Açık 8.6ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Gündem
18.06.2018 15:49

Başbakan Yıldırım: Türk askeri bugün Münbiç'te göreve başladı

Başbakan Binali Yıldırım, "Türk askeri bugün Münbiç'te göreve başladı" dedi.

Başbakan Yıldırım: Türk askeri bugün Münbiç'te göreve başladı

Başbakan Binali Yıldırım, Bahçeşehir Kültür ve Sanat Merkezi'nde Doğu ve Güneydoğu kanaat önderleri ile STK temsilcileriyle bir araya geldi. 

Yıldırım, Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerini geçen hafta ziyaret ettiğini anlatarak, bayramın ilk günü Tunceli'de olduğunu hatırlattı.

Tuncelililerle dertleşip Dersim'in acıları, geleceği ve her şeyini açık seçik konuştuklarını belirten Yıldırım, "Çok güzel izlenimlerle İstanbul'a geldim. Bölgedeki arkadaşların ümidi, heyecanı bizi çok mutlu etti. Son 2 senedir terörle etkin ve amansız mücadele sonucu artık Türkiye'nin dağında da köyünde de yaylasında da şehirde de ay yıldızlı bayrağımız dalgalanıyor, terörün eseri yok." diye konuştu.

“İstanbul Yenikapı ruhunu hiç kaybetmemiş”

Yıldırım, İstanbul'da dün Yenikapı'da muhteşem bir miting yaptıklarını dile getirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bir kez daha gördük ki İstanbul, Türkiye'nin özeti. İstanbul, bir dünya şehri. İstanbul Yenikapı ruhunu hiç kaybetmemiş, 15 Temmuz'da iradesine, 16 Nisan'da geleceğine sahip çıkan milletimiz, 24 Haziran için çok anlamlı bir mesaj verdi. 16 yıllık iktidarımız boyunca çok önemli kararlar öncesinde bir araya geldik, birlikte hedefler belirledik. Sizlerin katkısıyla desteğiyle ilçelerimizi şehirlerimizi kalkındırdık, Türkiye'yi büyüttük."

“Yüzde 11'i bulan işsizlik oranı yüzde 10,1'e gerilemiş durumda”

Türkiye'nin 16 yılda çok büyük atılımlar gerçekleştirdiğini anlatan Yıldırım, dünya 2008'den bu yana var olan büyük krizle küçülürken Türkiye'nin dünyaya inat büyümeye devam ettiğini söyledi.

Başbakan Yıldırım, geçen yıl dünyada rekor büyümeyi gerçekleştirdiklerini belirterek, bu yılın ilk 4 ayında aynı şekilde yüzde 7,4 büyüdüklerini ifade etti.

İşsizlik rakamlarının açıklandığını aktaran Yıldırım, "Mart ayı işsizlik rakamlarını gördük ki Türkiye işsizliği de aşağı doğru indirmeye devam ediyor. Yüzde 11'i bulan işsizlik oranı yüzde 10,1'e gerilemiş durumda. İş gücüne katılım yüzde 52,5'e çıkmış durumda. Büyük yatırımlarla Türkiye'nin geleceğini inşa etmeye devam ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

“Dış siyasetimizde dostlukları artıracağız, düşmanlıkları azaltacağız”

Başbakan Binali Yıldırım, eğitim, sağlık, adalet ve emniyet üzerinde Türkiye'yi kalkındıracaklarını söylediklerini hatırlatarak, "Ulaşım, sağlık, tarım, kültür, turizmde devrim niteliğinde çalışmalar gerçekleştirdik. 'Dış siyasetimizde dostlukları artıracağız, düşmanlıkları azaltacağız.' dedik ve bunun gereğini Suriye'de, Irak'ta başka yerlerde yapıyoruz. Bütün bunları yaparken ülkemiz içerisinde huzuru, barışı, kardeşliği sağlamayı da ihmal etmiyoruz." diye konuştu.

"Asaletimiz, düşkünlere, zorda kalanlara yardım etmekten geçiyor"

AK Parti Genel Başkanvekili ve Başbakan Yıldırım, bugün itibarıyla askerlerin Münbiç'te de göreve başladığını belirterek, Suriye'den Türkiye'ye insanların keyif için gelmediğini anlattı.

