün arkasında duracaksın."
"Küresel operasyonların bir ayağı da Amerika'da tekrarlanıyor"
Kılıçdaroğlu'nun geçmişte SSK'yı bugün de CHP'yi israfa sürüklediğini dile getiren Yıldırım, "Anamuhalefet partisinin bugünlere düşmesine milletin gönlü razı gelmez. Cumhuriyetin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün partisini küresel sömürge güçlerinin arka bahçesine çevirdin. Bugün hala aymaz bir şekilde Türkiye'ye karşı yapılan küresel operasyonların değirmenine su taşıyorsun. Bunların hiçbirisi tesadüf değil." ifadelerini kullandı.
Küresel operasyonların bir ayağının da Amerika'da tekrarlandığına işaret eden Başbakan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"CHP'nin akıl hocası FETÖ, biliyorsunuz 17-25 Aralık'ta bir yargı darbesine kalkışmış, başarılı olamamıştı. 15 Temmuz'da tekrar denediler, milletin tankını, tüfeğini, topunu aldılar ve milletin üzerine alçakça ateş ettiler, insanları alçakça şehit ettiler. Yine başarılı olamadılar. Şimdi bu başarısızlıklarının arkasından darbeye kaldıkları yerden devam etmek için bu sefer orayı seçtiler. Kendi vatanına, insanına, toprağına ihanet eden bu FETÖ terör örgütü, ABD'nin adeta eteğinde siyasi güç dileniyor. Ama şunu herkes bilmelidir ki kendi toprağında itibar görmeyen insanların, yabancı güçlerin kuklası olmaktan başka hiçbir şansı yoktur. Bu hain topluluğu, Amerika'daki bir davaya müdahil olarak Türkiye adına, Recep Tayyip Erdoğan adına bir algı oluşturmak için var gücüyle çalışıyor. Alnımız açık, yolumuz aydınlık. Hiçbir zaman Türkiye'nin menfaatine zarar verecek bir işin içinde olmadık, asla da olmayız. Bunu herkes bilmelidir."
ABD'de süren mahkemede Rıza Sarraf'ın ifadelerine de dikkati çeken Başbakan Yıldırım, şöyle konuştu:
"Bunlar bir adamı almışlar, konuşturuyorlar. Onun işi de karakolda doğru söyler, mahkemede şaşar hesabına döndü. İlk ifadesinde korktuğu için farklı şeyler söylediğini ifade ediyor, mahkeme deyince de 'Korktum onun için de ifademi değiştirdim.' diyor. İnşallah içinde bulunduğu bu yanlıştan döner. Zaten kendi de 'Hapisten çıkmanın en kolay yolu satmak.' diyor. 'Satarım, alıcısı olursa...' Buradan açıkça ifade ediyorum. Bu dava hukuki olmaktan çıkmış, tamamen siyasi bir şekle dönüşmüştür. Amaç Türkiye'yi sıkıştırmaktır, Türk ekonomisini sıkıştırmaktır, Türkiye'yi zora sokaktır. Biz bunların nicesini gördük, nicesiyle mücadele ettik, alnımızın akıyla çıkarak bugünlere geldik. İşte karşınızdayız. Evelallah bunların da yüzümüzün akıyla üstesinden geleceğiz. Sizlere, milletimize güveniyoruz."
"O davalarda yer almaları, ülkemiz adına büyük talihsizlik"
CHP kadrolarının da bu davanın "en hararetli takipçileri" olduğuna işaret eden Yıldırım, bazı CHP'lilerin davayı takip etmek için Amerika'ya kadar gittiklerinin altını çizdi.
Başbakan Yıldırım, "Ey Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz'da şehitler verdik, gazilerimiz oldu. Sen 15 Temmuz şehitlerinin failleri alçakların davasına hiç gittin mi? Hiç o mahkemelerde duruşmalara katıldın mı? Eğer milliysen, eğer yerliysen önce git, bu şehitlerin davalarına katıl, orada ülkemizi savun, şehitlerin hakkını savun, gazilerin hakkını savun. Türkiye'ye kumpas kuran, Türkiye'nin başına dert açmaya çalışan çevrelerin davalarına destek verip, onlarla beraber olmak ne milliliktir ne yerliliktir, olsa olsa onlarla iş birliği yapmaktır. Türkiye'nin aleyhine çıkacak bu kararları böylesine izlemeleri ve o davalarda yer almaları, ülkemiz adına gerçekten büyük talihsizliktir." ifadelerini kullandı.