Başbakan Binali Yıldırım, Hasan Tanık Camisi'nde kıldığı cuma namazının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı.
Başbakan Yıldırım'ın açıklamalarının satır başları şöyle;
Irak'ta olası operasyon
Hem yurt içinde hem yurt dışında biliyorsunuz önce Fırat Kalkanı daha sonra Zeytin Dalı Harekatı, zaten Kuzey Irak bölgesine ne zaman ihtiyaç duyulursa o zaman operasyonlar yapılıyor. Bu konuda Irak hükumeti ile de yakın temas halindeyiz. Gerek DEAŞ'ın tamamen bölgede yok edilmesi gerek PKK'nın yok edilmesi konusunda ümit ederim ki önümüzdeki dönemde daha iyi işbirliği gerçekleştirmiş oluruz.
Başbakan Yıldırım: [Şeker Fabrikaları Özelleştirmeleri] Çalışanların hakları korunacak, fabrikalar en az beş yıl daha üretim yapacak. Nişasta bazlı şeker üretimi denetlenecek. pic.twitter.com/NEEzONnbI9
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) 9 Mart 2018
"Özelleştirmeden sonra fabrikalar kapanmayacak"
Şeker fabrikası özelleştirme için ilana çıktı. Nisan ayında teklifler alınacak. Ondan sonra duruma göre karar verilecek. Her şeyden önce bilen de konuşuyor, bilmeyen de konuşuyor. Şeker fabrikaları özelleşince kapatılacakmış, şeker üretimi yok olacakmış, azalacakmış bütün bunlar yalan. Bu fabrikalar daha fazla kapasite ile çalışacak. Daha fazla üretici bundan faydalanacak.
"Çalışanların hakları korunacak"
Bütün çalışanların hakları sonuna kadar korunacak. Diyelim ki bir fabrika özelleşti orada çalışanlar bir başka kuruma geçecek. Veya orada muhakkak 5 yıl çalışma seçeneği var bunu çalışan kendi seçecek. Özelleşdikten sonra kapandı diye birşey yok, en az 5 sene boyunca üretim yapacak. Fabrikanın ihtiyacı kadar arsa verilecek, diğer arsa zaten bu işin dışında tutulacak özelleştirme kapsamında olacak. Eğer fabrika üretim yapmazsa teminat mektubu var ciddi anlamda teminat alıyoruz. Üretim yapmazsa teminat nakde çevrilecek. Fabrika da elinden alınarak devam edilecek.
"Nişasta bazlı şeker üretimi denetlenecek"
Nişasta bazlı şekerin sağlık açısından bazı sakıncaları olduğu konuşuluyor. Tıp dünyasında ama ispatlanmış birşey yok. Fakat şüphe bile bizim için yeterlidir. Madem vatandaşın nişasta bazlı şekere bu şekilde bir bakışı var biz bunu önemsiyoruz. Nişasta bazlı şeker üretimini sıkı bir denetim altına alacağız ve buna düzenleme getirerek kotasını sıkacağız. Dolayısıyla vatandaşlarımız rahat olsun, bilen, bilmeyen konuşanların laflarına itibar etmesinler. Ne pancar çiftçimiz ne şeker fabrikalarında çalışanlarımız asla bir mağduriyet yaşamayacak buna biz müsaade etmeyeceğiz. Bunun üzerinden siyaset yapmaya çalışanlar memlekete hizmet etmiyor. Maalesef devlet elindeki kurumlar istenildiği gibi çalışamiyor. Çünkü devlet ticaret yapamaz devletin asli işleri var. Eskiden herşeyi devlet yapıyordu fakat artık devlet adaleti, güvenliği sağlayacak. Denetim kontrol ister özel yapsın kim yaparsa yapsın devlete ait. Devlet denetimi kontrolü havale edemez bizzat kensini yapması lazım.
"İslam kolaylık dinidir"
Bizim yüce rabbimiz var hepimizin inandığı kitabımız var Kur'an yine hepimiz için rehber, peygamberimiz var onun sünneti var bunlar ölçüdür, bunların dışındaki şeyler dinin özünü teşkil etmez. Bir takım insanların yorumları, kalkıp tahkir etmeleri, korku salmaları bunlar asla kabul edilemez. Hepimiz aynı yaradanın kullarıyız Allah'a giden yollar nefes alıp veren canlıların sayısı kadardır. Kimse kendi tutturduğu yola başkalarını mahkum edemez. Din hakkında konuşacak bellidir, Diyanet İşleri Başkanı, Din İşleri Yüksek Kurulu. Dinimizi en doğru en güzel şekilde öğrenilmesi için kolaylaştırmamız lazım. Korkuyla din anlatılmaz, insanlara dini sevdireceksen güzelliklerini anlatacaksın. İslam kolaylık dinidir. İnsan aklına, mantığına uymayan hiçbir şey İslam'a da uymaz. Bu kadar açık. Hurafelerle, temeli, mesnedi olmayan bilgilerle hiç kimse din hakkında yargılama yapmasın, ahkam kesmesin.
Kaynak: TRT Haber