"Başımıza bir iş gelse, hayatımız tehlikede olsa, ölüm korkusu içerisinde olsak, bize komşularımız kucak açar mı? Açmasalar da biz açarız. Bizim ecdadımızda, kanımızda var. Bizim asaletimiz, düşkünlere, zorda kalanlara yardım etmekten geçiyor." diyen Yıldırım, 1490'da Avrupa'da barındırılmayan Yahudilere Osmanlı'nın kucak açtığını hatırlattı.

Başbakan Yıldırım, "Bu insanlar elbette yurtlarına dönecek. 180 bin kişi gitti. Şimdi oralarda barış oldukça, işler normale döndükçe, elbette gidecekler. Mutlaka gidecekler, yerleşecekler. Çünkü onların orada hatıraları, geçmişleri, hafızaları var. Bize düşen bir an önce Suriye'de, Irak'ta iç karışıklığı, iç savaşı sona erdirmek ve acı çeken bu insanların yurtlarına salimen dönmelerini sağlamak. İşimiz budur." dedi.

Terörün ne anlama geldiğini en iyi bilen ülkenin Türkiye olduğunu, 40 yıldır bedel ödendiğini vurgulayan Yıldırım, daha önceden Doğu ve Güneydoğu'da selam vermeye korkan, yüzlerini kapatan insanların artık kendilerine doğru geldiğini, PKK'ya, bölücü teröre lanet okuduklarını söyledi.

Yıldırım, "Son iki yılda ortaya koyduğumuz terörle mücadelede büyük mesafeler katettik. Yurt içinde bütün terör yuvalarını dağıttık, elhamdülillah her köşesi, her karış toprağımız bugün güvenli hale geldi, belini kırdık. Artık terör örgütü dağa yavrularımızı çıkaramıyor. Yavrularımız geleceğe odaklanmış durumda." ifadelerini kullandı.

"Bunların tamamı proje örgütleridir"

Başbakan Binali Yıldırım, demokrasi, hak, hürriyet ve özgürlüklerin ancak terör olmayan bir yerde geliştirilebileceğini ifade ederek, terörün olduğu yerde kalkınma, huzur ve kardeşlik olamayacağını söyledi.

Geçmişten gelen ve ülkeye yakışmayan yanlışları, yasakları ve haksızlıkları tamamen ortadan kaldırdıklarını dile getiren Yıldırım, "Çok bedel ödedik artık bedel ödemeyeceğiz. Geçmişten gelen ve ülkemize yakışmayan yasakları, haksızlıkları ortadan kaldırdık, her türlü ayrımcılığa ve inkar politikalarına son verdik." dedi.

Yıldırım, Kürtlerin ana dilleri önündeki engellerin kaldırıldığını vurgulayarak, gözlerin rengi farklı olsa da yaşların renginin hep aynı olduğunu, zamanın kardeşlik, birlik ve beraberlik, ayrılıkları zenginlik görme zamanı olduğunu kaydetti.

Başbakan Yıldırım, "Devlet de bölgedeki Kürt kardeşlerimizin konularıyla ilgili çok açılım yaptı fakat bu terör örgütü bunları gölgelemek için elinden geleni yaptı çünkü işler düzelirse onlara ekmek kalmıyor, piyasası tükeniyor, onun için ilk fırsatta yapılanları gölgelemek için şehirlerde, kırsallarda her yerde insanlara korku ve dehşet salmayı ihmal etmiyorlar." dedi.

Kamuda Kürtçe hizmetler, Kürtçe tercüman ve çağrı merkezlerinin hayata geçirildiğini, anadilde siyasi propaganda hakkını getirdiklerini, ilk defa milli eğitim müfredatında Kürtçenin seçmeli ders olarak okutulmasını sağladıklarını anımsatan Yıldırım, üniversitelerde Kürt dili edebiyatı bölümlerinin açıldığını, mahkemelerde anadilde savunma yapma imkanının sağlandığını anlattı.

