Sivas Cumhuriyet Başsavcısı Murat İrcal, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine yönelik soruşturma kapsamında suç ve suçluları bulmak için vatanını, milletini seven herkesin yardımına ve desteğine ihtiyaç duyduklarını bildirdi.
İrcal, yaptığı yazılı açıklamada, milletin 15 Temmuz gecesi haince ve alçakça bir saldırıya uğradığını anımsattı.
Bu hain girişimin, devlet ve milletin cansiperane işbirliği sayesinde başarısızlığa uğratıldığını belirten İrcal, yaşanan olayda yüzlerce insanın şehit olduğunu, çok sayıda insanın da yaralandığını aktardı. Bu saldırının başarıya ulaşması halinde milletin uğrayabileceği zararları ve felaketleri tahmin etmenin bile mümkün olmadığına dikkati çeken İrcal, "Allah korusun, eğer bu saldırı başarıya ulaşmış olsaydı, vatanımızın bir Suriye, bir Irak örneğinde olduğu gibi bir iç savaşa sürüklenebileceğini ön görmek deyim yerindeyse çok iyimser bir tahmin olacaktır." açıklamasında bulundu.
Allah'ın bu devleti ve milleti böyle bir belanın sınırından çekip aldığına işaret eden İrcal, şunları kaydetti:
"Ancak tehlikenin henüz geçtiğini söylemek için vakit çok erkendir. Bu hain yapı maalesef devletin her kurumunda örgütlenmesini büyük ölçüde tamamlamış ve istihbarat örgütlerine dudak ısırtacak kadar da gizliliğe önem vermiştir. Yaşanan bu darbe girişimi sonrasında da doğal olarak devletimiz kendini ve sorumlu olduğu milletini korumak ve kollamak için üzerine düşen vazifeleri yapmaya başlamıştır. Bu kapsamda yargı camiası olarak da bizler suç ve suçluları bulmak ve hain örgütün devlet içine sızan elamanlarını tespit etmek için soruşturmaları yürütmekteyiz. Ancak bir bukalemun gibi renk değiştirme yeteneğine sahip, her kılığa giren ve birçok yüze sahip bu elamanları bulup çıkarmak kolay değildir. Zaman, emek, fedakarlık ile birlikte vatanını milletini seven herkesin de yardım ve desteğini gerektirmektedir."
Vatandaşlardan destek talebi
İrcal, bu kapsamda herkesin bildiğini bildirmesi, her türlü desteğini göstermesi gerektiğini belirterek, "Bu devlet bizimdir, ben biliyorum ki çoğumuzun gideceği bir yer, sığınacağı bir devlet de yoktur. Bu nedenle öncelikle eğer vatandaşlarımızdan bu yapı içinde herhangi bir şekilde herhangi bir zamanda bir bağlantı ve irtibat oldu ise devletimize güvenerek açık yüreklilikle bunu belirtmelerini diliyorum. Bu bir istiklal ve kurtuluş mücadelesidir." ifadelerini kullandı.
Devletin istihbarat teşkilatı ve güvenlik güçleri sayesinde her şeyin er geç ortaya çıkacağını vurgulayan İrcal, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Sayın Cumhurbaşkanımızın, 'bir dönem biz bunları böyle bilmiyorduk, Allah bizleri affetsin' sözleri sizlere ve hepinize yol gösterici olmalıdır. Değişik vesileler ile bu yapı içinde bulunulduysa veya bu yapıya dahil olanlar biliniyorsa ve bu hususlar açık yüreklilikle bildirilerek devletin adaletine sığınılırsa, inanın bu yüce millet ve onun emrindeki yargı sizleri mağdur etmeyecek ve herkese gerekli kolaylık ve yasal bağışlanma yollarını açacaktır. Ama yapılan soruşturmalar sonucunda ulaşılan birtakım bilgiler olursa artık bu sonuçtan sonra söyleyecek herhangi bir sözün kalmadığı kanaatindeyim. Çünkü bu millet 3-4 yıldır 17-25 Aralık sürecini, MİT tırları olayını ve son olarak da 15 Temmuz gerçeğini yaşamıştır. Tüm bu yaşananlardan sonra artık kendini ve bildiklerini saklama yoluna gidenlerin ise iyi niyetli olduğunu söylemek mümkün olmayacaktır."
Kendilerine "yağmur gibi" itiraflar ve ihbarların geldiğini, hepsinin titizlikle incelendiğini ve değerlendirildiğini belirten İrcal, Türk Ceza Yasası'nda "Herhangi bir örgütün ortaya çıkmasını, üyelerinin faaliyetini ve benzeri bilgileri vererek devlete ve yargıya yardımcı olanların cezasında cezasızlık halini öngörülmektedir." hususunu hatırlatarak, özellikle bu maddeden yararlanma konusunun öncelikle düşünülmesi gerektiğini belirtti.
İrcal, açıklamasını, "Devletini ve milletini seven, vatanına sahip çıkan ve etkin pişmanlık taşıyan herkesi bu kapsamda Cumhuriyet Başsavcılığımıza yardıma çağırıyor ve tüm vatandaşlara kolaylıklar diliyorum. Allah bu devlet ve milletin ve hepimizin yar ve yardımcısı olsun." ifadeleriyle sonlandırdı.