Başbakan Binali Yıldırım, İzmir’de basın kurumlarının temsilcileriyle bir araya geldi, soruları yanıtladı.
Bir gazetecinin ABD Senatosu'nun F-35 kararına ilişkin soru üzerine Yıldırım, "Türkiye alternatifsiz değildir. Kendi tedbirimizi alıyoruz. Savunma sanayinde milli ve yerliliğe hız verdik. Ambargo, savunmada zafiyete neden olmaz. Esef verici, stratejik, müttefiklik ruhuna aykırı." ifadesini kullandı.
“Terörle artık taarruz esasına göre mücadele ediliyor”
Türkiye'nin terörle mücadelesine değinen Yıldırım, FETÖ'ün darbe girişiminden sonra terörle mücadelede bir konsept değişikliğine gittiklerini, FETÖ ile PKK'nın darbe girişimine de birlikte çalıştığını gördüklerini belirtti.
Terörle artık taarruz esasına göre mücadele edildiğini vurgulayan Yıldırım, devletin hakimiyetinin ülkenin topraklarının her karışında olduğunu ancak özellikle ABD'nin YPG/PYD unsurlarını DEAŞ'la mücadele için donatmasının, onlara ciddi anlamda modern ağır silahlar vermesinin, bu silahların da Kuzey Irak alanında PKK'ya aktarılmasının orada işi zorlaştırdığını belirtti.
Başbakan Yıldırım, bunun üstesinden gelmek için önce Suriye alanında 250 kilometrelik bir sınır alanını Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatı'yla terörden temizlediklerini, darbeden çıkmış bir ordunun tekrar toparlanıp iki süper güç arasına kılıç gibi girmesinin çok başarılacak bir iş olmadığını ancak zoru başardıklarını ifade etti. Yıldırım, bunu da büyük bir titizlikle yaptıklarını aktardı.
“Diğerlerinin yaptığı gibi sivil terörist demeden dünyayı başlarına yıkmadık”
Yıldırım, şöyle devam etti:
"Diğerlerinin yaptığı gibi sivil terörist demeden dünyayı başlarına yıkmadık. Adeta iğneyle kuyu kazar gibi şehitler vermek pahasına hiçbir sivilin zarar görmemesi için çok büyük çaba gösterdik ve bunu da bütün dünya takdir ediyor. Yoksa hiç kimse bu kadar suskun olmazdı."
"Kendi bölgemizi, insanımızı korumak için tedbir alıyoruz”
Şu anda Münbiç etrafında Türk ve ABD askerlerinin devriye görevi yaptıklarını, şimdilik takvimin doğru gittiğini ve sıkıntı görünmediğine değinen Yıldırım, terör saldırılarını mahallinde durdurmak için Kandil'e de operasyon yapıldığına dikkati çekti.
Kimsenin toprağında gözlerinin olmadığını belirten Yıldırım, "Kendi bölgemizi, insanımızı korumak için tedbir alıyoruz." dedi.
Tel Rıfat bölgesine yönelik bir soru üzerine Yıldırım, buranın küçük bir bölge olduğunu, orada hassas durumların söz konusu olduğunu, Ruslar ve rejim güçlerinin bulunduğunu, soğukkanlı hareket edilmesi gerektiğini ifade etti.
Başbakan Yıldırım, bölgede istikrarın sürdürülebilir hale gelmesi yine aynı çözümün bulunması konusunda Rusya-İran-Türkiye'nin koordinasyon içerisinde çalıştığına işaret ederek, bu çerçevede görüşmelerin sürdüğünü kaydetti.
ABD Senatosu, Savunma Bakanlığı’na (Pentagon) 2019 mali yılı için 716 milyar dolarlık bütçe ayrılmasını öngören yasa tasarısını 10'a karşı 85 oyla kabul etti.
Tasarının Türkiye ile ilgili bölümünde ise "Ankara'nın Rusya'dan S-400 hava savunma sistemleri almasının iki ülke arasındaki tansiyonu yükselttiği" ve "Amerikalı rahip Andrew Brunson'ın salıverilmesi gerektiği" iddia edildi.
“S-400 alımı ortak silah geliştirmeyi olumsuz etkileyebilir”
Türkiye'nin Rusya'dan S-400 almasının ABD ile Türkiye arasındaki ortak silah sistemlerini geliştirmeyi olumsuz etkileyebileceği öne sürüldü ve bu adımın NATO'daki ortak çalışabilirliği etkileyebileceği savunuldu.
Tasarıda söz konusu gerekçelerden dolayı F-35 savaş uçağı, Patriot hava savunma sistemleri, Chinook tipi ağır nakliye helikopteri, AH-1 tipi Kobra, H-60 Black Hawk tipi helikopterleri ile F-16 uçaklarının Türkiye'ye satılmasının bloke edilmesi gerektiğini öngören bir bölüm de yer aldı.