Bunların sebebinin "kardeşliğin mayasını bu ülkenin ruhuna işlemek" olduğunu, bunu da AK Parti iktidarının yaptığını dile getiren Yıldırım, şöyle devam etti:

"Türkiye'de Kürtlerin de Türklerin de hepimizin sorunu PKK, bölücü terör sorunu. FETÖ, DEAŞ terör sorunu. Bunların tamamı proje örgütleridir. Bunların ağababası dışarıdadır. Bunların Kürtler diye bir derdi yok. Kürtlerin bunlar gibi bir sorunu var. Bu sorunu da gündemden çıkarmak bizim boynumuzun borcu. Doğu, batı demeden kazanımlarımızı ülke genelinde yaygınlaştırıyoruz."

"Kürtlerin bin yıldır Anadolu'da devleti var"

Başbakan Binali Yıldırım, Yüksekova'ya havalimanı yapılırken şantiyenin 99 kere yakıldığını, işçilerin kaçırıldığını, inatla 2 sene gecikmeyle havalimanın açıldığını söyledi.

"Ülkemizin kaosa sürüklenmesine izin vermeyeceğiz"

HDP'nin Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş'ın da bu havalimanını ilk kullananlardan olduğunu ifade eden Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Karşı çıktılar, engellediler. Bitince de uçağa atlayıp ilk kullananlar onlar oldu. Oynanan oyunu görelim. Oyun büyük. Oyun Türkiye'nin güneyinde bir terör devleti kurmak. Buna izin verir mi Türkiye? Bu millet buna izin verir mi? Kürtlere devlet kuracaklarmış.

Kürtlerin bin yıldır Anadolu'da devleti var. Size mi kaldı Kürtlere devlet kurmak? Kürt, Türk et tırnak gibi. Bin yıldır Çanakkale'de, Galiçya'da, Sarıkamış'ta, Trablusgarp’ta beraberiz. Biz biriz beraberiz, iriyiz, diriyiz, birlikte Türkiye'yiz.

Gençleri kazanarak, onların eline silah verenlerden onları kurtardık, ellerine kalem veriyoruz, geleceğe umutla bakmalarını sağlıyoruz. Bu memleketin tek bir evladının dahi vazgeçilemez olduğunu, ülkemiz için geleceğimiz için çok değerli olduğunu biliyoruz."

“Değişimi tamamlamanın tarihi 24 Haziran'dır”

Sadece seçme yaşını değil, seçilme yaşını da 18'e indirdiklerini anlatan Yıldırım, "Bu kazanımlardan vazgeçmeyeceğiz ve ülkemizin hiçbir şekilde geri götürülmesine, kaosa sürüklenmesine izin vermeyeceğiz. Bunu birlikte yapacağız. Kürt'üyle, Türk'üyle, Çerkez'iyle, Arap'ıyla, Türkmen'iyle bir olarak beraber olarak bunu başaracağız. Bizi parçalamaya, bölmeye çalışanlara asla fırsat vermeyeceğiz. Bu değişimi tamamlamanın tarihi 24 Haziran'dır." diye konuştu.

AK Parti Genel Başkanvekili ve Başbakan Binali Yıldırım, seçimlerde verilecek kararın "Türkiye iç sorunlarıyla uğraşıp enerjisini boşa harcamaya mı devam edecek, yoksa güçlü iktidar, güçlü Meclis olarak gelecek hedeflerini, 2023 hedeflerini gerçekleştirmek için emin adımlarla mı yürüyecek? Vereceğiniz karar bu." ifadelerini kullandı.

"Önce Dersim'in hesabı verilmeli"

Yıldırım, iki gün önce Alevi vatandaşlarla bir araya gelerek bayramlaştıklarını hatırlattı.

"Hak-Muhammed-Ali hepimizin, 12 İmam hepimizin, Kerbela hepimizin acısıdır." diyen Yıldırım, "Dersim'de yaptıklarının hesabını veremeyenler bugün gidip orada konuşuyorlar. Önce Dersim'in hesabı verilmeli." ifadelerini kullandı.

Yıldırım, şöyle devam etti:

"CHP Edirne'de gidip terör müzahiri bir adayı ziyaret edeceğine önce Dersim'in hesabını versin. Türkiye Dersim'le yüzleşmelidir. Her türlü ayrımcılıkla mücadelede hep beraber olmalıyız. Bizim bütün renklerimiz bir arada daha güzel.

Biz aynı mahallede top oynayan, aynı esnaftan alışveriş yapan, aynı camide cemevinde irfan evlerinde saf tutan, aynı cephede şehit olan bir milletin evlatlarıyız. Bizim aramıza nifak tohumları sokmaya kimsenin gücü yetmez.

Özellikle son 30 yıldır kurulan bütün tuzaklara rağmen kenetlendik, bir olduk, beraber olduk. Bunu birlikte başardık. Sizin sağduyunuz ve kararlılığınızla bunu başardık. 'Türkiye'de hak ve hürriyetler bir lütuf değildir' dedik. 'Doğuştan haklarımız var, bu hakları engellemek gibi bir konumda olamayız' dedik."

"Güneydoğu'ya son 15 yılda 100 milyar liralık yatırım yaptık"

Alt ve üst yapı bakımından hayal edilemeyen hizmetleri hayata geçirdiklerini vurgulayan Yıldırım, şunları kaydetti:

"Güneydoğu'ya son 15 yıl içerisinde altyapı üstyapı bakımından 100 milyar liralık yatırım yaptık. Doğu'yla beraber ikisi 300 milyarın üzerinde yatırım ediyor, 28 ilimiz. Sadece 8 ilimiz Güneydoğu'da 100 milyar, geriye kalan 20 ilimiz Doğu'yu da katarsak 300 milyar yatırım yaptık.

Bunu niye söylüyorum? 2003 yılında AK Parti göreve başladığında kişi başı gelir 3 bin 200 dolardı ortalama ama Güneydoğu'da bu 700 doların altındaydı, arasında en az 5 kata yakın fark var.

15 yıl sonra Türkiye 10 bin dolara geldi, Doğu Güneydoğu 6 bin 500 dolara geldi, aradaki fark neredeyse kapanmaya başladı, 4 kattan yarım kat farka geldi. Niye? Çünkü oraların yıllardan beri kayıpları var. Hakkari'ye gidin, Siirt'e gidin, Şırnak'a gidin, Bingöl'e gidin, Muş'a gidin, Bitlis'e gidin, Iğdır'a, Ağrı'ya, Tunceli'ye, nereye giderseniz gidin İstanbul'un yollarını aratmayacak yollar var, hizmetler var, okullar var, hastaneler var, her şey var.

Peki niye yatırım olmuyordu? Terör yüzünden. Can güvenliği, huzur olmayan yerde kim yatırım yapar? Bu terör örgütünün amacı bölgeyi kalkındırmaksa yaptıkları bu mu? Gerçekleri görelim."

"Din ve inançlar, tartışılamaz"

Din ve inançların tartışılamayacağını ifade eden Yıldırım, "Din başımızın üstündedir, eğer dini ağzımızın hizasına getirdiysek felaket başlamış demektir. Dini kabul edersin ve uygularsın, din tartışılmaz. Avrupa'daki mezhep savaşlarını düşünün, 100 Yıl Savaşları'nı düşünün. Ortadoğu'daki mezhep savaşlarını düşünün, ne kazandılar? Acı, acı... Milyonlarca insanın hayatı yok oldu. " ifadelerini kullandı.

AK Parti iktidarında 11 Alevi Çalıştayı yaptıklarını hatırlatan Yıldırım, şöyle konuştu:

"Peki bu çalıştayları yaptık, niye bazı şeyler gerçekleşmedi? Bunu da açık söyleyeyim, sebebini siz biliyorsunuz ama ben tekrarlayayım. Maalesef Alevilikle ilgili o kadar derin görüş ayrılığı var ki Ali'siz Alevilikten tutun, değişik değişik fikirler var. Ancak bu işin esası belli. Ali efendimiz Ehl-i Beyt'tir, Ali efendimiz Peygamberimizin damadıdır, Ali efendimiz bizim halifemizdir, başımızın tacıdır. Hak-Muhammed-Ali bizim yolumuzdur.

Bu esasta olduğumuz müddetçe sorun yok ama buralardan sağa sola sapmalar olduğu zaman sıkıntı var demektir. Şimdi en son şu karara geldik, irfan merkezleri ve cemevlerine de resmi statü tanıyoruz, artık bu tartışmada böylece bitmiş olacak."

"Ayrışmadan zenginleşmeyi esas aldık"

Başbakan Yıldırım, 16 yıl önce kaderini Türkiye'nin kaderiyle bir tutan parti olarak iktidar olduklarını, göreve geldikleri günden bu tarafa insanları vesayetten kurtardıklarını, bürokrasinin bir anlamda getirdiği zorluklardan kurtardıklarını dile getirdi.

Ayrışmadan zenginleşmeyi esas aldıklarını ifade eden Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu seçim, taş üstüne taş koyanlarla laf üstüne laf koyanlar arasında geçecek. İki  taraf var. Bir, hayatı boyunca laf üstüne laf koymaktan başka bir meziyeti olmayanlar var, bir de çalışmış, çabalamış bu ülkenin büyümesi için, kalkınması için ömrünü vermiş, taş üstüne taş koymuş bir ekip var. İkisi arasında karar vereceğiz, karar sizin, yapım ekibi için 24 Haziran'a hazır mıyız? Yıkım ekibine 'dur' demeye var mısınız?

Bu kadar olay basit, laf salatasına lüzum yok, net bir şey söyleyeceksiniz. Biri ayağını basıyor öteki kaldırıyor. 'AK Parti ne yaptıysa kaldıracağız' Bu millet size yıktırmaz ey hemşehrim, işine bak. Bu millet bu kadar kazanımı size heba eder mi? Kolay mı geldik bugünlere?"

Yıldırım, katılımcıların seçimlerde 2 tarafı da teraziye koymalarını, bir tarafta milletin derdini kendi derdi bilen Türkiye sevdalısı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, diğer tarafta ise eski Türkiye'yi, eski kaos günlerini geri getireceğini söyleyenlerin olduğunu anlattı.

Yıldırım, bir tarafta 16 yılda yapılmış dev yatırım ve hizmetlerin olduğuna dikkat çekerek, şöyle devam etti:

"Yollar, köprüler, hastaneler, okullar var. Diğer kefede bol bol laf var. Bütün kazanımlardan vazgeçelim, bu ülkenin geleceği olan yatırımları iptal etmeyi, durdurmayı vaadedenler var. Güneydoğu'da esnafımızı kepenk kapatmaktan ve onları hayatından bezdiren terör örgütünden kurtaran bir ekip var.

Diğer tarafta aday olunca koşa koşa teröre müzahir adamla kucaklaşan bir başka ekip var. Kararı siz verin. Türkiye'nin geleceği neredeyse o kararı verin. Bakın bizim HDP'yle bir sorunumuz yok. Bizim terörle sorunumuz var.

Kürt kardeşlerimizle bir sorunumuz yok. Ama HDP eğer siyaset yapacaksa, Türkiye meselelerini takip edecekse, açık ve net şekilde PKK terör örgütünün karşısında durmalıdır, lanetlemelidir, reddetmelidir. Bunu yapmadığı müddetçe Kürt kardeşlerimizin temsilcisi olamaz, bu kadar açık söylüyorum."

“Sosyal devlet anlayışımızla her insanımızın yanında olduk”

Şimdi yatırımların yapıldığı, fabrikaların açıldığı, bölgede turizmin geliştiği, normal yaşamın başladığı bir dönem olduğunu dile getiren Binali Yıldırım, "Bu dönemi kimse geriye döndüremez." dedi.

Teröre karşın Güneydoğu'ya 10 yılda binlerce okul, yüzlerce hastane, binlerce kilometre bölünmüş yol, sosyal tesisler, parklar, barajlar, tüneller, havalimanları yaptıklarını aktaran Başbakan Yıldırım, "2002'den itibaren sosyal devlet anlayışımızla her insanımızın yanında olduk, engellilerimizin yükünün hafifletilmesi için evde bakım desteği yaptık, engelli rehabilitasyon merkezi açanlara ayrıca ücret verdik. Yaşlılarımıza hakettikleri itibarı gösterdik. Evlatlarımıza bedelsiz kitap verdik. Kız çocuklarımızı okutanlara ayrıca annelerine para verdik. Erkek çocukları okutanlara da verdik ama kız çocukları okutanlara daha fazla verdik. Bugüne kadar şartlı eğitim desteğinden bölgeye 6,5 katrilyon para verdik, helali hoş olsun. Onun için okuma yazma oranı arttı." değerlendirmesini yaptı.

“Bu milletin tek kuruşunu teröre aktaranın gözünün yaşına bakmayız”

7 Haziran seçimlerinin ardından HDP'nin 104 belediye, 81 milletvekili olduğunu anımsatan Yıldırım, şunları söyledi:

"Ne oldu? Bu kadar milletvekili, bu kadar belediye alınca kafa tutmaya başladılar. 'Hendek kazarız, öz yönetim' Ne öz yönetimi kardeşim? Hadi oradan. Memleketin yönetimi tektir, Türkiye Cumhuriyeti, milletiyle, ülkesiyle bölünmez bir bütündür.

Çukurlar, hendekler, kıyametler ne oldu? O belediyelerin, 104 belediyenin kaynaklarını siz dağa aktaracaksınız, Kandil'e göndereceksiniz, bu millet de size 'iyi olmuş' diyecek öyle mi? Yağma yok. Bu milletin tek kuruşunu teröre aktaranın gözünün yaşına bakmayız, o kadar açık söylüyorum. O paralar, o illerin, o ilçelerin daha mamur hale gelmesi için gönderildi.

Park yapılması için, su getirilmesi için, yol yapılması için, çöp temizlenmesi için, oradaki ihtiyaç sahiplerinin ihtiyaçlarının görülmesi için gönderildi. Hangi hakla bu paraları terör örgütüne aktarıyorsun, şantaj vergisi veriyorsunuz."

"3 yaşındaki bebeği 1,5 ton bombayla katledenler insan olamaz"

Yıldırım, şu anda o belediyelerin yönetiminde kayyumların görev yaptığını anımsatarak, "Diyarbakır'a geçen gittim, Paris mi burası neresi diye hakkaten karıştı. Müthiş güzel oldu. O çukurdan, hendeklerden kalan, yıkılan, Şırnak, Nusaybin, Silopi, Cizre, Sur... Hepsini yeniledik. 1 yılda 26 bin konut yaptık." diye konuştu.

“Bunların DAEŞ'tan farkı ne?"

"Yapılan her şey yerine gelir de giden can yerine gelmiyor. İşimiz yaraları deşmek değil yaraları küllendirmek, kucaklaşmak, geleceğe bakmak, gelecek hedeflerimize odaklanmak zamanı." ifadelerini kullanan Binali Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bütün işler yolunda giderken Kobani'yi bahane ederek sokakları kana bulayan, suçsuz masum sivilleri linç eden zihniyet kim biliyorsunuz. 16 yaşındaki Yasin Börü'yü, hayatının baharında şehit olan Aybüke, Necmettin öğretmenleri, nice polis, nice askeri genç yaşında şehit eden kim? Bu bölücü terör örgütüdür. Sokaklara hendek kazıp bombalar yerleştiren zihniyet kim? PKK ve onun uzantılarıdır.

Gençlerin geleceğini çalan Diyarbakır'da 3 yaşındaki bebeği 1,5 ton bombayla katledenler insan olamaz, insan değil. Hastaneleri, okulları yakanlar, camileri bombalayanlar, mukaddes kitabımızı oraya buraya atanlar, bunlar insan olamaz, Müslüman da olamaz. Bunların DAEŞ'dan farkı ne?"

Başbakan Yıldırım, seçimlere 5 gün kaldığını hatırlatarak, sözlerini, "Hazır mıyız? Birinci bayramımızı yaptık. Ramazan Bayramımızı kutladık, şimdi ikinci bayram var, 24 Haziran seçim zafer bayramına hazır mısın Başakşehir? Yeni bir destan yazacak mıyız? Geleceğimiz için var mısınız? Gençlerimiz için var mısınız? Kadınlarımız için var mısınız? 2023 hedeflerimiz için evet mi? O halde durmak yok yola devam. Günümüz mübarek geleceğimiz aydınlık olsun." diye tamamladı.

Kaynak: AA

Sıradaki Haber
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Terör örgütü Münbiç'ten çıkacak
Yükleniyor lütfen bekleyiniz